Temmuz ayında en az 144 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

İSİG Meclisi'nin Temmuz ayı raporunda farklı iş kollarından 144 işçinin hayatını kaybettiği açıklandı.

Temmuz ayında en az 144 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

İSİG Meclisi tarafından yayımlanan rapora göre Temmuz ayında en az 144 işçi, ,iş cinayetlerinden hayatını kaybetti.

Yayımlanan raporda yer alan cinayetlerin yüzde 83’ü ulusal basında yer alırken geri kalan kısmı hayatını kaybeden emekçilerin mesai arkadaşlarından öğrenilen bilgilere dayanıyor.

İSİG Meclisi’nin açıkladığı rapor şu şekilde: 

TEMMUZ AYINDAN EN AZ 144 İŞ CİNAYETİ

• Yüzde 83’ünü ulusal basından; yüzde 17’sini ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrendiğimiz bilgilere dayanarak tespit ettiğimiz kadarıyla Temmuz ayında en az 144, yılın ilk yedi ayında en az 1022 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

• Mevsimlik tarım işçiliği, çobanlık ve besicilik yapan 5 çocuk; 2’si MESEM kapsamında çalışan 4 inşaat işçisi çocuk; muavin ve eşya taşımacılığı yapan 2 çocuk; ücretsiz aile emeği kapsamında çalışan 1 çocuk olmak üzere 12 çocuk işçiyi kaybettik. Bu ay, uzun zamandır hayatını kaybeden en fazla çocuk işçinin olduğu aydı.

• 15 yaşındaki Alperen Kocayavuz’un yüksekten düşmesi ve 16 yaşındaki Eren Dağ’ın akıma kapılması ile birlikte 2023-2024 eğitim ve öğretim döneminde MESEM kapsamında çalıştırılırken ölen çocuk sayısı 9 oldu. Bu durum neden MESEM’e karşı olduğumuzun da en açık göstergesidir. “MESEM, neoliberalizmin eğitim alanındaki iz düşümü ve üretimde ucuz emeğin, istihdamda güvencesizliğin tezahürüdür. MESEM, büyük sermayenin işgücünü kalifikasyon projesinden yola çıkarak, ucuz emek rezervini çocuk ve genç işçilerle takviye eden bir mekanizmadır.”

• Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada “Kabinemizde bugün aldığımız bir diğer kararla 2024’ü emekliler yılı olarak ilan ediyoruz” demişti. Ancak görüyoruz ki emeklilik hakkını kazanamayan ya da emeklilik hakkını kazandığı halde geçinemediği için çalışan birçok işçi ölüyor. Sadece bu ay 50 yaş ve üstü en az 37 işçi hayatını kaybetti. Şoförlük yaparken, inşaatta çalışırken, ocakta kömür kazarken, tarlayı ekerken…

• Bu ay mevsimlik tarım işçi ölümleri öne çıkıyor. Özellikle traktörle, kapalı kasa kamyonetle, uygun olmayan servis minibüsüyle vb. tarlalara taşınan işçiler yollarda ölüyor, yaralanıyor. Diğer yandan her anlamda korunmasız ve güvencesizler. İşçilerin özellikle barınma ve beslenme sorunları var.

• Madenler alarm veriyor. En az 8 maden işçisini kaybettik. İki madenci arkadaşımız Zonguldak’ta “herkesin bildiği ama kaçak denilen” madenlerde çalışıyordu. Ancak ölümlere sadece kömür değil bakır, taş ve mermer ocaklarında da rastlıyoruz.

• Sektörel olarak baktığımızda iş cinayetlerinin 50’si sanayi, 41’i tarım, 27’si hizmetler ve 26’sı inşaatta meydana geldi. Her ne kadar işkolu olarak tarım ve inşaattaki ölümler öne çıksa da sektörel olarak en fazla ölüm farklı işkollarına bölünen sanayide gerçekleşiyor. Yine tehlikesiz zannedilen hizmet sektöründe de ölümler çok fazla ama “görünmez” kılınıyor.

• “Görünmez hale getirmenin en önemli yolu” meydana gelen ölümün yüksekten düşme, göçük, elektrik çarpması gibi daha bilinen nedenlere bağlı olmamasından da kaynaklanıyor. Oysa her işkolu ve sektör farklı koşullar ve özgünlükler barındırıyor. Örneğin hizmet sektöründe intihar nedenli iş cinayetleri önemli bir yer tutuyor. Temmuz ayında LC Waikiki mağazasında reyon yöneticiliği yaparken gördüğü mobbing nedeniyle yaşamına son veren Muhammed Yavuz’u; Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Malatya İl Koordinatörlüğünde çalışırken 6 Şubat Depremlerinde annesini, babasını, kardeşini ve akrabalarını kaybeden, enkaz altından kurtarılan, geçen yıl Manisa İl Koordinatörlüğünde görevlendirilen, geçici görevlendirmelerin iptali üzerine deprem bölgesine gitmeye zorlandığı için yaşamına son veren Cihangir Emre Küçüker’i; Dokuz Eylül Üniversitesi Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olarak aşırı-yoğun-fazla çalıştırılan ve mobbing yapıldığı için istifa edip ertesi gün yaşamına son veren Uğurcan Ağcaoğlu… Görelim, unutmayalım, unutturmayalım, mücadele edelim…

*İSİG Meclisi tarafından hazırlanan rapora ulaşmak için buraya tıklayınız.