TKH'liler Gayrettepe'de iş cinayetinde yaşamını yitiren işçileri karanfil bırakarak andı

Türkiye Komünist Hareketi Genel Başkanı Aysel Tekerek ve beraberindeki heyet Gayrettep'de 29 işçinin yaşamını yitirdiği yerin önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

TKH'liler Gayrettepe'de iş cinayetinde yaşamını yitiren işçileri karanfil bırakarak andı

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek ve beraberindeki Parti heyeti bugün İstanbul Beşiktaş’ta 29 işçinin yaşamını yitirdiği tadilat yapılan eğlence mekanının önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan açıklamada, iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması gerektiğini söyleyen Aysel Tekerek, patron sınıfının bitmez tükenmez kâr hırsı yüzünden bu ölümlerin yaşandığını vurguladı.

Açıklamada sözlerine, “Görüyorsunuz Türkiye’de artık iş cinayetleri, işçi ölümleri birer ikişer yaşanmıyor. Seri cinayetler, seri katliamlar halinde yaşanıyor. Bu seri katliamların, bu büyük karanlığın, bu büyük cinayet şebekesinin, bu büyük işçi düşmanlığının tek ama tek nedeni yaşadığımız düzendir. Bu düzen devam ettikçe buna benzer katliamlar yaşanmaya devam edecek. Bugün burada, dün İliç’te, ondan önce Soma’da, yarın da başka yerlerde biz bu cinayetleri, katliamları yaşayacağız. Şunu bir kez daha söyleyeyim, bu ülkede işçilerin canı, yaşamı sermaye sınıfının kârından daha önemlidir” diyerek devam eden Tekerek, “Türkiye Komünist Hareketi olarak işçilerimizin ölümü karşısında çok üzgünüz. Ama aynı zamanda çok öfkeliyiz. Biz buraya sadece onları anmak için değil, onlara bir söz vermek için geldik. Sorumluların yargılanması ve bir daha böyle iş cinayetlerinin yaşanmaması için, aydınlık bir ülke için, eşit ve özgür yaşayacağımız, sınıfların ortadan kalktığı, sömüren ve sömürülenlerin olmadığı bir düzen için mücadele etme kararlılığımızın sözünü vermek için buraya geldik.” ifadelerini kullandı.

Açıklama sonrasında iş cinayetinde yaşamını yitiren 29 işçilerin anısına olayın yaşandığı yerin önüne karanfiller bırakıldı.

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Bugün burada, İstanbul’da ve Türkiye’de son dönemde yaşanan en büyük işçi katliamının olduğu yerdeyiz. Eğlence mekanı olarak düzenlenen bu yer, bugün çok büyük bir tabutluğa dönmüştür. 29 işçimizin hayatını kaybettiği bu yerde bazı gerçeklerin mutlaka ama mutlaka daha yüksek bir şekilde söylenmesi gerekiyor. Sadece ve sadece daha başka iş cinayetlerinin yaşanmaması adına değil, iş cinayetlerinden, işçi katliamlarından kimler sorumlu onu da bir kez daha söylemek, teşhir etmek, hesap sormak için bu gerçeklerin söylenmesi gerekiyor. Biz de bugün burada bunu söyleyeceğiz.

Bugün 29 tane işçimizin katledilmesinin sorumlusu başta sermaye iktidarı, siyasi iktidar, yerel belediye ve bürokratlardır. Çünkü bugün burada yaşanan katliam bir kez daha ortaya çıkarmıştır ki göz göre göre gelen denetimsizlik, ihmal aynı zamanda patron sınıfının bitmez tükenmez kâr hırsı, daha fazla para kazanma ihtiyacı 29 işçinin ölümüne neden olmuştur. Gün geçtikçe ortaya çıkıyor ki bu işletmenin ruhsatı eksiklidir. Bir itfaiye çıkışı, bir yangın çıkışı bile yoktur. Yani itfaiye raporu yoktur. Bugün bu itfaiye raporu verilmeden bu işletmenin açılmasına kim izin vermişse bu cinayeti de onlar işlemiştir.

“DÜN İLİÇ’TE, ONDAN ÖNCE SOMA’DA, YARIN DA BAŞKA YERLERDE…”

Bugün bu cinayetin aynı zamanda sorumlusu mafyanın para hırsı ve “parama bakarım, işçinin canı benim için önemli değil” diyerek açmış olduğu bu ruhsatsız işletmedir. Biz biliyoruz ki, Türkiye’de sermaye iktidarı devam ettikçe, halk düşmanı iktidarlar devam ettikçe bu katliam son olmayacak. Görüyorsunuz Türkiye’de artık iş cinayetleri, işçi ölümleri birer ikişer yaşanmıyor. Seri cinayetler, seri katliamlar halinde yaşanıyor. Bu seri katliamların, bu büyük karanlığın, bu büyük cinayet şebekesinin, bu büyük işçi düşmanlığının tek ama tek nedeni yaşadığımız düzendir. Bu düzen devam ettikçe buna benzer katliamlar yaşanmaya devam edecek. Bugün burada, dün İliç’te, ondan önce Soma’da, yarın da başka yerlerde biz bu cinayetleri, katliamları yaşayacağız. Şunu bir kez daha söyleyeyim, bu ülkede işçilerin canı, yaşamı sermaye sınıfının kârından daha önemlidir. Bunu önemsiz kılan kendi kârını merkeze alan ve bunun için belediyeyi bağlayan, bunun için iktidarı bağlayan, paranın gücüne dayanarak kârına kâr katmaya çalışan bütün mekanizmalardan elbette ki bir gün kurtulacağız.

“BÜTÜN SORUMLULARIN TUTUKLANMASI GEREKİR”

Bugün burada denetimi yapmayanlar bu cinayetten sorumludur ve bütün ama bütün sorumluların tutuklanması gerekir, hesap sorulması gerekir. Şu ana kadar tutuklanmış hiç ama hiç kimse sorumluluğun tamamına sahip değil. Sorumluluğun tamamı aynı zamanda siyasi iktidardadır. Sorumluluğun tamamı aynı zamanda belediye mekanizmalarındadır. Dolayısıyla bugün bu katliamın sorulması sadece gerçek tutuklamaların yapılmasıyla değil aynı zamanda işçilerin bu nedenlerle ölmemesini sağlamaktır. Biz bu düzenden mutlaka kurtulacağımızı biliyoruz. İşçi sınıfının mücadelesi hem kendi yaşamı içindir hem de ülkenin kurtuluşu içindir. Bu kurtuluşun, işçi sınıfının örgütlü gücüyle olacağını biliyoruz. Burada yaşanan katliam sınıfımıza bir kez daha göstermiştir ki bizi ancak kendi mücadelemiz kurtarır. Bizi belediyeyi hangi partinin aldığı, iktidar değil, sermaye sınıfının bu ülkeden topyekün gitmesiyle kurtulacağını bizlere göstermiştir. Bu katliamların son bulması için, insanca onurlu bir yaşam için, bütün ihtiyaçlarımızın onurlu bir şekilde karşılanması için, aynı zamanda insanca çalışma koşullarının sağlanması için tek ihtiyacımız olan şey mafyasıyla, iktidarıyla, bürokrasisiyle, yerel yönetimiyle bu mekanizmadan para sağlayan bütün düzenin kirinin bitmesi, bu düzenin son bulmasıdır.

“ÇOK ÜZGÜNÜZ AMA AYNI ZAMANDA ÇOK ÖFKELİYİZ”

Türkiye Komünist Hareketi olarak işçilerimizin ölümü karşısında çok üzgünüz. Ama aynı zamanda çok öfkeliyiz. Biz buraya sadece onları anmak için değil, onlara bir söz vermek için geldik. Sorumluların yargılanması ve bir daha böyle iş cinayetlerinin yaşanmaması için, aydınlık bir ülke için, eşit ve özgür yaşayacağımız, sınıfların ortadan kalktığı, sömüren ve sömürülenlerin olmadığı bir düzen için mücadele etme kararlılığımızın sözünü vermek için buraya geldik. Bu sadece bir anma değildir, sadece bir protesto değildir, aynı zamanda mücadelenin devam edeceğinin de ilanıdır. Bu duygularla parti heyetimiz bu katliam yerine, bu cinayet yerine karanfillerini bırakacak ama bunu takip etmeye devam edeceğiz.