RÖPORTAJ | TKH Kocaeli Büyükşehir adayı petrokimya işçisi Tamer Erik: Sınıf kardeşlerimizi gerici ve vahşi sermaye düzenine asla teslim etmeyiz
"Komünistler olarak bizler emek sömürüsü olan her yerde bunun karşısında yerimizi alır örgütlü bir sınıf yaratmak için elimizden geleni yaparız. Bu amaçla her ilde olduğumuz gibi Kocaeli'de de varız."
Türkiye Komünist Hareketi’nden Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Tamer Erik Gebze’de çalışan ve yaşayan bir petrokimya işçisi. Önümüzdeki hafta Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlerde partisinin büyükşehir adayı olarak Kocaeli’de yaşayan tüm emekçilere sesleniyor. Bugün de neden aday olduğunu ve mücadelesini bizlerle paylaştı.
Yurtsever Haber okurlarının sizi daha iyi tanıyabilmeleri için biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1982 İstanbul Üsküdar’da doğdum. Aslen Sinopluyum, 40 yıldır Gebze’de yaşıyorum. Asıl mesleğim fotoğrafçılık ama ben sanayide çalışmayı seçtim. Petrokimya işçisiyim, evliyim, bir tane oğlum var. Türkiye Komünist Hareketi’nde olma nedenim insanın insanı sömürmediği bir ülkede, tam bağımsız bir ülkede yaşama isteği ve arayışı. Çünkü biz insanız ve insanca yaşamak bizim en doğal seçimlerimizden bir tanesi. Bundan daha doğal ne olabilir?
Türkiye Komünist Hareketi’nden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na aday oldunuz. Neden aday oldunuz ve Kocaeli’de nasıl bir mücadele vermek gerekiyor anlatabilir misiniz?
Üyesi olduğum partim gücünü emekçilerden alan ve mevcut kapitalist düzene karşı sosyalizm bayrağını işçi sınıfı öncülüğünde yükseltmeye çalışan bir partidir. Bu açıdan memleketin her noktasında gösterilen adayların işçilerden oluşması kadar doğal bir şey yok. Ben de bir işçiyim ve partimin Kocaeli adayı oldum.
Kocaeli özellikle sanayinin fazlasıyla yoğun olduğu bir şehir. İrili ufaklı binlerce fabrika bulunuyor. Ve bu fabrikalarda çalışan milyonlarca emekçi var. Yani işçi havzası diyebiliriz. Türkiye genelinde olduğu gibi Kocaeli havzasında da işçi sınıfı örgütsüz. Bizler bu duruma seyirci kalamayız, kabullenemeyiz, sınıf kardeşlerimizi gerici ve vahşi sermaye düzenine asla teslim etmeyiz. Bu şiarla komünistler olarak bizler emek sömürüsü olan her yerde bunun karşısında yerimizi alır örgütlü bir sınıf yaratmak için elimizden geleni yaparız. Bu amaçla her ilde olduğumuz gibi Kocaeli’de de varız.
Gebze’de çalışan ve yaşayan bir petro kimya işçisi olarak işçi sınıfının bugünkü durumunu bizlere anlatabilir misiniz? Düzen muhalefeti Türkiye’deki ekonomik krizin, hayat pahalılığın ve yoksulluğun temelinde tek başına iktidarın olduğunu söylüyorlar/ifade ediyorlar. Gerçekten de öyle mi sorun sadece iktidar sorunu mu sistemin/düzenin bu koşullarda hiç mi etkisi yok mu?
Düzen muhalefetinin mevcut düzenden yana temelden bir itirazı olduğunu düşünmüyorum ve görmüyorum. Bizler mevcut sermaye düzeninin ve her türlü sömürünün son bulması için mücadele ederiz, onların ise böyle bir derdi hiç olmadı. Mevcut iktidara bakar isek şu çok açık ki emperyalizmle tam boy işbirlikçi, kamuculuğa karşı tam boy özelleştirmeci, aydınlanma ve bilimselliğe karşı tam boy gericidir. Yani işbirlikçiliğin, özelleştirmenin, peşkeşin ve gericiliğin en saf halidir diyebiliriz. Düzen muhalefetinin tek farkı ise ton farkıdır. Özetle hepsinin rengi aynıdır. Bu açıdan içinden geçtiğimiz ekonomik krizin de, hayat pahalılığının da, yoksulluğun da temelinde sadece iktidar var diyebilmemiz mümkün değildir. Bu düzen onların ama bu memleket bizim demek için de Kocaeli’de aday olduğum gibi her ilde adayımız mevcuttur. Yani verdiğimiz mücadele parçalı değil bütünlüklü bir mücadeledir. Tam da bu yüzden oylar sosyalizme, oylar orak çekice