Narin Güran cinayeti meclis gündeminde: Tavşantepe köyündeki doğal olmayan ölümlerin hepsi araştırılsın

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Narin'in cinayetini Meclis gündemine taşıyarak; Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesinde son 29 yılda doğal olmayan ölümler sonucu yaşamını yitiren kişilerin ölümlerinin araştırılarak çocuk güvenliğinin tesis edilmesi amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

Narin Güran cinayeti meclis gündeminde: Tavşantepe köyündeki doğal olmayan ölümlerin hepsi araştırılsın

Diyarbakır Bağlar, Tavşantepe köyünde 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma sürüyor.

Türkiye’nin konuştuğu cinayet, Meclis gündemine geldi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Narin’in katledildiği Tavşentepe köyündeki son 29 yılda yaşanan ve doğal olmayan ölümlerin araştırılması için Meclis’te araştırma açılmasını talep etti.

Cupolo’nun gerekçesi şöyle:

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesinde 21 Ağustos günü kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, kaybolduktan 19 gün sonra 9 Eylül sabah saatlerinde, çuvala konulmuş ve üzeri taşlarla kapatılmış şekilde Eğertutmaz deresi yatağında üçüncü kez yapılan aramada bulunmuştur.

İtirafçı Nevzat Bahtiyar’ın ifadesi ve doğrulanan kamera kayıtlarına göre; 21 Ağustos günü öğlen saat 15.15’te eve gittikten kısa süre sonra kayıp olduğu bildirilen Narin Güran’ın cansız bedeni Nevzat Bahtiyar tarafından saat 15.40 gibi köy dışına çıkarıldığı halde; Narin’in bir amcası “saat 17.40’ta bize geldi kuzenlerini sordu”, bir başka akrabası “18.40 sularında çeşme yakınlarında gördüm”, bir başka çocuk “18.47’de okul yakınlarında gördüm” demiştir. Özetle Narin’in katledilmesine ilişkin açılan soruşturmada açığa çıkan detaylar ve gözaltı sayısı; 21 Ağustos’tan beri aile ve yakınların verdiği gerçeği gizleyen ifadeler; cinayetin ve etrafındaki sır perdesinin kollektif yönünü gözler önüne sermiştir.

“AKILALMAZ İDDİALAR AÇIĞA ÇIKTI”

Geniş bir toplumsal sahiplenme ve infiale neden olan Narin Güran’ın arama çalışmaları esnasında Diyarbakır 5.Sulh Ceza Hakimliği yayın yasağı getirmiş, toplumun her kesiminin gür bir sesle Narin’i sormaya devam etmesi üzerine RTÜK Başkanı konu hakkında araştırma ve haber yapmaya devam eden yayın organlarını tehdit etmiş, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile de bizim dostlarımız” şeklindeki açıklama yapmıştır. Narin’in bulunarak gerçeklerin açığa çıkması konusunda basın emekçilerinin ısrarları, Tavşantepe Köyünde doğal olmayan çocuk ölümleri hakkında akılalmaz iddiaları da açığa çıkarmıştır.

‘ŞÜPHELİ ÖLÜMLER MAALESEF Kİ TÜRKİYE’DE İLK DEĞİLDİR’

Narin’in engelli ablasının da 7 yaşında merdivenden düşerek öldüğü, şüpheli olan bu ölüme ilişkin otopsi işleminin yapılmadığı ve dosyanın üzerinin örtüldüğü iddiaları üzerine Diyarbakır Savcılığı abla Tülin Güran’ın da ölümüne ilişkin soruşturma başlatmıştır. Yine Narin’in 17 yaşındaki kuzeninin Kurban Bayramı’nda intihar ettiği; diğer kuzeninin de intihar etmeye çalışıp yatalak kaldığı iddiaları kamuoyuna yansımıştır.

Narin Güran ve Tavşantepe Mahallesindeki yaşanan şüpheli çocuk ve genç kadın kayıpları/ölümleri maalesef ki Türkiye’de bir ilk değildir. Leyla Aydemir, Gülistan Doku, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Cemile Çağırga ve diğer binlercesi; devletin koruyucu ve önleyici önlemler almak şurada dursun zırhlı araçlarıyla ezdiği, kolluk şiddetiyle katlettiği, katillerine berat verdiği sadece birkaç örnektir.

‘SON 2 BUÇUK YILDA EN AZ 64 ÇOCUK NARİN GİBİ YAŞAMINI YİTİRMİŞ’

2016 yılından bu yana; BM Çocuk Hakları Komitesi, 2023 Türkiye Nihai Gözlem Raporunda “TÜİK tarafından yönetilen veri toplama sisteminin süratle iyileştirilmesi ve çocuk hakları konusunda toplanan verilerin Sözleşme ve İhtiyari Protokollerin tüm alanlarını kapsamasının ve özellikle savunmasız durumdaki çocukların durumunun analizini kolaylaştırmak için yaş, cinsiyet, engellilik, coğrafi konum, etnik ve ulusal köken, dini aidiyet ve sosyoekonomik geçmişe göre ayrıştırılmasının sağlanması” uyarısına rağmen kayıp çocuklara ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veri paylaşmamaktadır. TÜİK’in açıklanmış son verisine göre 2008-2016 arasında toplam 104.531 çocuk kayboldu. Aradan geçen sekiz yıl içinde kaç çocuğun kaybolduğunun yahut kayıp olan bu 104.531 çocuğun kaçının bulunup bulunmadığı ise belirsizdir. Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği Merkezi’ne göre ise son iki buçuk yılda en az 64 çocuk Narin gibi yaşamını yitirmiş; çocuk cinayetleri ve ev içi şiddet temelli cinayetlere şüpheli ölümler de eklendiğinde iki buçuk yılda en az 133 çocuk hayatını kaybetmiştir.

Sonuç olarak; toplumsal özne olan çocukların genelde Türkiye’de özelde Tavşantepe Mahallesinde ciddi bir güvenlik kriziyle baş başa olduğu görülmektedir. Bu sebeple Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesinde son 29 yılda doğal olmayan ölümler sonucu yaşamını yitiren kişilerin ölümlerinin araştırılarak çocuk güvenliğinin tesis edilmesi amacıyla derhal bir Meclis Araştırması açılmasını arz ederim.