Samast-Çakıcı-Bahçeli çizgisi ve Ufuk Uras’ın ziyareti

Danışıklı bir plan yürütülüyor, Bahçeli mayınlı alanı temizliyor, arkasından ise Erdoğan geliyor. “Terörsüz Türkiye” söylemi ağızlardan düşmüyor. Ancak terör eylemiyle katledilen Hrant Dink’in katili ile Çakıcı buluşuyor, aynı Çakıcı’yı Bahçeli hapisten çıkarıyor.  “Terörsüz Türkiye” diye nutuk atılırken, mafya cirit atıyor!

Bu iki fotoğraf ülkemizin içinde bulunduğu durumu resmetmesi bakımından üzerinde durulmayı fazlasıyla hak ediyor. İlki organize suç örgütü lideri olmaktan mahkûm olmuş Alaattin Çakıcı ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin fotoğrafı. Halk nezdinde mafya lideri olarak bilinen Çakıcı’nın hapisten çıkmasına Bahçeli ön ayak olmuş, sonrasında Çakıcı makamında Bahçeli’yi ziyaret etmişti.

Normal şartlarda büyük bir skandal sayılması gerekirken, mahkûm olmuş bir mafya liderinin bir siyasi parti genel başkanını ziyaret etmesi ve kol kola poz vermesi, ülkemizdeki mafya-çete düzeninin ikrarından başka bir şey değildir.

İkinci fotoğraf ise daha utanç verici! Ülkemizin aydınlık insanlarından Hrant Dink’in katili (mahkûm olmuş, hapis yatmış ve sonrasında salıverilmiş) Ogün Samast’ın elini kolunu sallayarak dolaşması ve aynı zamanda organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yı ziyaret etmesi, fotoğraflarının birlikte servis edilmesi ülkemizin karanlık fotoğrafıdır!

Mesaj açık olsa gerek: Organize suç örgütleri, çeteler, mafyalar, uyuşturucu baronları, suç şebekeleri bugün ülkenin normali haline gelmiş bulunuyor.

Katil Ogün Samast, mafya lideriyle buluşuyor, aynı mafya lideri MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından hapisten çıkarılıyor. Demek ki tetikçiler, mafya ve MHP arasında bir illiyet bağı bulunuyor. Geçmişte NATO’nun gladio örgütlenmesi olarak MHP’nin nasıl bir işlev gördüğü yakın tarihimiz açısından yeterince somut. Bugün de aynı misyon devam ediyor.

Danışıklı bir plan yürütülüyor, Bahçeli mayınlı alanı temizliyor, arkasından ise Erdoğan geliyor. “Terörsüz Türkiye” söylemi ağızlardan düşmüyor. Ancak terör eylemiyle katledilen Hrant Dink’in katili ile Çakıcı buluşuyor, aynı Çakıcı’yı Bahçeli hapisten çıkarıyor.  “Terörsüz Türkiye” diye nutuk atılırken, mafya cirit atıyor!

Danışıklı bir plan yürütülüyor. İşgalci İsrail, Gazze ve Lübnan’da yeni bir aşamaya geçiyor. Lübnan’dan ateşkes ilan edilirken eş zamanlı olarak Suriye’de HTŞ adıyla bilinen cihatçı çeteler Halep’e saldırıyor. İsrail, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını neden imzaladığını İran’a yoğunlaşmak için diyor. Ateşkes anlaşmasından hemen önce NATO Genel Sekreteri Türkiye’ye geliyor, üst düzey görüşmeler yapıyor. Ancak kimse NATO Genel Sekreteri ile ne konuşulduğunu gündem bile yapmıyor. Sadece Savunma Bakanı, S-400 sorunu “birdenbire” çözüldü diyor. Hangi pazarlık yürütüldüğünü bilmiyoruz ancak sunulan gerekçe yerli üretim diye sunulan Kaan uçaklarının ABD’yi tedirgin ettiği şeklinde.

Bahçeli, DEM Parti ile Öcalan görüşmeli diyor, Adalet Bakanı izni hemen veriyor. Erdoğan, Bahçeli ile mutlak uyumdan bahsediyor.

Ve yine aynı Devlet Bahçeli, bugün Kürt sorununda çözümün adresi gösterilerek muteber bir isim olarak bazı kesimler tarafından sunulabiliyor. Eski Yetmez Ama Evetçi, bugün Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, Bahçeli’nin önerilerini “estetize” ediyor. Meclis’te Öcalan’ın konuşmasını video kaset olabilir diye inceltip kitabına uyduruyor.

Yine eski Yetmez Ama Evetçi Ufuk Uras, bayram değil seyran değil Bahçeli’nin kapısını çalıyor, ardından MHP’nin aracıyla (MHP’nin ısrarını kıramadığı için) yerine kayyum atanan eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk ile görüşmeye gidiyor.

Yetmez Ama Evetçilerin Bahçeli’nin arkasına dizilmeleri ne kadar da manidar!

Manidar olmayan ise Bahçeli’nin arkasına Çakıcı’nın, Çakıcı’nın arkasına da Ogün Samast’ın dizilmesi!

Ve bugün bütün politik geçmişi emperyalizminin çıkarlarıyla paralel adımlar atmaktan ibaret Bahçeli’nin sözcülüğünü üstlendiği Kürt sorununda “yeni çözüm” süreci özellikle liberaller ve Kürt siyaseti açısından bir umut oluveriyor.

Yetmez Ama Evetçilerin pişmanlığı, demek ki, bu kadarmış…

Hrant Dink’in katillerinin arkasına saklandığı Bahçeli’den çözüm beklemek nasıl bir akıl yürütmedir?

Bahçeli’den açılım, çözüm ve demokrasi beklemek büyük bir yanılsamadır. Dünün yetmez ama evetçilerinin bugün Bahçeli’nin arkasına dizilmeleri ise kimseye şaşırtıcı gelmesin.

Ogün Samast-Çakıcı-Bahçeli üçgeninden demokrasi çıkmaz!

Faşizm ve gericilikten,Kürt sorununa dair çözüm beklemek tarihi baş aşağı çevirmektir!