İyi Parti'li Belediye suç örgütü lideri Çatlı'nın adını şehir meydanına verdi
İYİ Partili Nevşehir Belediyesi, siyaset, devlet ve mafya üçgenini ortaya çıkaran Susurluk kazasında ölen ve birçok katliamla anılan suç örgütü lideri Abdullah Çatlı’nın adını kent meydanına verdi.
Devlet-mafya-siyaset” üçgeninde kirli ilişkilerin ortaya çıktığı 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasında ölen, birçok katliam, cinayet ve uyuşturucu kaçakçılığıyla anılan suç örgütü lideri Abdullah Çatlı’nın adı, İyi Partili Nevşehir Belediyesi’nin kararıyla bir meydana verildi.
Abdullah Çatlı’nın ağabeyi Zeki Çatlı, konuya ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı.
Zeki Çatlı, kentte, “Borsa Kavşağı” olarak bilinen yerin adının “Abdullah Çatlı Meydanı” olarak değiştirildiğini duyurdu.
1) OLMASI GEREKEN OLDU!
Nevşehir'de "Borsa Kavşağı" olarak bilinen yerin adı "Abdullah Çatlı Meydanı" oldu. Daha önceki belediye başkanlarının yapamadığı bir kahraman adının bulvara verilme olayını Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı yüreklilik göstererek gerçekleştirmiştir.— Zeki ÇATLI (@CatliZeki) June 5, 2024
CÖMERT, İPEKÇİ, BAHÇELİEVLER, BEYAZIT…
1980 öncesi dönemde MHP’nin gençlik teşkilatı Ülkü Ocakları’nda yöneticilik yapan Çatlı, Ankara’da Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Bedrettin Cömert ve gazeteci Abdi İpekçi cinayetine, 7 TİP’li öğrencinin öldürüldüğü Bahçelievler Katliamı’dan İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde 7 öğrencinin yaşamını yitirdiği Beyazıt Katliamı’na kadar sayısız kanlı olayla anılıyor.
Çatlı ayrıca, kaçtığı Fransa’nın Paris kentinde 24 Ekim 1984’te uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan yakalanmıştı.
Çatlı, 1985’te 7 yıl ceza aldığı Fransa’da iken İsviçre’ye uyuşturucu madde kaçakçılığı suçundan iade edildi. 21 Mart 1990’da İsviçre’nin Zug kantonundaki Bostadel Cezaevinde tutuklu bulunmakta iken kaçtı.
Eski MİT’çi Mehmet Eymür, Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne verdiği ifadesinde Çatlı gibi kişilerin yurtdışı bağlantılı uyuşturucu işleri ile uğraştıklarını ve faaliyetleri sırasında polis himayesini sağlayan kimlikler taşıdıklarını, havaalanlarında VİP salonları kullandıkları gibi bilgiler olduğunu söyledi
Türkiye tarihinin en büyük skandallarından biri olan Susurluk skandalı, 3 Kasım 1996’da Balkıkesir’in Susurluk ilçesinde yaşanan trafik kazası ile ortaya çıkmıştı. DYP Şanlıurfa milletvekili Sedat Edip Bucak, İstanbul Kemalettin Eröge Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, Abdullah Çatlı’nın, kaza yapan araçta birlikte seyahat ettiği anlaşılmıştı. Kazada, Mercedes’i kullanan Hüseyin Kocadağ, “Hüseyin Özbay” sahte kimlikli Abdullah Çatlı ve Gonca Us ölmüş, Sedat Bucak yaralı olarak kurtulmuştu.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da Susurluk Davası’nda yargılanmış ve cürüm işlemek için silahlı teşekkül meydana getirmek, Abdullah Çatlı’nın saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere haber vermemek ve gizlenmesine yardım etmek, Çatlı ve Yaşar Öz’e silah taşıma izin belgesi vermek ve hususi damgalı (yeşil) pasaport verilmesini sağlamak suretiyle görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştı.