PKK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’ne (TUSAŞ) yönelik saldırı öncesinde verdiği ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyı değerlendirdiği röportaj dikkat çekti.
Bahçeli’nin çağrısının her ne kadar asla kabul etmeyecekleri bir içerikte olsa da özünde Öcalan’ı muhatap olarak görmesinden dolayı yapılmış bir çağrı olduğunu söyleyen Karayılan, “Eğer Türkiye’nin çıkarını düşünen, gerçek yurtseverliğin ağır bastığı bir durum gelişiyorsa ve bu temelde bazı yeni adımları atacaklarsa Kürt tarafı buna yok demez ama asla yaş tahtaya da basmaz” ifadelerini kullandı.
Karayılan, “Kimi tartışmalarda ifade edilen ‘biz PKK’yi kendi sınırlarımız içerisinde zayıflatmışız, hatta bitirmişiz. Sadece Irak ve Suriye’de var’ gibi söylemler de gerçeği ifade etmiyor, manipülatiftir. Bunu zayıflama olarak görenler, yarın ne kadar büyük yanıldıklarını görecektir” dedi.
TUSAŞ’a düzenlenen silahlı saldırıdan önce yapılan ve örgüte yakın internet sitelerinde yayımlanan röportajda, Karayılan özetle şu ifadeleri kullanıyor:
“Devlet Bahçeli’nin çağrısı da her ne kadar kendi anlayışına göre ve bizim asla kabul etmeyeceğimiz, akıl dışı bir içerikte olsa da özünde Apo’yu muhatap olarak görmesinden dolayı yapılmış bir çağrıdır. Bu gerçek ortadadır. Bu gerçeği atlayıp, başka bir versiyon üzerinde durmakla herhangi bir çözüm durumu gelişemez. Hakikat budur, bu hakikate göre yaklaşım olursa elbette ki Kürt tarafında da karşılık bulur. Böyle değil de sıkışmışlıktan kurtulmanın arayışları çerçevesinde çeşitli taktikleri geliştirme yaklaşımları da sonuç almayacaktır. Bu gibi taktik manevralara karşı Kürt tarafının karnı toktur. Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki; PKK, özel savaş taktiklerine asla prim vermeyecektir.
Tarihin bu önemli döneminde yüksek bir kararlılıkla Apo çizgisinde her zamankinden daha fazla üstüne düşen rolü oynayacak ve görevini layıkıyla yerine getirecektir. Dayandığı tecrübe birikimi, ideolojik, politik ve askeri performansı ile daha güçlü direnecek ve savaşarak kazanmayı başaracaktır.
Ayrıca kimi tartışmalarda ifade edilen ‘biz PKK’yi kendi sınırlarımız içerisinde zayıflatmışız, hatta bitirmişiz. Sadece Irak ve Suriye’de var’ gibi söylemler de gerçeği ifade etmiyor, manipülatiftir. Bizim stratejik düşünerek Kuzey Kürdistan’da bilinçli bir biçimde belli bir esnemeyi geliştiren yaklaşımımızı, zayıflama olarak görenler, yarın ne kadar büyük yanıldıklarını görecektir. Genelde bizim gücümüz 10 yıl öncesinden daha güçlüdür.
Kuzey’de belki gerilla hareketi bakımından belli bir azaltma yapılmıştır ama bu konuda kimse kendini aldatmamalı. Bizim güçlü zeminimiz, potansiyelimiz ve çekirdek mevzilenmemiz vardır. Türk devleti, 4-5 yıldır bizi Kuzey’de bitirdiğini söylüyor; bu büyük bir yalandır. Temel olmayan bir-iki eyalet dışında, her yerde gücümüz mevzisini korumaya devam ediyor. Bu açıdan kimse yanlış hesap yapmamalı. Yanlış hesap yapanların kendileri zarar görür.
Eğer Türkiye’nin çıkarını düşünen, gerçek yurtseverliğin ağır bastığı bir durum gelişiyorsa ve bu temelde bazı yeni adımları atacaklarsa Kürt tarafı buna yok demez ama asla yaş tahtaya da basmaz. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Önder Apo’nun özgürlüğünü eksen almayan çözüm arayışları bizim için yok hükmündedir. Eskinin tekrarı değil, eğer yeni yöntemlerle sürece yaklaşılacaksa bu halkadan yaklaşılmalıdır. Mandella yasası çerçevesinde Önder Apo’ya yaklaşılarak diyalogların geliştirilmesi, beraberinde sorunun köklü çözümünü de getirebilir.”
Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Abdullah Öcalan’a örgütü lağvetme çağrısı yapmış ve umut hakkı mesajı vermişti.
Bahçeli, şu ifadeleri kullanmıştı: “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız.”
Bahçeli’nin ‘Abdullah Öcalan Meclis’te konuşsun’ çıkışının etkileri sürerken dün (23 Ekim) Ankara’da TUSAŞ tesislerine silahlı saldırı düzenlenmiş, biri taksici en az beş yurttaş hayatını kaybetmişti.
Saldırının ardından Bahçeli, “Hiçbir hain ve hasmane hesap tutmayacak, hiçbir kanlı ve kalleş proje milli birlik ve kardeşliğimizin karşısında tutunamayacaktır. Kiralık katilleri sahaya sürenler, terörizmi karanlık bir aparat olarak kullananlar sonuç alamayacakları gibi mücadele azmimizi de asla kıramayacaklardır” ifadelerine yer verdi.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu’ndan yapılan açıklamada saldırı kınanırken “Türkiye toplumunun çözümü konuştuğu ve diyalog ihtimalinin belirdiği bugünlerde böylesi bir saldırının olmasını manidar buluyoruz. Bu acı verici olayların bir daha yaşanmaması için barışa her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız” açıklaması yapıldı.
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…