Bakan Tekin eğitim hikayesi yazdıklarını iddia etti Cankurtaran’ın oğlunun fiziki yeterlilik testinde tam puan almasına rağmen sözlü mülakatta elenmesi üzerine yaptığı paylaşımda, “Sözün bittiği yerdeyiz. Sitemimiz büyük, kalbimiz kırık ama susmuyoruz” ifadeleri yer aldı. Cankurtaran, paylaşımında AKP’li Eyüp Kadir İnan, Hamza Dağ, Bilal Saygılı, Ceyda Bölünmez Çankırı, Alpay Özalan, Mahmut Atilla Kaya, Mehmet Ali Çelebi, Şebnem Bursalı ve Yaşar Kırkpınar’ı da etiketleyerek tepki gösterdi. “Liyakat ve adalet yok” tepkisi Oğlunun hakkının yendiğini savunan Cankurtaran, şu ifadeleri kullandı: “Yıllarımızı AK Parti’nin her kademesinde büyük bir inanç, sadakat ve emekle geçirdik. Bu hareketin bir neferleri olarak sadece kendimiz değil, ailemizle birlikte bu davaya gönül verdik, fedakârlık yaptık. Ama bugün, evladımız Kerem’in uğradığı açık bir haksızlık karşısında ne bir milletvekili ne il başkanlığı ne de genel merkez teşkilatı tek bir kelime etmiyor. Herkes susuyor.” Cankurtaran, yaşananlara ilişkin “Oysa biz sustuğumuzda değil, konuştuğumuzda bu davaya yakışırdık” diyerek, partide adalet ve liyakat ilkelerinin işlemediğini ima etti. Torpil iddialarına aileden yalanlama Ayşe Cankurtaran’ın paylaşımının gündem olmasının ardından bazı medya organlarında “AKP'li aile torpil istedi” yönünde haberler yayımlandı. Baba Günay Cankurtaran da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla torpil iddialarını yalandı.
İzmir Barosu, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, 17 Aralık 2023 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri esnasında yaptığı konuşmadaki sözleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
İzmir Barosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde ilgili söylemlerin Anayasayı ihlal, görevi kötüye kullanma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile suçu ve suçluyu övme suçlarını oluşturduğu ifade edilerek, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Milli Eğitim Bakanının TBMM’de yaptığı tarikatlar ve cemaatlerle iş birliklerinin devam edeceğine yönelik açıklamaları kabul edilemez niteliktedir. Bu açıklamalar Anayasa’da tanımlanan emredici ilkelere, hukukun evrensel ilke ve esaslarına aykırılık oluşturmaktadır” denildi.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın protokol imzaladığı söz konusu tarikatların vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşu veya herhangi bir ad altında faaliyet göstermelerinin bile Türk Medeni Kanunu’na açık aykırılık oluşturduğu ifade edilen dilekçede, Milli Eğitim Bakanının bu konuşmasının ve bu oluşumlarla protokol imzalanmasının da TCK kapsamında suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturduğu dile getirildi.
Bakan Tekin, bütçe görüşmelerinde yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“Sizin tarikat dediğiniz, bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz, çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor, çocukların dağa çıkmaması için, sizin insan kaynağınıza insan yetiştirmemek için buradan devam edeceğim.”
Türkiye’de solun yön arayışı, kendi bağımsız hattını örgütlemekten geçecek. Solu konu edinen bu sayımızın yol…
Daha açık konuşalım: TKP, kendi tabanından ve örgütünden basınç yedikçe yalpalamakta, bu baskıya göğüs geremediği…
2010 yılındaki ilk yetmez ama evet süreci AKP iktidarına güç vermiş, devleti ele geçirmenin kapıları…
Sol ne rejimin demokrasi süsü ne de düzen muhalefetinin payandasıdır. Siyaset yapma ya da duyulma…
Kapitalizm ulusal sınırları gevşetip genişletirken küresel sömürüyü de artırır; bu çelişki ancak proleter devrimle çözülebilir…
Kozyatağı sakinlerinin Kadıköy Belediyesi’ne sunduğu resmi durdurma ve bilgi alma dilekçeleri henüz sonuçlanmadan, firma süreci…