Sosyalizmin kazanımları: Küba ve Olimpiyatlar
Küba’nın olimpiyatlarda göstermiş olduğu başarılar sosyalizmin spor alanındaki kazanımlarının sürdüğünü bizlere gösteriyor.
Sporun halkın kolayca ulaşabileceği bir alandan çıkarılıp piyasa şartlarına uygun bir meta haline getirilmesi kapitalizmin bir icadıydı. Şifreli maç yayınlardan, fahiş bilet ücretlerine; sponsorlardan, borsa işlemlerine kadar sporu ve sporcuyu yeniden ele almamız ve üzerine düşünmemiz gerekiyor. Küba, kapitalizmin bu kötü örneklerinin karşısında bizlere eşsiz bir örnek oluşturuyor.
“Futbol borsada değil, arsada güzeldir” demişti Metin Kurt. Futbolun metalaştırıldığı ve bir piyasa aracı olarak kullanıldığını bu güzel cümleyle açıklamıştı. Bugün futboldan tutun, sporun birçok alanında spor bir meta haline getirilerek, herkesin ulaşabileceği bir alandan çıkarılmış durumda.
Oysa sosyalizm, piyasanın karşısında alternatif bir spor ve sporcu anlayışını bizlere örnekleriyle göstermiş durumda. Geçmiş yıllarda Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Macaristan ve birçok sosyalist ülkenin çok önemli başarıları bulunuyor. Bugünden bakıldığı zaman bile sosyalizmin birçok başarısının halen aşılamadığını görmek mümkün.
Küba’nın olimpiyatlarda göstermiş olduğu başarılar sosyalizmin spor alanındaki kazanımlarının sürdüğünü bizlere gösteriyor.
KÜBA: SOSYALİST DEVRİMİN BAŞARISI
1 Ocak 1959’daki Küba Sosyalist Devrimi dünya genelinde ses getirmişti. Bu tarihe kadar Küba’da spor, varlıklı sınıfların ulaşabildiği bir “aktivite” idi. Dolayısıyla Küba’da nüfusun büyük çoğunluğu spora ulaşamıyordu.
Fakat devrimden sonra Küba’da sporun gelişimi ve ulaşılabilirliği giderek arttı. Günümüzde Küba Latin Amerika’da rakipsiz bir duruma gelmiş durumda. Bunun yanında 12 milyon nüfuslu Küba kişi başına düşen başarı sıralamasında da dünyada ilk sırada. Özellikle boksta 41’i altın, 19’u gümüş ve 18’i bronz olmak üzere 78 Olimpiyat madalyası Küba önemli bir başarı yakalamış görünüyor.
Küba genelinde mümkün olduğunca çok sayıda insanın erişebileceği ücretsiz birçok kamu tesisi bulunuyor. Beden eğitimi ve spor her okulda önemsenen dersler arasında.
1964’te Tokyo’da 1 gümüş ve 1968’de Mexico City’de 4 gümüş madalya kazandı. 1972’de Münih’te toplam 8 madalya, 1976’da Montreal’de toplam 13 madalya, 1980’de Moskova’da toplam 20 madalya kazandı. 1984 Los Angeles Olimpiyat ve 1988 Seul Olimpiyat Oyunlarına Küba siyasi nedenlerden dolayı katılmadı.
1992’de Barselona Olimpiyatları’nda Sovyetler Birliği’nin (SSCB) dağılmasının getirdiği zorluklara rağmen 14 altın, 6 gümüş ve 11 bronz olmak üzere toplam 31 madalya kazanıldı.
1996’da 9 altın, 8 gümüş ve 8 bronz olmak üzere toplam 25 madalya kazandı. Dünya sıralamasında ABD, Rusya, Almanya, Çin, Fransa, İtalya ve Avustralya’nın ardından 8. sıraya yükseldi.
Küba, 2000 Sidney Olimpiyatları’nda 29 madalya, 2004 Atina Olimpiyatları’nda 27 madalya, elde etti. 2008 Pekin Olimpiyatları’nda 30 madalya, 2012 Londra Olimpiyatları’nda 15 madalya, 2016 Rio Olimpiyatları’nda 11 madalya ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ise 15 madalya kazandı.
2024 PARİS OLİMPİYATLARI
Küba, Paris 2024 Olimpiyatlarına toplam 61 sporcuyla katıldı. Bu sporculardan 27’si kadın, 34’ü ise erkek sporculardan oluşuyor. ABD emperyalizminin ekonomik ambargosuna ve ablukasına direnmeye devam eden Küba, ambargonun tüm olumsuzluklarına rağmen ülkelerini gururlar temsil ediyor.
Kübalı efsane güreşçi Mijain Lopez Nunez’in dediği gibi, Kübalı sporcuların başarısının sırrı yalnızca bireysel yeteneklerde değil, herkesin spor yapabilmesini sağlayan sosyalist devrimde aranmalıdır.
*Bu yazı Yurtsever gazetesinin 11. sayısından alınmıştır.