RÖPORTAJ | Üniversite ve liseli gençlik iddialı: Çaresiz olmadığımızı göstermek için bir araya geliyoruz

"Laiklik başlığı gençlik adına en kritik başlıklardan biri. Çünkü laikliğin hedef alınmasının temel sebeplerinden birisi AKP’nin gelecek kuşakları kendi istediği gibi tasarlamayı istemesidir. Erdoğan gelecek kuşaklardan beklentisini açık bir şekilde dile getirmişti. Kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek istediğini söylemişti. İşte laikliğe dönük saldırıların altındaki sebeplerden birisi de bu. AKP kendi kurduğu rejimin devamlılığı için sorgulamayan, düşünmeyen ve eleştirmeyen bir nesle ihtiyacı var."

RÖPORTAJ | Üniversite ve liseli gençlik iddialı: Çaresiz olmadığımızı göstermek için bir araya geliyoruz

“Laiklik özgürlüktür” çağrısı yapan ve Mayıs ayı içerisinde beş ayrı ilde buluşma düzenleyecek olan Türkiye Komünist Hareketi Gençliği ile sürdürdükleri çalışmanın içeriği hakkında konuştuk. Üniversiteler ve liselerde gericilik karşıtı eksenli bir çalışma yürüten komünist gençler, tüm sıra arkadaşlarını ses yükseltmeye çağırıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’den etkinliğe hazırlanan üniversitelilerle yaptığımız röportajı Yurtsever okurları ile paylaşıyoruz.

“HEM GENÇLİĞİMİZİ HEM GELECEĞİMİZİ ÇALAN SİSTEN GERİCİLİĞİ DESTEKLİYOR”

Yurtsever: Dönem başından beri yürüttüğünüz “Laiklik Özgürlüktür” kampanyasını ve süreci anlatır mısınız?

Ceren: Bu eğitim öğretim dönemi birçok açıdan gerici hamlelerle kuşatılan bir düzlemde başladı. Bu ilk defa karşılaştığımız bir tablo değil fakat AKP’nin Mayıs seçimlerini kazanmasıyla birlikte yeni Anayasa gündemiyle uyumlu bir kabine kurması ve o günden bugüne atılan adımlara bakınca laiklik başlığının toplumsal alandan silinmek istendiği açıkça ortada. Bizler de esasen toplumun her kesimi için hayati önemde olan laikliği, gençlik toplamlarının gündemine getirmek için “Laiklik Özgürlüktür” kampanyasını ortaya koymuş olduk. Bu doğrultuda bir broşür çıkararak meydanlarda ve okullarda yaygın dağıtımını gerçekleştirdik. Mücadeleyi büyütmek için yapabileceklerimizi tartışmak adına sıra arkadaşlarımızla bir araya geldiğimiz buluşmalar düzenledik.

Uğur: Bugün Türkiye’de laikliğe dönük saldırılar ortada. AKP iktidarı yıllardır laikliği adım adım tasfiye ediyor ve bu tasfiye sürecini muhalefet izlemekle yetiniyor. Biz bu süreci şu şekilde yorumluyoruz: Düzen siyaseti iktidarıyla muhalefetiyle laikliğe karşı bir hesaplaşmaya girmiştir. İşte tam burada bu memleketin komünist gençleri olan bizler laikliğe sahip çıkmak durumundayız. Laiklik Özgürlüktür kampanyası bizler için buradan şekillenmektedir.

Ozan: “Laiklik Özgürlüktür” kampanyamız bir ihtiyacın doğal sonucu olarak ortaya çıktı, en başta bunu belirtmeliyim. Gençlik, toplumda laikliğe en fazla ihtiyacı olan kesimdir demek galiba yanlış olmayacaktır çünkü gençlik bir gelecek istiyor. Memleketimize baktığımızda ise kapitalizm gençliğe hiçbir gelecek vaat edemiyor. Tam da bu noktada gericiliğin kaderciliği, “kula kulluk” anlayışı, “şükret isyankâr olma” anlayışı devreye giriyor. Hem gençliğimizi hem geleceğimizi çalan kapitalizm ve onun egemen sınıfı olan patronlar gericiliğin bu öğretilerinden hiç de rahatsız olmuyor, aksine egemenliklerini destekleyen bu öğretilerin arkasına sıralanıyor. Kampanyamız işte bu tabloya karşı bir ihtiyaca binaen ortaya çıktı ve kampüslerde, sınıfta, sokakta önemli bir karşılık buldu.

“GERİCİLİĞİN KARŞISINDA BİZLER VARIZ”

Yurtsever: Laiklik neden önemli ve gençlik, laiklik mücadelesinin neresinde duruyor?

C.: Laiklik, broşürde de değindiğimiz gibi, eşit yurttaşlık için; gelecek için, özgürlük için gerekli. Bir insanın hayatını nasıl yaşayacağı, kimsenin iki dudağı arasında olmasın diye gerekli. Eğitimde ve istihdamda eşitlik için gerekli. Aydınlık bir gelecek için gerekli. Gençlik, laikliğin yokluğunda yetişen her sorundan doğrudan etkilenmekle beraber dinamik bir yapıda olduğu için laiklik mücadelesinin de merkezinde olabilecek özellikleri içinde barındırıyor.

U.: Laiklik başlığı gençlik adına en kritik başlıklardan biri. Çünkü laikliğin hedef alınmasının temel sebeplerinden birisi AKP’nin gelecek kuşakları kendi istediği gibi tasarlamayı istemesidir. Erdoğan gelecek kuşaklardan beklentisini açık bir şekilde dile getirmişti. Kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek istediğini söylemişti. İşte laikliğe dönük saldırıların altındaki sebeplerden birisi de bu. AKP kendi kurduğu rejimin devamlılığı için sorgulamayan, düşünmeyen ve eleştirmeyen bir nesle ihtiyacı var.

Laiklik bilimsel ve özgür düşüncedir. AKP özellikle lise müfredatına ve üniversitelere dönük yaptığı gerici müdahalelerin arka planında laikliğe saldırılar ve gençliği dizayn etme isteği vardır.

Fakat gençlik bu gerici saldırılara boyun eğmeyecek. Bugün evrimi anlatmayan, liseleri tarikat cemaat yuvasına çeviren, kendi gerici müfredatını liselilere dayatan AKP varsa karşısında Aydınlanma Okullarında anlatılmayanı anlatan, liselerde gericiliğe karşı mücadeleyi yükselten Sosyalist Liseliler var. Bugün üniversiteleri işsizliği geciktirme kurumu haline getiren, üniversitelerden düşünmeyen, sorgulamayan, bireyci beyinler yaratmaya çalışan AKP varsa karşısında üniversitelerde bilimselliği ve laikliği savunan; memleketine karşı sorumluluk hisseden TKH Gençliği var. Yani laiklik mücadelesinin merkezinde gençlik var.

O.: Laikliğin olmaması demek geleceğin olmaması demektir, bu çok net. Örneğin laikliğin olmadığı yerde bilim olmaz. Bilim deyince aklımıza üniversiteler geliyor değil mi? Ülkemizde AKP iktidarı döneminde çok sayıda üniversite açıldı, her yer üniversite oldu. AKP iktidarı da bilim, üniversite diye bir hayli ses çıkardı ancak bütün bunlar bilimsel eğitime değil, iktidarın kendi kadrolarını yetiştirmesine ve üniversitenin içini boşaltarak işsizler ordusu yaratmaya hizmet etti. Tüm çabasına rağmen AKP iktidarı gençlik ile uyum sağlayamadı. Ne imam-hatip projesi tuttu ne üniversite yalanı tuttu… İşte, gençliğin laiklik mücadelesi tam bu noktada duruyor; tüm bu gerici baskıya rağmen AKP ile uyumsuzluğunda, AKP’yi reddetmesinde cisimleşiyor.

“BULUŞMALARIMIZ ANLATTIKLARIMIZDAN DAHA FAZLASINI İSTEDİĞİMİZİ GÖSTERECEKTİR”

Yurtsever: Beş ilde gençlik buluşması gerçekleştiriyorsunuz. Bu buluşmaları gençlik için anlamı ve sonucu açısından değerlendirir misiniz?

C: Bizler kampanya sürecinin gelip geçici bir hava estirmesini değil; mücadelenin önünü açmasını, memleketi için çaresiz hisseden gençliğe umut olmasını hedefledik. Bizlere koydukları sınırları aşmak, çektikleri duvarları yıkmak için gençliğin hep beraber bir mücadelenin parçası olması gerektiğine bir vurgu yapmak istedik. Bu mücadele; laikliğin, eşitliğin, özgürlüğün birer kavram olmaktan çıkarak hayatlarımızın gerçeği olacağı düzenin; sosyalizmin mücadelesi. Buluşmalarımızın da sıra arkadaşlarımıza hem bu düzene karşı rahatsızlıklarında hem de başka bir düzen mücadelesinde tek olmadıklarını göstermek gibi özel bir anlamı bulunuyor. Hep beraber bir dönemdir tartıştığımız konuları pratiğe dökmek için attığımız bu adımın, gençliğin geleceği açısından hem bugünden hem de yarından bakınca çok önemli bir yere oturduğunu düşünüyorum.

U.: Laiklik Özgürlüktür kampanyası yaklaşık bir yıldır liselerde ve üniversitelerde devam etmektedir. Bu kampanya ile TKH Gençliği ve Sosyalist Liseliler birçok öğrenciye, öğretmene, veliye, aydına ve akademisyene ulaşmıştır. İşte buluşmanın önemi buradadır. Bir eğitim döneminin sonuna gelirken kampanya boyunca kampanyaya destek olan herkesi yan yana getirmek ve kampanyaya daha güçlü bir şekilde devam etmektir.

O.: Gençlik buluşmalarımızın önemi büyük. Gençlikle konuşmak istediğimiz çok şeyimiz var. Söyledim; gençlik AKP ile uyum sağlamadı, AKP’yi reddediyor ancak bu yetmez, hatta; bir başlangıç noktası olması haricinde tek başına bir sonuca götürmesi de mümkün değil. Laiklik isteyen gençliğe örneğin şunu söylüyoruz; AKP’yi reddettiğimiz gibi düzen muhalefetinin uzlaşmacı tutumunu reddetmeliyiz. Örneğin bugün CHP tarikatlarla el sıkışmaktan, faşistleri partisinde bulundurmaktan ya da gerici iktidar ile masaya oturmaktan çekinmiyor. Kısaca CHP sermaye düzeninin ihtiyaçları neyi öngörüyorsa orada duruyor. Uzatmayayım, buluşmalarımızda zaten uzun uzun konuşacağız. Gençlik buluşmalarımız kampanyamız sürecinde anlattıklarımızın ötesini anlatmamızı; dinlememizi ve belki duymadığımız şeyleri öğrenmemizi sağlayacak. Yolumuzda bir adım daha atmamızı sağlayacak.