Laiklik Meclisi üyeleri Yurtsever'e konuştu: Laikliği daha ileriye taşıyacak bir mücadeleyi hep birlikte sürdüreceğiz

Laiklik Meclisi üyeleri 3 Mart Laiklik Günü kutlamaları sonrasında Yurtsever Haber'e açıklamalarda bulundu. Yapılan açıklamalarda laiklik mücadelesinin yükseltilerek devam ettirileceği vurgulandı.

Laiklik Meclisi, “hilafetin ve Şer’iye ve Evkaf Vekâletinin kaldırıldığı, Tevhidi Tedrisat (Öğretim Birliği) Kanunu’nun çıkarıldığı 3 Mart’ın yüzüncü yılını Ankara’da kutladı. Gerçekleştirilen etkinlik sonrası Laiklik Meclisi üyeleri Yurtsever’e konuştu.

Laiklik Meclisi sözcüsü Umut Kuruç: 

3 Mart 1924’ün yüzüncü yılında Laiklik Meclisi tarafından Laiklik Günü olarak ilan ettiğimiz bu önemli günü hep birlikte kutladık. Birçok kitle örgütü temsilcisi, baro temsilcisi, dernekler, sendikalar, laikliğe sahip çıkan yurttaşlar bizlerle birlikteydi.

Bu toplantı bizlere şu gösterdi, bu topraklardan laikliğin ve cumhuriyetin değerlerini silmeleri mümkün değil. 3 Mart yasalarını söküp atmaları mümkün değil. Medeni Kanuna ne kadar el uzatsalar onu da söküp atmaları mümkün değil.

“BU TOPRAKLARDA DEVRİMCİ İRADE VAR”

Bu topraklarda umut var, bu topraklarda devrimci irade var. Bu salon bunu göstermiştir, çalışmalarımız, eylemlerimiz, tüm Türkiye sathına yayılarak devam edecek çok büyük işler, çok daha büyük etkinlikler, çok daha büyük etkinlikler yapacağız.

Laiklikten vazgeçmeyeceğiz, laikliği daha ileriye taşıyacak bir mücadeleyi, hep birlikte sürdüreceğiz.

Laiklik Meclisi üyesi Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy: 

Bugün çok heyecanlı çok tarihi bir güne şahitlik ediyoruz. Laiklik Meclisi’nin Türkiye’nin dört bir yanından bir araya getirdiği ilericilerin kararlılığını gördük, umudu gördük, umudu örgütledik bugün.

“LAİKLİK BİZİM İÇİN EKMEK GİBİ, SU GİBİ VAZGEÇİLMEZİMİZ”

3 Mart devrim yasalarından vazgeçmediğimizi, laiklikten vazgeçmediğimizi, şeriata, faşizme, karanlığa geçit yok diyen gençleri gördük, ilericileri gördük. Bu yüzyıl ilk kutlamamız ama bundan sonra her yıl çok büyük kitlelerle sokaklarda, alanlarda her birlikte kutlayacağız. Ve şunu tekrar söylüyoruz, laiklik bizim için ekmek gibi, su gibi , yaşam gibi vazgeçilmezimiz. Laiklikten vazgeçmiyoruz.

Laiklik Meclisi üyesi Prof. Dr. Semiha Özalp Günal:

Laiklik şu anda Türkiye’nin en temel sorunu. Çünkü hilafet bayraklarından tutunda ‘kadınların sahiplendirilmesi gerekir’ diyenlere kadar pek çok dinci gerici saldırı altında bu ülke. O yüzden de bizlerin Laiklik Meclisi olarak görevimiz insanları bu konuda bilinçlendirmek yani ‘şeriat gelirse ne olur’ ya da ‘laiklik kalkarsa ne olur’ konusunda bilinçlendirmek hem de laikliği ortadan kaldırmak isteyenlere karşı yoğun bir biçimde mücadele etmek.

LAİKLİK MECLİSİ’NİN ETKİNLİKLERİNİ TÜM BÖLGELERE YAYACAĞIZ

Bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yıl aslında sadece 3 Mart’ı Laiklik Günü ilan etmedik aynı zamanda ‘Laikliğin 100. Yılı’ diye bütün yıla Laiklik Meclisi’nin etkinliklerini yayacağız. Çok çeşitli şeyler planladık, bunların her birini ülkenin çeşitli illerinde, çeşitli bölgelerinde, çeşitli kurumlarında özellikle eğitim gerçekleştireceğiz. Hem öğrenciyi, hem halkı hem kadınları bilinçlendirme çalışması yapıp şeriata, faşizme ve karanlığa geçit vermeyeceğiz.

Laiklik Meclisi üyesi Prof. Dr. Örsan Öymen: 

Laiklik Meclisi’nin bugünkü toplantısı son derece büyük bir önem arz ediyor. Çünkü laiklik konusunda bir bilincin oluşturulması açısından çok önemli. Tabi bu oluşumun 81 ilde 900 küsür ilçede örgütlenmesi daha da önemli. Farklı siyasi görüşlerden olan kişilerin bu doğrultuda örgütlenmesi ve laikliğin önemini tüm vatandaşlara anlatması gerekiyor.

“SİYASİ PARTİLER LAİKİK İLKESİNE UYMAKLA YÜKÜMLÜ”

Laiklik tabi bir anayasa maddesi, Anayasa’nın 2.-14. ve 24. maddelerinde zaten bu açık ve seçik biçimde ortaya konmuş. Anayasa’da bir toplum sözleşmesi olduğuna göre tüm vatandaşlar zaten Anayasa’ya uymakla yükümlü. Aynı zamanda siyasi partiler yasasına göre, siyasi partiler de Anayasa’ya uymakla yükümlü. Dolayısıyla laiklik bir seçenek değil bir zorunluluktur. Vatandaşlığın getirdiği bir zorunluluktur. Vatanın paydaşı olan vatandaşlar bu ilkeye uymakla yükümlü.

Ama ne yazık ki bu söz konusu olmadığı için bu tür oluşumlara ihtiyaç duyuyoruz, platformlara ihtiyaç duyuyoruz. Umarım bu doğrultudaki çalışmalar başarıyla sonuçlanır.