TKH: İsrail’in destekçisi NATO’dan çıkılsın, üsler kapatılsın!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) yaptığı açıklamada Erdoğan'ın söylemlerine tepki gösterdi.

TKH: İsrail’in destekçisi NATO’dan çıkılsın, üsler kapatılsın!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Karabağ’a nasıl girdiysek, İsrail’e de bir gece gireriz” demesi üzerine bir açıklama yayımladı.

TKH’den yapılan açıklamada “Karabağ Savaşı’nda yardım eden ülkelerden birinin Türkiye diğerinin de İsrail olması işin bir başka boyutu olarak mutlaka not edilmelidir. Türkiye’nin NATO üyesi olması, NATO üyesi bütün ülkelerin ise Gazze saldırısında ve işgalinde İsrail’in yanında durması ile başta Kürecik ve İncirlik üslerinin doğrudan NATO kontrolünde İsrail’i korumak için devrede olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin hamaset dışında bir anlama gelmeyeceğini zaten göstermektedir” denildi.

“Bununla birlikte, Erdoğan’ın sözleri hamaseti de aşmış, doğrudan bölgesel savaşa işaret eden ya da hizmet eden bir iklime yaramıştır. Daha önce Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilen askeri seçenek Gazze’ye Türk askeri çıkarılması gündemi ile Erdoğan tarafından yapılan bu açıklamanın hamaset olması umulmalı” denilen açıklamada “Hamaset ile devlet başkanlığı yapılmaz! Emperyalizme ve İsrail’in işgalci siyasetine karşı bölgede barışın tesisi için yapılması gerekenler ise bellidir” ifadeleri kullanıldı.

TKH’den yapılan açıklama şu şekilde:

Erdoğan’ın,“Karabağ’a nasıl girdiysek, İsrail’e de bir gece gireriz” demesi Türkiye cumhurbaşkanlığı makamına ve devlet ciddiyetine yakışmayan akıllara ziyan bir açıklamadır. Öte yandan “Karabağ’da Azerbaycan askeri dışında başka bir devletin askeri yoktu” diye açıklama yapan Azerbaycan’ın doğrudan Türkiye cumhurbaşkanını yalanlaması işin başka boyutudur. Ancak asıl önemlisi bölgesel savaşın kıvılcımının bütün Ortadoğu’yu ve ülkemizi sarabileceği bir ortamda “savaş çığırtkanlığı” yapması, Erdoğan’ın ülke yönetme ehliyeti olmadığını da göstermektedir.

Karabağ Savaşı’nda yardım eden ülkelerden birinin Türkiye diğerinin de İsrail olması işin bir başka boyutu olarak mutlaka not edilmelidir. Türkiye’nin NATO üyesi olması, NATO üyesi bütün ülkelerin ise Gazze saldırısında ve işgalinde İsrail’in yanında durması ile başta Kürecik ve İncirlik üslerinin doğrudan NATO kontrolünde İsrail’i korumak için devrede olması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin hamaset dışında bir anlama gelmeyeceğini zaten göstermektedir. Hem NATO’culuk, BOP Eşbaşkanlığı ve İsrail ile ticaret hem de Filistin davasını savunmak ve Gazze’de katliamlara hayır demek aynı anda olamamaktadır.

“ERDOĞAN’IN SÖZLERİ BÖLGESEL SAVAŞA İŞARET EDEN BİR YARATMIŞTIR”

Bununla birlikte, Erdoğan’ın sözleri hamaseti de aşmış, doğrudan bölgesel savaşa işaret eden ya da hizmet eden bir iklime yaramıştır. Daha önce Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilen askeri seçenek Gazze’ye Türk askeri çıkarılması gündemi ile Erdoğan tarafından yapılan bu açıklamanın hamaset olması umulmalı, bunu aşan başka niyet ve planların olması halinde ise ülkemizi ve bölgemizi büyük bir tehlikenin bekleyeceği görülmelidir.

Bu açıklamalardan hemen sonra, İsrail’in birer saldırıyla İran’ın başkentinde Hamas lideri Heniyye’yi ve Lübnan’ın başkentinde Hizbullah yöneticilerini öldürmesi, savaşın Gazze sınırlarını aşarak tüm bölgeye yayılmasının eşiğine gelinmesine neden olmuştur.

“EMPERYALİZMİN EKMEĞİNE YAĞ SÜREN AÇIKLAMALARDIR”

Böylesi bir zamanda Erdoğan ve Bahçeli tarafından yapılan açıklamalar, sorumsuzca ve emperyalizmin planlarına ekmeğine yağ süren açıklamalardır. Ağızdan çıkanı ya kulaklar duymamakta ya da gerçek niyetler halktan gizlenmektedir!

“HAMASET İLE DEVLER BAŞKANLIĞI YAPILMAZ”

Hamaset ile devlet başkanlığı yapılmaz! Emperyalizme ve İsrail’in işgalci siyasetine karşı bölgede barışın tesisi için yapılması gerekenler ise bellidir:

Bir gece değil hemen bu gece, Kürecik Üssü kapatılsın, İncirlik Üssü’ne el konulsun, Türkiye NATO’dan çıksın!