Bakan Tekin eğitim hikayesi yazdıklarını iddia etti Cankurtaran’ın oğlunun fiziki yeterlilik testinde tam puan almasına rağmen sözlü mülakatta elenmesi üzerine yaptığı paylaşımda, “Sözün bittiği yerdeyiz. Sitemimiz büyük, kalbimiz kırık ama susmuyoruz” ifadeleri yer aldı. Cankurtaran, paylaşımında AKP’li Eyüp Kadir İnan, Hamza Dağ, Bilal Saygılı, Ceyda Bölünmez Çankırı, Alpay Özalan, Mahmut Atilla Kaya, Mehmet Ali Çelebi, Şebnem Bursalı ve Yaşar Kırkpınar’ı da etiketleyerek tepki gösterdi. “Liyakat ve adalet yok” tepkisi Oğlunun hakkının yendiğini savunan Cankurtaran, şu ifadeleri kullandı: “Yıllarımızı AK Parti’nin her kademesinde büyük bir inanç, sadakat ve emekle geçirdik. Bu hareketin bir neferleri olarak sadece kendimiz değil, ailemizle birlikte bu davaya gönül verdik, fedakârlık yaptık. Ama bugün, evladımız Kerem’in uğradığı açık bir haksızlık karşısında ne bir milletvekili ne il başkanlığı ne de genel merkez teşkilatı tek bir kelime etmiyor. Herkes susuyor.” Cankurtaran, yaşananlara ilişkin “Oysa biz sustuğumuzda değil, konuştuğumuzda bu davaya yakışırdık” diyerek, partide adalet ve liyakat ilkelerinin işlemediğini ima etti. Torpil iddialarına aileden yalanlama Ayşe Cankurtaran’ın paylaşımının gündem olmasının ardından bazı medya organlarında “AKP'li aile torpil istedi” yönünde haberler yayımlandı. Baba Günay Cankurtaran da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla torpil iddialarını yalandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bundan böyle devlet okullarına yılda en fazla 6-8 bin öğretmen ataması yapılacağını duyurdu. Öğretmen olmak isteyen öğrenciler için “illa öğretmen, devlet memuru olmak isteyenler” ifadesini kullanan Tekin “tercihinizi ona göre yapın” diye belirtti.
Her ile bir üniversite, neredeyse her üniversiteye bir eğitim fakültesi açan, formasyon ve sertifika programlarıyla eğitim fakültesi dışında mezunlara da öğretmen olma umudu dağıtan AKP iktidarı plansızlığının faturasını emekçi çocuklarına kesiyor.
Hürriyet gazetesine konuşan Bakan Tekin’in yaptığı açıklamalar nüfus artarken devlet okullarında öğretmen sayısının düşeceğine, özel okulların sayısının daha da artacağına, öğretmenlerin özel okullarda çalışmaya, emekçi çocuklarınınsa öğretmensizliğe mahkum edileceğine işaret ediyor.
Tekin’in Hürriyet gazetesinin “geleneksel kahvaltılı sohbet toplantısı”nda yaptığı açıklamalar netti.
Henüz Eylül 2023’te kamuda öğretmen açığının 68 bin olduğunu kabul eden Tekin, bu yıl yapılan 20 bin öğretmen atamasının makul bir sayı olduğunu savundu, önümüzdeki yıllarda atama sayısının 6-8 bin bandına düşeceğini açıkladı.
Tekin “Nihayetinde Türkiye realitesi var, fazla öğretmen istihdam etmemin de anlamı yok. Dolayısıyla atayabileceğimiz, ihtiyaç duyduğumuz sayı neyse onu atayacağız” diye konuştu.
Geçen yılın sonunda yaptığı 68 bin öğretmen açığı olduğuna ilişkin açıklamasını unutmuş gözüken Tekin, geçen yıl yapılan 49 bin 500 öğretmen atamasının ihtiyacın üzerinde olduğunu savundu.
Bu yılki atama sayısının geçen yıl emekli olan öğretmen sayısından daha az olduğuna dönük eleştirilereyse Tekin’in yanıtı “Bu yanlış bir hesap” şeklinde oldu.
Tekin “2023’te EYT’ten dolayı 20 bin emekli oldu ama biz zaten 49 bin 500 öğretmen ataması yaptık yani emekli olanların yerine fazladan zaten geçen yıl atama yaptık. 2024’te bizim öngörümüz zorunlu emeklilik yaşına geleceğini tahmin ettiğimiz ki EYT’ten önce de böyleydi, ortalama 6-8 bin bandında. Bu yıl da maksimum 8 bin öğretmenimizin emekli olmasını bekliyoruz ve biz 20 bin yeni atama yapıyoruz” dedi.
“Bu yıl öğretmenlik okumak isteyenlere öneriniz ne olur?” sorusuna yanıt veren Tekin, öğretmenliğin “illa” devlet memuru olarak yapılmayacağını ima ederek şunları söyledi:
“Bizim eğitim öğretim sistemi içinde atanacak öğretmen sayısı yıllık 6-8 bin bandında devam edecek. Öğrenci arkadaşlar illa öğretmen, devlet memuru olmak isteyenler tercihini buna göre yapsın.”
Öğretmen olmak isteyenlere tercihlerini bu yeni duruma göre yapmaları tavsiyesinde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bu açık sözleri, adına “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” denilen yeni müfredatla beraber Türkiye’de milli eğitimin çöküşünün resmileşmesi anlamına gelen adımlardan biri olarak yorumlanıyor.
Öğretmenler kendi mesleklerinden olmayan bir bürokratın, öğretmen atamalarını eğitimin ihtiyaçlarına ve öğrencilerin gelişim dinamiklerine değil ama emekli olması beklenen öğretmenlere göre düzenlemesine tepkili.
Bunun tamamıyla bir plansızlık ürünü olduğunu kaydeden öğretmenlere göre bu adımlar sadece plansızlık ürünü de değil.
Çünkü yeni duruma göre mezun olan ve kamuda atanmayacak olan eğitim emekçileri, özel okula yönlendirilerek çok büyük bir ucuz işgücü yaratılıyor. Bunun anlamınınsa daha çok özel okul ve kamusal eğitimin tasfiyesi yani özelleştirme olduğu dile getiriliyor.
Elbette bu sadece hukuksal bir mesele olarak ele alınamayacak kadar karmaşık ve esas olarak siyasi…
Elektronik para kuruluşu Papara, TMSF'nin şirkete kayyım olarak atanmasına rağmen yasa dışı bahis sitelerine para…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, yerel yönetimler konusunda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Zeybek, çok…
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, PTT'ye ait toplam 326 bin metrekarelik 50 arsanın satışa çıkarılmasıyla…
Avukat Rezan Epözdemir hakkındaki iddianame kabul edildi. Böylece Epözdemir, 19 Aralık'ta hakim karşısına çıkacak. İddianamede…
Zorunlu eğitim sisteminde lise eğitiminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin rapor AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan' sunuldu. Kulislere yansıyan…