TKH: Orta Vadeli Program, adı konulmamış IMF rejimidir
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) geçtiğimiz gün Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan revize edilen Orta Vadeli Program (OVP) hakkında bir açıklama yayımladı.
TKH’den yapılan açıklamada “Orta Vadeli Programda “enflasyonla mücadele” teması arkasına gizlenen tek gerçek; emekçilerin ücretlerinin kısılması, gerileyen yaşam standartlarının devamı ve sermayenin korunmasıdır” denildi.
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın çokça tartışılan “enflasyon hedefimiz yok” lafının arkasında yatan gerçek, ekonominin dümeninin sermaye sınıfına tam boy bir şekilde teslim edildiği gerçeğidir” denilen açıklamada “Emekçi halkımız bu uzun süredir devam eden yıkım programına karşı hazırlıklı olmalı, Türkiye’nin yeni bir alternatifi için kolları sıvamalıdır” ifadeleri kullanıldı.
2025-2027 yıllarını kapsayan ve ekonominin gidişatına yön verecek olan program bir “AKP klasiğini” bir kez daha ortaya koydu. Bakanların ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın açıklamalarında “hiçbir şey” söylememeye özen gösteren, yuvarlak laflarla soruları geçiştirmeye çalışan iktidar, programın satır aralarında ise bir “yıkım programını” açıklamıştır.
Orta Vadeli Programda “enflasyonla mücadele” teması arkasına gizlenen tek gerçek; emekçilerin ücretlerinin kısılması, gerileyen yaşam standartlarının devamı ve sermayenin korunmasıdır. Düşük enflasyon politikası ile ücretlerin kısılmasını, sosyal harcamaların kısılmasını, emeklilik sisteminde özelleştirmenin büyütülmesi ve özelleştirmeleri öneren iktidar, her zamanki riyakarlığı ile bunu gizlemeye çalışmaktadır. Halbuki programın tamamına bakıldığında görülecek şey; ülke ekonomisinin tam boy bir şekilde sermayenin, emperyalist kurumların çıkarlarına göre yeniden düzenlenmesidir.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın çokça tartışılan “enflasyon hedefimiz yok” lafının arkasında yatan gerçek, ekonominin dümeninin sermaye sınıfına tam boy bir şekilde teslim edildiği gerçeğidir. Gerçekten de açıklanan OVP bir program değil, yıkımın kendisidir.
Türkiye’nin uzun yıllardır yaşadığı krizlerin arkasında yatan gerçek de tam olarak yukarıda söz ettiğimiz “yıkım programıdır”. Bu adı konulmamış bir IMF rejimidir.
Türkiye’de bugün oluşturulan para ve maliye politikalarının yaklaşımıyla emekçiler lehine bir dönüşüm elde etmek mümkün değil. İktidarın da muhalefetin de ortak oldukları en büyük payda, sermayenin büyümesi ve emekçilerin sömürülmesidir. Türkiye’de emekçilerin gerçek kurtuluşu emperyalist kurumlardan tam boy bir bağımsızlığın sağlandığı, ekonomide üretimin öncelikli hale geldiği, kamucu, merkezi planlamadan yana bir ekonomik programdır.
Emekçi halkımız bu uzun süredir devam eden yıkım programına karşı hazırlıklı olmalı, Türkiye’nin yeni bir alternatifi için kolları sıvamalıdır. Bugünkü düzenin yarattığı yıkım, sandık siyasetiyle aşılamaz. Çözüm, emekçi halkın örgütlü mücadelesindedir.
Sermayenin değil, her şey emeğin olacak!
Konya’nın Selçuklu ilçesinde bulunan Ahmet Hazım Uluşahin İmam Hatip Ortaokulu Müdürü H.A.,’nın 10 yaşındaki E.A…
Baltimore’daki Uluslararası İlişkiler Konseyi’nde bu ay başında konuşan Ford, Şara ile temasa, 2023’te bir İngiliz…
İzmir’de iki kişinin elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin 42 sanıklı davanın 6'ncı celsesi tamamlandı.…
Sinop’ta Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş.’nin, Boyabat'ta adrese teslim ihaleyle aldığı orman ve tarım…
Ahmet Minguzzi’nin öldürüldüğü bıçağın 'yasak niteliği taşıyan' bıçaklardan olmadığına karar verildi. Kadıköy Bit Pazarı'nın üstündeki…
TPI Composites işçileri, saldırıya uğrayan Temel Conta işçilerini ziyaret etti. Ziyarette, "Kaç gün olursa olsun…