TKH Konferansı toplanıyor: Güçlü örgüt, devrimci siyaset

"Leninist partide ısrar, burjuva düzen siyasetinden mutlak bağımsızlık ve işçi sınıfının politik öncüsü haline dönüşme hedefi TKH’nin önemli özgün nitelikleri olarak sayılabilir."

TKH Konferansı toplanıyor: Güçlü örgüt, devrimci siyaset

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 2024 Türkiye Konferansı, 15 Eylül’de gerçekleştirilecek. Konferansın içeriğine ve başlıklara ilişkin görüşlerine başvurduğumuz TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek, “Yükselen bir mücadele döneminde başarılı olmanın yolu ya da mücadelenin geriye düştüğü dönemlerde ayakta ve sağlam kalmanın yolu, devrimci siyasetten ve güçlü örgütten geçmektedir.” diyerek şunları kaydetti:

“Sosyalist hareketin, ileri çıktığı ve geri düştüğü zamanlar vardır. Mücadelenin yükseldiği, kitleselleştiği, sosyalist siyasetin etkili olduğu dönemler hem dünya tarihinde hem de Türkiye tarihinde bilinen tarihi gerçekler… Örneğin, 15-16 Haziran’daki işçi yürüyüşü, 68 Gençliği’nin mücadelesi, 1965 yılının TİP’i verilecek ilk örnekler. 1970’li yıllarda emekçilerin devrimci siyasetle buluştuğu, kitlesel mücadelelerin verildiği bir kesit.

Aynı şekilde mücadelenin geri çekildiği, baskı ve yasaklamaların geldiği, kitle örgütlenmelerinin azaldığı dönemler de… 12 Eylül’den hemen sonraki süreç böylesi bir süreçti.

İsten ileriye ister geriye doğru olsun mücadelede iki temel unsur hiçbir zaman kaybedilmemelidir. Yükselen bir mücadele döneminde başarılı olmanın yolu ya da mücadelenin geriye düştüğü dönemlerde ayakta ve sağlam kalmanın yolu, devrimci siyasetten ve güçlü örgütten geçmektedir. Türkiye solunun bugün siyaseten daha etkili olmasının yolunu tartışıyor; Türkiye’de gericiliğe, emek düşmanlığına ve işbirlikçiliğe karşı memleketin, sol siyaseti göreve çağırdığını görüyoruz. AKP eliyle kurulan rejime düzen muhalefetinin nasıl destek verdiğini izliyor, normalleşme adıyla AKP’ye verilen krediye tanık oluyoruz. Böylesi bir ortamda solun geriye çekilmesini içe sindirmek mümkün olmadığı gibi, tersinden bugün başta emekçiler olmak üzere ülkenin ilerici birikiminin talepleri büyük bir sol boşluk olduğunu bizlere gösteriyor.

Türkiye sosyalist hareketinin bugünkü etkisizliğinin özünde bu iki olguyu aramak haksızlık sayılmamalı. Kitleselleşmek adına örgütlü mücadeleyi ya da örgütlü-disiplini bırakmak hem kitleselleşmenin önünü açmadığı gibi hem de saman alevi gibi yanıp sönen bir mücadele pratiği dışında başka bir şey bırakmıyor. Bu tarzın kendisi “kendiliğindenci” bir siyaset biçimini beraberinde getiriyor. Kitle hareketinin ve solun yönsüzlüğünün nedeni ilk olarak burada aranmalıdır.

Yine aynı şekilde toplumun ekonomik ve siyasal taleplerine devrimci bir içerikle yanıt vermek yerine düzen muhalefetinin değirmenine su taşıyacak bir politik çizgi solun etkisizliğinin ana kaynağı haline geliyor. Ya da daha farklı bir tanımla söylersek bu çizgi sol değil, tersinden solun, burjuva siyasete eklemlenmesi anlamına gelmesi bakımından büyük bir sorun olarak görülmeli. Ortada sol bir siyaset kalmıyor, olsa olsa sosyal demokrat ya da liberal demokrat bir çizginin güçlenmesi kalıyor.”

“PARTİNİN İLERİYE ÇIKIŞININ ZEMİNİ, 3. KONGRE’NİN DEVAMI OLAN BU KONFERANSLA BİRLİKTE DÖŞENİYOR”

“Devrimci bir siyaset olmadan güçlü bir partinin sonuç alamayacağını, yine aynı şekilde güçlü bir örgüt olmadan da devrimci siyasetin kitlelerle buluşamayacağını çok iyi biliyoruz” diyen Tekerek açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

Türkiye Komünist Hareketi 2024 Konferansı 15 Eylül tarihinde toplanıyor. Bu konferansla birlikte önümüzdeki mücadele dönemine dair önemli tartışmalar yapacak. 2023 yılında gerçekleşen TKH 3. Kongresi’nde alınan önemli kararları tamamlayan bir Konferans sürecinde “güçlü örgüt” ve “devrimci siyaset” merkeze konuyor. Güçlü örgütün önemli adımlarından birini de örgütsel dönüşüm oluşturuyor. Çünkü sağlam, güçlü, disiplinli, örgütlü bir parti olmadan bu ülkede sosyalist mücadelenin başarı şansı bulunmuyor. Bunun bilincinde yapılacak olan Konferans önemli örgütsel kararları ve dönüşüm normlarını tartışırken aynı zamanda devrimci siyasetin de önemini bir kez daha ilan ediyor.

Devrimci bir siyaset olmadan güçlü bir partinin sonuç alamayacağını, yine aynı şekilde güçlü bir örgüt olmadan da devrimci siyasetin kitlelerle buluşamayacağını çok iyi biliyoruz. Bu yaklaşımla toplanacak olan TKH 2024 Türkiye Konferansı hem partinin yakın dönem siyasi mücadele başlıklarına dair somut kararlar alacak hem de partinin yeni merkezi kurullarını belirleyecek. Konferans’ta alınan kararlar doğrultusunda önümüzdeki aylarda bir tüzük kongresinin de toplanması yine Parti Konferans’ının gündemlerinden birisi olacak.

Mücadele süreçlerinden ileriye çıkış ve geri dönüşler her zaman mümkün. TKH ise kuruluşundan bugüne kadar Türkiye sosyalist hareketi içinde çok özgün bir konuma sahip olarak kendisini var ediyor. Leninist partide ısrar, burjuva düzen siyasetinden mutlak bağımsızlık ve işçi sınıfının politik öncüsü haline dönüşme hedefi TKH’nin önemli özgün nitelikleri olarak sayılabilir. Bu niteliklerinden bir milim sapmayı düşünmeyen TKH, bu konferansla birlikte örgütsel bir dönüşüme ve sıçramaya denk düşecek yeni bir mücadele dönemini başlatıyor. Partinin ileriye çıkışının zemini 3. Kongre’nin devamı olan bu Konferansla birlikte döşeniyor.