Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH’den Ekim Devrimi açıklaması: Ekim Devrimi’nin çağrısı bir kez daha yankılanacak

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Ekim Devrimi’nin 107. yılında bir açıklama yayımladı.

TKH’den yapılan açıklamada “Dünya’da emperyalist boğazlaşmanın doruğa çıktığı bir dönemde gerçekleşen Ekim Devrimi, yarı sömürge ve sömürgeleştirilen uluslar için de bir ilham kaynağı olmuştur.” denilerek, “Bugün söylediklerimiz düş değil, hayal değil, gerçektir. Bugünün Türkiyesinde komünistlerin temsil ettiği emek, bağımsızlık, laiklik ve cumhuriyet, yeni Ekimlerin çağrısını zorunlu kılmaktadır” vurgusu yapıldı.

Sovyetler Birliği’nin ardında bıraktığı dünyada Ekim Devrimi’nin önemi ve mirası dünden çok daha büyüktür. 20. yüzyılın tarihine damga vuran, o yüzyılı bir devrimler çağı haline getiren Ekim Devrimi’nin mirası bizi bir kez daha çağırmaktadır. denilen açıklamada “Bugün emperyalist-kapitalist sistemin krizi ve bu krize dönük ürettiği yıkım Ekim Devrimi’nin öncesinden daha büyüktür. Emperyalist sistem dünyanın farklı coğrafyalarında ve bölgelerinde sömürüyü mutlaklaştırmak için canhıraş bir biçimde uğraşmaktadır. Ancak emperyalist sistemin bu çabası işçi sınıfının tarihsel yürüyüşünü durdurmaya yetmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

TKH’den yapılan açıklamanın tamamı şöyle :

Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin en ince, en hünerli günü olan 7 Kasım 1917’nin üzerinden tam 107 yıl geçti. 107 yıl önce ayağa kalkan işçi sınıfı, sadece kendi ülkesinde çağdışı kalmış, baskının ve zorbalığın temsilcisi olmuş bir rejimi devirmedi, aynı zamanda eşit, özgür bir dünyanın da kapısını araladı. Ekim Devrimi’nin açtığı yol bugün de güncel ve başta işçi sınıfı olmak üzere tüm insanlığın kurtuluşunun tek gerçekçi temel hattını temsil etmektedir.

107 yıl önce Kışlık Sarayı ele geçiren örgütlü işçi sınıfı, sömürüye, zulme, emperyalist yağma ve talana karşı emekçilerin ilk büyük zaferini kazandırdı. Emperyalist savaşlardan, sömürüden, baskıdan bunalan emekçilere “biz başka alem isteriz” diyen ses ayağa kalkmış ve tarih sahnesinde yer almıştır. Lenin’in önderliğinde gerçekleşen Ekim Devrimi ile kurulan sosyalist devlet, tarih sahnesinde sadece ilk “büyük işçi iktidarı” olarak geçmemiştir. İlk sosyalist devlet olan Sovyetler Birliği, aynı zamanda faşizmi ezen, sömürge halklara bağımsızlık ve özgürlük yolunu açan, parasız eğitim, sağlık, kamu hizmetlerini yaygın bir biçimde emekçilere sunan, kadınların eşitliği için büyük atılım yapan, uzayın fethedilmesi ve bilimsel gelişmeleri önünü açan bir ülke yaratmıştır.

Ekim’in çağrısının ardından kurulan sosyalizm, geniş ekonomik kaynakların emekçiler lehine kullanıldığı, kimsenin kimseyi sömürmediği, temel ihtiyaçlar söz konusu olduğunda paranın değil, emekçilerin sözünün geçtiği, kadınların gerici toplumsal sistem tarafından eve hapsedilmediği, bir köylü çocuğunun uzaya çıkabildiği, bir sistem yaratmıştır.

Dünya’da emperyalist boğazlaşmanın doruğa çıktığı bir dönemde gerçekleşen Ekim Devrimi, yarı sömürge ve sömürgeleştirilen uluslar için de bir ilham kaynağı olmuştur.  Emperyalist paylaşımın bir parçası haline gelen Türkiye de, kuşkusuz Ekim Devrimi’nin yarattığı politik iklime doğmuştur. Ülkemizin emperyalist işgale karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinde ve ardından kurulan genç Cumhuriyet’in yanı başında ilk Ekim Devrimi’nin kurduğu Sovyetler Birliği yer almıştır.

Sovyetler Birliği’nin ardında bıraktığı dünyada Ekim Devrimi’nin önemi ve mirası dünden çok daha büyüktür. 20. yüzyılın tarihine damga vuran, o yüzyılı bir devrimler çağı haline getiren Ekim Devrimi’nin mirası bizi bir kez daha çağırmaktadır. Bugün emperyalist-kapitalist sistemin krizi ve bu krize dönük ürettiği yıkım Ekim Devrimi’nin öncesinden daha büyüktür. Emperyalist sistem dünyanın farklı coğrafyalarında ve bölgelerinde sömürüyü mutlaklaştırmak için canhıraş bir biçimde uğraşmaktadır. Ancak emperyalist sistemin bu çabası işçi sınıfının tarihsel yürüyüşünü durdurmaya yetmemektedir. Dünyanın dört bir yanında yağmaya karşı emekçilerin tepkisi arttıkça ve direniş büyüdükçe, emperyalist sistem kendi kazdığı çukura girecektir.

Bugün söylediklerimiz düş değil, hayal değil, gerçektir. Bugünün Türkiyesinde komünistlerin temsil ettiği emek, bağımsızlık, laiklik ve cumhuriyet, yeni Ekimlerin çağrısını zorunlu kılmaktadır. Ülkemiz ve bölgemiz, 100 yıl sonra bir kez daha bir kırılmanın eşiğine gelmiştir. Bunun yarattığı gerçeklik karşısında 107 yıl önce bugün Kışlık Saraya yürüyen işçi ve köylülerin temsil ettiği bayrağın dikilmesi dışında bir seçenek yoktur. Ülkemizin emekçilerini yeni bir cumhuriyet kavgasında Ekim’in çağrısına kulak vermeye çağırıyoruz.

Yeni Ekimler kapımızda ve bizim elimizdedir!

Bu haber en son değiştirildi 8 Kasım 2024 17:42 17:42

Reklam

Önceki Haberler

İBB Davası’nda ilk duruşmanın tarihi belli oldu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Büyükşehir Belediyesi'nin yöneticileri dahil 105 kişinin tutuklu olduğu İBB Davası'nda…

12 Aralık 2025 17:56

TBMM’deki çocuk istismarı skandalında yeni gözaltı kararı

TBMM'deki çocuk istismarı ile ilgili 4 şüpheli gözaltına alındı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltına alınanlar ile…

12 Aralık 2025 17:04

Saray’dan asgari ücret açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Yatırım ve Finansta Türkiye Yüzyılı Zirvesi"nde konuştu. Asgari ücrete ilişkin değerlendirmede bulunan…

12 Aralık 2025 16:45

Ankara’da toplu ulaşıma zam

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nde alınan kararla toplu ulaşım ücretlerine yüzde 35 zam yapıldı. Oy çokluğuyla…

12 Aralık 2025 16:24

FETÖ’cü Zaman Gazetesi’nin ortağının otelinde 15 Temmuz buluşması

15 Temmuz Derneği bu yıl da “Şehit Aileleri Buluşması’nı” yine FETÖ’den yargılanan, Zaman Gazetesi’nin ortağı…

12 Aralık 2025 16:21

Yandaş Yeni Şafak’tan İmamoğlu yazısı: Hakim hemen beraat kararı verip davayı düşürmeliydi

İktidara yakınlığıyla bilinen yandaş Yeni Şafak yazarı Mehmet Şeker, Ekrem İmamoğlu’nun diploma davasına ilişkin kaleme…

12 Aralık 2025 15:28
Reklam