Türk-İş'ten 'Zordayız Geçinemiyoruz' mitingi
Vergide adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz. Ülkemizde çalışanların yarısına yakını asgari ücret ile çalışmakta. Ülkede çalışanların büyük bölümü açlık sınırı seviyesinde ücret alıyor. Mutfakta ailemize, çocuklarımıza bir sıcak yemek çıkartmak için büyük bir mücadele içerisindeyiz. Cinayet ayrımcılığına son verilmesini istiyoruz. Tüm alanlarda güven içinde yaşamak istiyoruz. Kadın cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz. Kadımlar güçlüdür biliyoruz ve bu yüzden mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
Türkiye İşçi Sendikası Konfederasyonu (Türk-İş) tarafından düzenlenen “Zordayız, geçinemiyoruz” mitingi Ankara Tandoğan Meydanı’nda yapıldı. Mitinge, Türkiye’nin bir çok bölgesinden gelen 100 bine yakın işçinin katılım sağladığı bildirildi.
Mitingde işçiler, “Ağır vergi yükü kaldırılsın”, “Bozulan ekonominin bedelini biz ödemeyeceğiz”, “Kamu işçisi çözüm istiyor”, “İşçiler yine vergi şampiyonu”, “Kadro hakkımız engellenemez”, “Brütten net’e çakılıyoruz”, “Verilen sözler tutulmalı” dövizleri tuttu. İşçiler, “Direne direne kazanacağız”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganları attı.
Kimseden sadaka istemiyoruz
Mitingte programın sunuculuğunu üstlenen Türk-İş İstanbul Temsilcisi Halil Baki Erdal, “Bizi görmeyenlere, bizi duymayanlara karşı ‘biz buradayız’ demek için geldik. Ülkenin dört bir yanında hak arayan işçi sınıfı için buradayız. Biz kimseden sadaka istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Türkiye’de çalışma saatinin ortalaması 65 saat dünyada 45 saat. Yazıklar olsun. Verdiğiniz maaş yetmiyor, yetmiyor” diye konuştu.
Son günlerde artan kadın cinayetlerine de tepki gösteren Erdal, “Kadın cinayetlerine ‘yeter artık’ diyoruz. Lafa geldiğimde kadına el kalkmaz deniliyor ama kadın cinayeti bitmiyor. Çocuk cinayetlerine dur diyoruz.” dedi.
Eylemde sırasıyla farklı alanlardan söz alan işçiler konuştu. Konuşmalar sırasında işçiler, “Şimşek şaşırma, sabrımızı taşırma”, “Sadaka değil toplu sözleşme”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Uzlaşma yoksa direniş var”, “Ankara, Ankara duy sesimizi bu gelen işçinin ayak sesleri”, “Yılgınlık yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, “İş ekmek yoksa barış da yok” sloganlarını attı.
Güven içinde yaşamak istiyoruz
Kadınlar adına konuşma yapan Şükran Tuncay Şenol da şunları söyledi:
“Ben kamuda çalışan kadın bir işçiyim ve aynı zamanda iki çocuk annesiyim. Vergide adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz. Ülkemizde çalışanların yarısına yakını asgari ücret ile çalışmakta. Ülkede çalışanların büyük bölümü açlık sınırı seviyesinde ücret alıyor. Mutfakta ailemize, çocuklarımıza bir sıcak yemek çıkartmak için büyük bir mücadele içerisindeyiz. Cinayet ayrımcılığına son verilmesini istiyoruz. Tüm alanlarda güven içinde yaşamak istiyoruz. Kadın cinayetlerinin son bulmasını istiyoruz. Kadımlar güçlüdür biliyoruz ve bu yüzden mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
Atalay: Hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil.
Mitingte son olarak Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay konuştu. “İşyerlerinde evimizde huzurumuz yok. Bu iş yerlerinde bırakın bir ayı bir hafta bile geçinemezsiniz” diyen Atalay şunları söyledi:
“Bu ülkede emekliler, taşeronlular, staj mağdurları var. Bunların sorunlarını bu ülkeyi yönetenler çözecek, Meclis çözecek. Bu ülkede kadınlar özgürce sokaklarda dolaşsın, kadın cinayetlerine son verilsin. Tarım işçileri traktör üstünde can veriyor. Bu da bizim sorunumuz. Biz artık tüm bu sorunlara karşı hükümetten çözüm bekliyoruz, cevap değil. Bu ülke ne çektiyse özelleştirmeden çekti ama hala her yeri özelleştirmeye devam ediyorlar. Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Orada dört işçimiz olacak. Onlar ne diyorsa harfiyen uyacağız. Onlar ne karar alırsa o aldıkları karara harfiyen uyacağız. Örgütlendiğimiz zaman bizleri kapının önüne koyuyorlar. Öyle bir kanun çıkarın ki işçinin lehine olsun. Mahkemeler 7 yıl sürüyoro arada ne işçi kalıyor ne sendika. Biz hükümete ve bizi yönetenlere sesleniyoruz bizi vicdansız iş verenin eline bırakmayın.”
Her gün en az 5 işçi can veriyor. İş kazalarına biran evvel son vermek lazım. Son günlerde ülkede olağanüstü kötü tablolar var. Çocukları öldürenler, atları kesip bize yedirenler var. Buna dair acilen adım atılmalı. Bu restorantlara gitmeyin, boykot edin. Aylardır alanlarda, aylardır iş yerlerinde bugün de buradayız. Bizi duyun, bizi yok saymayın, yarın bunun bedelini ödersiniz. İşten atılmalar devam ediyor. İşçilere mobing yapılıyor. Bununla ilgili ülkeyi yönetenlerin bir sözü yok mu? Patronlara değil bize bir çözüm bulun.
Bir grup başkanvekili çıkıyor ‘işçinin kaybı yok’ diyor. Bu nasıl bir akıl tutulması? Önümüzdeki hafta Meclis’e ve bütün STK’lara 70 sayfalık bir metin hazırladık onu vereceğiz ve ‘Bu adaletsiz vergi sistemini değiştirin’ diyeceğiz. Onlar düzeltene kadar da biz mücadele etmeye devam edeceğiz. Mehmet Şimşek’in dünyası başka benim dünyam başka, benim dünyam burası. Bu alandan hükümete, ülkeyi yönetenlere tekrar sesleniyorum. Bizi yok saymayın. Biz bu ülkenin yüzde 60’ıyız. Biz sizin oy makineniz değiliz. Ayağınızı denk alın. Biz her defasında sandığa gidip size oy vermek zorunda değiliz. Dikkatli olun bu alanın sesine kulak verin. Yarın geç kalırsınız, enflasyonu düşüreceksiniz diye bizi küçültmeye hakkınız yok.”
İşçilerden protesto: Sarı sendika istemiyoruz
Mitingde bazı işçiler Türk-İş Genel Başkanı Ergun Atalay konuşma yaparken yuhaladı. İşçilerin “Sarı sendika istemiyoruz” dövizi tuttuğu görüldü. Atalay’ın yuhalanmasının ardından bazı işçiler de “İşte Başkan işte sendika” sloganı attı.