TKH'nin kadın adaylarından 8 Mart mesajı: Sahip olduğumuz hakları bu gerici düzene teslim etmeyeceğiz

TKH'nin kadın adayları 8 Mart'la ilgili Yurtsever'in sorularını yanıtladı.

TKH'nin kadın adaylarından 8 Mart mesajı: Sahip olduğumuz hakları bu gerici düzene teslim etmeyeceğiz

Türkiye Komünist Hareketi’nin 31 Mart yerel seçimlerinde yer alacak kadın adayları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili Yurtsever’in sorularını yanıtladı.

1-) TKH’nin Belediye Başkan adayısınız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili ne söylemek istersiniz?
2-)  Seçim süreciyle ilgili görüşleriniz nelerdir?

TKH Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Figen Topal:

1-) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, devrimci işçi kadınların mücadelesiyle yaşamaktadır, yaşayacaktır. Bu ülkenin kadınları olarak okulda, sokakta, işyerlerinde ve hatta evlerimizde maruz kaldığımız ayrımcılığa, gericiliğe ve şiddete karşıyız. Sahip olduğumuz hakları bu gerici düzene teslim etmeyeceğiz. Sermayenin kölesi olmayacağız. Eşit, özgür, bağımsız ve laik bir ülke mücadelesini sürdüreceğiz. Bunun için örgütlü bir mücadeleyi büyüterek geliyoruz. Bizlere reva görülen gericiliğe, yoksulluğa ve şiddete karşı ayağa kalkarak 8 Mart ta tüm kadınları örgütlü mücadeleye davet ediyoruz.

“HALKIMIZA RANTA VE GERİCİLİĞE MAHKUM DEĞİLSİNİZ DİYORUZ”

2-) Önümüzdeki yerel seçimlerde halkımıza yalana, ranta ve gericiliğe mahkum değilsiniz diyoruz. Başkentimizi emekçi halkımızla beraber daha yaşanılır bir duruma getireceğiz. Ezber bozan hedeflerimiz var, biz bu ezberi bozacağız. Toplumcu programımızla halkımız ve kentimiz için en iyi olanı amaçlıyoruz. Başkent olarak yaşadığımız sorunlardan ancak kararlılıkla, doğru adımlarla ve sosyalist programla kurtulabiliriz. Bizim umudumuz var, bizim sözümüz var. Sözümüz laiklik, emek, bağımsızlık ve sosyalizmdir.

TKH Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nuray Yenil: 

1-Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Her yerde kadınların hakları, kadınların sorunları konuşuluyor kutlamalar yapılıyor, kimi zaman hediyeler alınıyor.  8 Mart’ı tarihinden, mirasından ve anlamından koparmaya, yeni bir 8 Mart icat etmeye çalışıyorlar. Örneğin yılın 364 günü emekçi kadınların emeğini sömüren patronlar ve hatta patron örgütleri 8 mart programları düzenliyor. Örneğin kadın erkek eşitliğinin fıtrata aykırı olduğunu her fırsatta dile getiren gericiler kadınlar günü kutluyor. Israrla ve inatla emekçi kimliğinin üstü örtülüyor. Oysa 8 Mart bizler için, emekçi kadınlar için bir mücadele günüdür, tarihten devraldığımız güçlü bir mirastır ve bu mirasın üstünü örtmek kolay değildir.

Peki neden 8 Martlara sahip çıkıyorlar. Neden ısrarla emek mücadelesinin üstünü örtme telaşındalar.  Çünkü bu sömürü düzenine dokunmayalım istiyorlar. İstiyorlar ki biz cambaza bakarken onlar kendi gemilerini yürütsünler.

Bu düzen krizlerle ve sömürü ile beslenirken bizlerin ise şükretmemiz, itaat etmemiz, kaderimize razı olmamız bekleniyor.

Kurdukları sömürü düzenini gerici tahakküm ile sağlama almaya çalışıyorlar. Yaşadıklarımızın kader olduğuna ikna olmamız isteniyor. Bu nedenle laiklik adım adım tasfiye ediliyor, gerici politikalarla kadınlara esaret dayatılıyor.  kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri artıyor. Neredeyse her güne bir kadın cinayeti haberi ile uyanıyoruz.

Bize sömürüyü, eşitsizliği, yoksulluğu kader olarak sunuyorlar Çaresizlik pompalayarak, umutsuzluğa sürüklüyorlar. Her koyun kendi bacağından asılır anlayışıyla yalnızlaştırıyorlar.

Biz emekçi kadınlar dün olduğu gibi bugünde sömürüye, gericiliğe, ayrımcılığa karşı mücadele etmeye devam ediyoruz ve inanıyoruz ki sonunda biz kazanacağız, eşit, özgür aydınlık bir ülkeyi, sosyalist Türkiye’yi kuracağız. Bu vesileyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutalarken, bütün emekçi kadınları yan yana gelmeye, örgütlenmeye ve bu mücadeleye güç vermeye çağırıyoruz.

“DÜZEN PARTİLERİ AKP’NİN ALTERNATİFİ DEĞİL MUADİLİDİR”

2- Ülkemiz kadınlara dayatılan gerici tahakkümün gölgesinde yerel seçimlere gidiyor 31 Mart’ta.

Biz kadınlar açısından seçim süreci kadar seçim sonrası da önemli. AKP iktidarı bir yandan yağma ve rant politikalarına destek isterken öte yandan en temel yurttaşlık haklarımızı budayacak adımlar atmaya hazırlanıyor. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede rafa kaldırdılar, Medeni Kanunu, 6284 sayılı kanunu tartışmaya açıyorlar, Anayasayı ihlal ederek laikliği adım adım tasfiye ediyorlar. Kurdukları rejimi yeni anayasa ile güvence altına almak istiyorlar. Dolayısıyla bu saldırılara karşı bütünlüklü bir mücadele hattını bugünden örmek gerekiyor. Seçim düzleminde AKP ile sağcılık yarıştıran düzen siyasetine aldanmamak gerekiyor. Bugün piyasacılığa karşı kamucu bir programı ortaya koymayan, sömürüye hayır demeyen, gericiliğin karşısında laikliğe amasız fakatsız sahip çıkmayan, emperyalist saldırganlığa ortak olmak için yarışan, emekçilerin örgütlü gücünden korkan düzen partileri AKP’nin alternatifi değil muadilidir. Bu nedenle emekçilerin, kadınların, gençlerin, emekten ve eşitlikten yana kamucu bir program etrafında örgütlü bir güç haline gelmesi, seçim sürecinde bu iradeyi güçlendirmesi gerekmektedir.

Yağmaya, talana, ranta, gericiliğe, işbirlikçi politikalara, sağcılık yarıştıranlara mahkum değilsiniz diyerek yola çıktık. Seçimlerde bu iradeyi örgütleyeceğiz, seçimlerden sonra yolumuza daha güçlü devam edeceğiz.

“KADINLARI EŞİT, ÖZGÜR, LAİK BİR ÜLKE MÜCADELESİNDE YER ALMAYA ÇAĞIRIYORUM”

TKH Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nimet Çakılkaya: 

1)Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz kutlu olsun. 8 Mart’ta  ön saflarda yer alan işçi, emekçi kadınların sınıfsal ve toplumsal mücadelesini selamlıyorum. Bugün tüm dünyada kadınlar emperyalizmin savaş çığırtkanlığı ile karşı karşıya. Kapitalizmin sömürü çarkı ve artan gericilik, kadına yönelik şiddet ortak noktalarımız. Ülkemizde ise laikliğin ortadan kaldırılarak ,Cumhuriyet kazanımlarının unutturulmak istendiği bir süreç yaşıyoruz. AKP kendi düzenini anayasa ile kabul ettirmek isterken kadınlar Patrona köle, tarikata kul olmayacağız diyor. Kadınları eşit, özgür, laik bir ülke mücadelesinde yer almaya çağırıyorum. Örgütlü mücadeleyi büyütmeye çağırıyorum.
2) Gericiliğin hız kazandığı bir süreçte partimiz Umudumuz Var diyerek seçim çalışmalarını başlattı. Bizim umudumuz var ve bu umudun yaygınlaştırılması gerekiyor. Emekçilerin yakana, talana, ranta, Sağcılığa karşı başka bir seçeneği var. Partimiz oy pusulasında  sosyalizm  seçeneğinin orak çekicin yer almasını sağlayarak, yerel adayları emekçilerle buluşturarak bu süreci tamamlayacaktır. Emekçilerin dostu komünistler olarak sesleniyoruz: Eşit ,özgür, laik bir ülke için SÖZÜMÜZ VAR! UMUDUMUZ VAR! Umudumuzu ve sözümüzü birlikte büyütelim.

“BU DÜZENİ YIKACAK, YENİSİNİ KURACAK OLAN YİNE KADINLARDIR”

TKH İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Deniz Çelik

Tarihimizde 8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kazanan sosyalist kadınları saygıyla anıyor, ülkemiz emekçi kadınlarının 8 Mart’ını kutluyorum.

Kriz, yoksulluk ve sömürü en çok kadınların hayatını etkiliyor. Ev içi emek başta olmak üzere kadınlar, sömürülecek bir fırsat olarak görülüyor. Şiddet ve taciz en çok kadınların hayatını yaşanmaz hâle getiriyor. Her türlü tehditle karşı karşıya olan kadınların failleri yargılanmıyor, aklanıyor. Bu çürümüş düzenin sonuçlarıyla en çok kadınlar karşı karşıya kalıyor. Demek ki bu düzeni yıkacak, yenisini kuracak olan da yine kadınlardır. Demek ki laik, eşit, özgür bir yolu da kadınlar açacak! Yaşasın 8 Mart!

“LAİKLİK VE EMEK MÜCADELESİNİ BÜYÜTMEMİZ GEREKEN BİR GÜN”

TKH Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Funda Odabaş

1) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü kutlu olsun. Mücadelemiz kutlu olsun. 8 Mart emeği ile geçinen kadınların hak mücadelesi ile tüm insanlığa bir kazanım oldu. Bugün ise Dünya da ve ülkemizde kadınların üstüne karabasan gibi çöken bir rejim var. Kadın-erkek eşitliğini fıtrata ters gören, kadınları çalıştığı tüm sektörlerde çift sömüren, fetvaları ile hayatımızı belirlemeye çalışan gerici bir düzen var. Buna karşı mücadelemizi, laiklik ve emek mücadelesini büyütmemiz gereken bir gün bugün.

“SÖZÜMÜZÜ GERİCİLİĞİN KISKACI ALTINDA EZİLEN TÜM EMEKÇİLER İLE BÜYÜTECEĞİZ”

2) Yerel seçimler talanın, rantın ve yağmanın nasıl paylaşılacağı üzerinden konuşuluyor. Partimiz bunun tam tersi Yalana, Talana,Ranta ve Sağcılığa Mahkum Değilsin diyerek seçimlere katılıyor. Ben bir Emekçi Kadın olarak tam da bu yüzden Sultanbeyli Belediye Başkan adayı oldum; evlerde, sokakta, fabrikalarda kadınların ve çocukların geleceğini karartmaya çalışan, fetvaları ile kadınları baskı altına almaya çalışan bu sömürü düzenini nasıl değiştireceğimizi örgütlüyoruz. Sözümüzü gericiliğin kıskacı altında ezilen tüm emekçiler ile büyüteceğiz.