TKH: Depreme karşı alınacak tek önlem kamuculuk!

TKH tarafından yapılan açıklamada "Plansızlık ile bir avuç para babasının kar hırsı için dönen çarklar emekçi halkın hayatını hiçe saymaya devam ederken, en temel hakları da gasp ediliyor." denildi.

TKH: Depreme karşı alınacak tek önlem kamuculuk!

Türkiye Komünist Hareketi 17 Ağustos 1999’da gerçekleşen Kocaeli Gölcük merkezli depremin yirmi beşinci yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada “Bu düzen reddedilmelidir! Toplumsal çıkarı önceleyen, insanca yaşam için güvenli barınma ve altyapının sağlanacağı bilimsel, planlı bir anlayış hayata geçirilmelidir. Bunun için bütün imar, altyapı, hizmetleri devletleştirilerek bir avuç para babası ve onun siyasi temsilcilerinin elinden alınmalıdır.” denildi.

“Depreme karşı alınacak tek önlem kamuculuk!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün 1999 yılında Kocaeli Gölcük merkezli depremin yirmi beşinci yıldönümü. O gün olduğu gibi 6 Şubat 2023’te de Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerde on binlerce insanımız hayatını kaybederken, yüzbinlerce yurttaşımız yaralandı, evini ve sevdiklerini kaybetti.

Her iki depremde de doğa değil, sermaye düzeni insanlarımızın canına, evine, sevdiklerine mal oldu.

Öte yandan ülkemizin kaynakları insanca bir yaşam için, altyapı ve doğal afetlerden toplumu korumak, hazırlık yapmak için değil bir avuç patronun kar hırsı, onların siyasi temsilcileri için gasp edilmektedir. Onlar için önemli olan, bu sermaye düzeninin devam etmesi, kasalarının, ceplerinin dolmasıdır.

17 Ağustos depremi sonrası yapılan araştırmalar, aynı fay hattında olan Marmara Denizi’nde, İstanbul açıklarında büyük bir depreme işaret ederken siyasi iktidar da yerel yönetimler de hiçbir hazırlık yapmadığı gibi insanca yaşam ve barınma hakkını gasp ederek, yurttaşların hayatlarını hiçe saymaya devam ediyor. Gerek merkezi gerekse yerel yönetimler tarafından yürütülen projelerle depremlere, doğal afetlere dayanıksız konutlarda, okullarda, sağlık tesislerinde, iş yerlerinde milyonlarca emekçi rant çetelerinin ve finans kurumlarının insafına terk ediliyor.

Halkımız, artan yoksullukla hayatta kalmaya çalışırken, dayanıksız konutlarda oturmaya mecbur bırakılıyor.

Plansızlık ile bir avuç para babasının kar hırsı için dönen çarklar emekçi halkın hayatını hiçe saymaya devam ederken, en temel hakları da gasp ediliyor.

Bu düzen reddedilmelidir! Toplumsal çıkarı önceleyen, insanca yaşam için güvenli barınma ve altyapının sağlanacağı bilimsel, planlı bir anlayış hayata geçirilmelidir. Bunun için bütün imar, altyapı, hizmetleri devletleştirilerek bir avuç para babası ve onun siyasi temsilcilerinin elinden alınmalıdır.

Bunun için tek gerçekçi çözüm sermayenin gerici iktidarına son vermektir.”