İsmail Saymaz: TikTok mehdisinden falakalı tedavi
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı Külcüler köyünde bulunan Koç Termal'de yaklaşık 200 sözde müridiyle birlikte yaşayan ve kendisini 'mehdi' ilan eden Mustafa Çabuk, 15 müridiyle birlikte tutuklandı.
Gazeteci İsmail Saymaz, TikTok ve YouTube üzerinden kendisine cemaat kuran ve dolandırıcılık iddialarıyla gündeme gelen ‘TikTok Mehdisi’ Mustafa Çabuk’un 15 müridiyle birlikte tutuklandığını söyledi.
Kendisini “Ebul Kasım Kaim Muhammed Mustafa” olarak tanıtan ve İslam âleminin beklenen Mehdi’si olduğunu iddia eden Mustafa Çabuk, 15 müridiyle birlikte suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlamalarıyla Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklandı.
Saymaz’ın halktv.com.tr’de yayımlanan yazısına göre; YouTube ve TikTok platformlarında yaptığı paylaşımlarla dikkat çeken Çabuk, kurduğu cemaate “Hilafeti Muhammediye” adını vermişti.
Yaklaşık 11 ay önce YouTube’da gerçekleştirdiği ve TikTok’ta canlı yayınladığı “biat töreni” ile mehdilik iddiasını ileri seviyeye taşıdı. Törende, arkasında siyah bayraklı ve asker kamuflajlı üç müridi yer alırken, müritler onu “Mehdi Aleyhisselam” veya “Halifemiz” olarak anıyordu.
Çabuk’un biat töreninde kendisi için kullanılan sıfatlar arasında “Kudüs’ten Roma’ya, diyar-ı Rum’dan Doğu Asya’ya tüm cihanın fatihi”, “Mekke’nin, Medine’nin ve Kudüs’ün hizmetkârı” ve “Allah’ın son bakiyesi ve yeryüzündeki halifesi” gibi ifadeler yer aldı.
AHİT SANDIĞI ARAYIŞI VE GEÇMİŞ OPERASYONLAR
Saymaz’ın yazısının ilgili bölümünde şu ifadeler yer aldı:
‘Yeryüzünün beşinci varisi’ geçen hafta Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 müridiyle birlikte suç örgütü kurmak ve nitelikli dolandırıcılıktan tutuklandı.
Bu, cemaate yönelik ilk operasyon değil.
Geçen yıl kasım ayında Bayramiç’in Külcüler köyünde define kazısı yaparken yakalandılar.
Güya Kuran’da geçen ahit sandığını arıyorlarmış.
Rivayete göre sandığa kıyamet günü mehdi sahip olacakmış. İçerisinde Hazreti Musa’nın asası ve Hazreti Süleyman’ın mührü bulunuyormuş. Mehdinin dünyaya hakim olacağı süreçte karşı gelecek güçlerle savaşında sandığa ihtiyaç varmış.
Sözde mehdi, kazı yaptırdığı erkek müritlerini böyle kandırırken, haremine almak istediği kadın müritleri ise kazıdan çıkacak altınlarla ikna ediyor.
Kadın mürit E.M. sözde mehdinin vaadini şöyle anlatıyor:
“Mehdi dedi ki: Bana Allah ilham etti. Siz dua etmişsiniz eşim olmak için. Allah duanızı kabul etti. Formalite icabı evlenelim. Ama cinsel birlikteliğimiz olmayacak. Kazı yaptığımız alandan çıkacak altınlardan her birinize 80 kilo mehir vereceğim.”
Üç genç ve güzel eşi olan Çabuk, erkek müritlerine “Dünyaya hükmettikten sonra size güzel kızlardan ayarlayacağım” diyormuş.
Çabuk, definecilikten ötürü bir süre tutuklu kaldı.
Serbest bırakılınca kaldığı yerden devam etti.
Üstelik daha da büyüyerek…
bir buçuk sonra tekrar cezaevine kondu.
E-TİCARET SİTELERİ KURUP SATTILAR
Son operasyonda tutuklanan Çabuk’un ‘kasası’ Serkan Öztürk, sözde mehdinin ve cemaatin iç yüzünü anlattı.
Öztürk, sivil havacılıktan emekli.
2020 yılında Çabuk’un Youtube sohbetlerini izleyerek, cemaate girdi.
O tarihte cemaatin merkezi İstanbul Ümraniye’deydi.
Başlangıçta 20-25 mürittiler.
Öztürk, biricik evini satıp parasını örgüte verince mali sorumlu olarak ilan edildi.
Cemaat Şile’ye, sonra Kocaeli Derince’ye yerleşti.
Çabuk’un talimatı üzerine 19 Bilgi Teknolojileri Turizm ve Bilişim Limited Şirketi’ni kurdular. Buradaki 19 rakamı, mehdinin, sonu 19’la biten bir tarihte zuhur edeceği varsayımından geliyor.
Şirketler için e-ticaret uygulaması hazırlayıp sattılar, karşılığında 1000 dolar kazandılar.
Çiftçilik de yaptılar.
Öztürk, anlatıyor:
“Ağva’da tarım, hayvancılık, yevmiyeli işler, dönercilik, organik gıda, peynir, tağ-süt alımı gibi işlerle uğraştık. En az 20 milyon TL gelir elde ettik.”
Derince’de 200 bin TL toplayıp dönerci dükkanı açtıklar fakat zarar ettiler.
MÜRİTLERE IRGATLIK YAPTIRDI
En son Çanakkale’de termal bir tesis ve oteli iki yıllığına kiralayarak, 200 kişi buraya taşındılar.
Sözde mehdi müritlerini çevredeki elma ve kiraz bahçelerinde çalışmaya gönderdi.
Öztürk:
“Bizimle kalanlar elma ve kiraz bahçelerinde yevmiyeli çalışmaktadır. Kişi başı günlük 1500 TL elde ederiz. Bu işe 20 kişi gitmektedir. Paranın 1000 TL kadarını havuza koyarız.”
KREDİ ÇEKTİRİP EL KOYDU
Baş imam M.K. dini sohbetlerde “Hilafetin paraya ihtiyacı var, herkes malını satarak getirsin” diye fetva verdi. Öztürk, “Evini, arsasını, aracını satan kişiler parayı ona getirir” diyor.
Sözde mehdi ise “Savaş çıkacak, ben dünyanın hakimi olacağım. İstediğiniz kadar kredi çekin ama ödemeyin. Günahı yoktur. Öderseniz faize düşersiniz” diyerek, kredi çekmeyi teşvik etti.
Kredi çekenlerden paralar alındı.
Emekli müritler aylıklarından bir kısmını cemaate veriyordu.
Çabuk’un talimatıyla e-para sistemine yatırım yapıldı.
TÖVBE İLMİ
Otelde yapılan aramada bazı el yazısı notlar bulundu. Örneğin, Ü.U. adlı 59 yaşındaki kadın müritle yapılan görüşmenin içerikleri… Kağıtta, Ü.U.’nun ve ailesinin sağlık bilgileri var.
Özdemir, notta yazılanlar için ‘tövbe ilmi’ ifadesini kullanıyor.
Tövbe ilmi şu demek: Psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkların gerekçesi, vücuda şeytan girmesi veya geçmişte işlenen günahlarmış. Bazı günahların bedeli sadaka vermek, bazılarınınki de falaka!
Öztürk, şunları söylüyor:
“Bu ritüel tüm dinler ve Müslümanlıkta var. Bana da yapıldı. Geçmişimde ailemde haram yiyen birilerinin olduğu tespit edildi ve sadaka vermem söylendi. Ben de verdim. İçki, iftira, şirk gibi günahlarda tedavi olarak kısas uygulanır. Bu da şöyle: Önce besmele çektirilir. Her günah için vücudun farklı bölgelerine sopa ile morartmayacak ama can yakacak şekilde farklı sayılarda vurulur. vücudun ilgili bölgesinden daha günahın arınmadığı şekilde sinyal alınırsa vurma işlemi sinyal geçinceye kadar devam eder.”
Tövbe ilmi kadınlar arasında da yapılıyormuş.
AYITNAME
Bir diğer ritüele ‘ayıtname’ adı veriliyor.
Öztürk, ayıtnameyi şöyle açıklıyor:
“Ayıtname isimli metin kişinin önünde okunur. Bu metin okununca insanın içindeki şeytan dile gelir. O kişiye mehdi ya da oradaki görevli ‘Ben kimim?’ ya da ‘Mehdi kim?’ diye sorar. Kişinin içerisinden dile gelen şeytan ‘Sen mehdisin’ der. ‘Beni inkar eden kimi inkar eder?’ diye sorulur. O da ‘Allahı inkar eder’ diye cevap verir.”
TELSİZLERİ VE SİLAHLARI VAR
Sözde mehdi cemaati imamları eliyle idare ediyor. Bilişim, mali işler ve güvenlik birimleri var. Ayrıca vardiya amirleri görev yapıyor. Bunların altında temizlik, güvenlik, lojistik, yemekhane, fırın ve marangozhane var.
Cemaatte, ihraç edilmiş askerlerin olduğu iddia ediliyor.
Telsiz kullanılıyor.
Telefon dinlenmesine karşı önlem alınıyor.
Çabuk’un talimatıyla silah temin edildi. Silahlar bir aracın bagajında otele getirildi.
Müritlere askeri düzen uygulanıyor.
EŞİ BİLE İNANMIYOR
Çabuk, ifadesinde, “Ben Allah’ın halifesiyim. Biz kardeşiz ve beraber yaşıyoruz. Ben para istemedim, kendileri verdi” şeklinde konuştu.
Eşi ise “Ona inanmıyorum” dedi.”