80 yıl önce 1 milyon kişinin öldüğü Nazi toplama kampı Auschwitz, Kızıl Ordu tarafından özgürleştirildi
Ellerinde numaralandırılmış valizlerle Auschwitz’e gelen Yahudilere “isimlerinizi unutun, artık isminiz size vurulan numaralar olacaktır” deniyordu. Naziler, kendilerinden olmayan herkese ölümü dayattılar. Saf Alman ırkı bahanesiyle sadece Auschwitz toplama kampında bir milyonun üzerinde Yahudi’yi katletmekten çekinmediler.
80 yıl önce Kızıl Ordu, Polonya’da bulunan ve Nazi Almanyası’nın savaş suçları işlediği Auschwitz kampını özgürleştirdi. 80’inci yılda Rusya’da kampın özgürleştirilmesine dair anmalar yapılırken, Avrupalı liderler resmi törene Rus yetkilileri davet etmeyi reddetti.
AUSCHWİTZ’İN KANLI TARİHİ
Auschwitz, Nazi Almanyası tarafından 1940 yılında Polonya’nın Oswiecim kasabasında kuruldu. Başlangıçta Polonyalı mahkumlar için kullanılan kamp, zamanla Yahudilerin, Çingeneler ve, Sintilerin, Sovyet savaş esirlerinin ve eşcinsellerin sistematik olarak işkence gördüğüi, öldürüldüğü bir soykırım merkezine dönüştü. 1940-1945 yılları arasında yaklaşık 1,3 milyon kişi Auschwitz’e gönderildi ve bunların 1,1 milyonu katledildi. Ölenlerin 1 milyonu Yahudiydi.
Kamp, Nazilerin işlediği insanlık suçlarının sembolü haline geldi. 17 Ocak 1945’te Kızıl Ordu’nun yaklaşmasıyla, kamptaki 60 bin “mahkum” Batı’ya doğru zorla yürütüldü; bu olay tarihe ‘Ölüm Yürüyüşü’ olarak geçti.
Yürüyüşe katılamayacak kadar hasta ve yorgun olanlar hemen katledildi. Naziler, kampı boşaltırken gaz odalarını ve krematoryumları havaya uçurdu. 27 Ocak 1945’in öğlen saatlerinde Kızıl Ordu Auschwitz kampına girdiğinde, geriye sadece 7 bin esir kalmıştı. Bunların yaklaşık 4 bini kadındı.
Hitler, Almanya’da iktidarı alır almaz Nazizme karşı çıkan hemen herkesi toplama kamplarında sistematik bir şekilde yok etmek için planlarını devreye soktu.
22 Mart 1933 de, 200 siyasi tutsak için Dachau da açılan toplama kampına kısa bir süre sonra sayısızca toplama kampı eklendi.
Toplama kamplarında adı öne çıkan ve bütün dünyada nefret ve öfkeyle anılan bir yer varki, o da Polonya topraklarında açılan Auschwitz Toplama Kampı’dır. Diğer birçok kamp gibi Auschwitz I (20 Mayıs 1940 Stammlager), Auschwitz II (Birkenau) Auschwitz III (Monowitz), kampı da aynı şekilde politik tutsaklar için sırasıyla peş peşe açıldı.
Tutsaklar, hayvan taşımacılığında kullanılan vagonlarda üst üste istif edilircesine aç-susuz geçen bir yolculuk sonrası toplama kampı girişinde SS’ler tarafından karşılanıp hemen sağ ve sol tarafa diye ayrılan binlerce çocuk-genç-yaşlı Yahudi’den, sol tarafa ayrılanlar hemen orada ölüme gönderiliyordu.
Günde ortalama 6 bin kişinin katledildiği toplama kampında, kadınlar ölüme götürülmeden önce saçları kesiliyordu. Kesilen saçlar, işlendikten sonra ara karşılığı istenen yerlere gönderilmekteydi. Örneğin 6 Şubat 1943’te Heinrich Himmler’e verilen bir raporda Auschwitz ve Majdanek’ten 3 bin kilo saçın ekonomi bakanlığına ulaştığı bildirilmişti.
FAŞİZM KAPİTALİZMİN HİZMETİNDE
Bütün toplama kamplarının yakınlarında fabrikalar vardı. En genç, en dinamik, en yetenekli yüz binlerce tutsak Orta Çağ kölelik koşullarında; WV, Porsche, Ford, Siemens, Mercedes, Krupps, Deutsche Bahn, Bosch tekelleri değişik biçimlerde Hitler’ faşizminin yaratmış olduğu karanlıkta kârlarına kâr kattılar.
Auschwitz toplama kampı sanayinin birçok dalında tutsakları çalıştırdı. I.G.Farben ve Krupp tekelileri kamp yakınında açılan fabrikalarında çalıştırdıkları her işçi için Nazilere belli miktarda para ödediler.
Ellerinde numaralandırılmış valizlerle Auschwitz’e gelen Yahudilere “isimlerinizi unutun, artık isminiz size vurulan numaralar olacaktır” deniyordu. Naziler, kendilerinden olmayan herkese ölümü dayattılar. Saf Alman ırkı bahanesiyle sadece Auschwitz toplama kampında bir milyonun üzerinde Yahudi’yi katletmekten çekinmediler.
Öldürülen esirlerden geriye kalan, giysiler, bavullar, gözlükler, oyuncaklar, ayakkabılar, yüzlerce kilo takma altın diş, mücevher, para ve hisse senetleri Nazilerin ganimetleri arasında yer aldı.
Toplama kamplarındaki kurbanların altınlarının belli bir kesimi, işlenmek üzere o dönem İstanbul’da bulunan Deutsche Orientbank A.G üzerinden yeniden piyasaya sürüldü. Bankanın İstanbul Şubesi yağmalanmış altın ticaretinin merkezi haline geldi.
AUSCHWİTZ’DEN GERİYE KALAN
Kapitalist, Emperyalisst dünya için sadece bir “ayıp” derekesinde görülen Faşizmin katliamlarından geriye kalan sa, UNESCO, 1979 yılında Dünya Kültür Mirası listesine Auschwitz toplama kampını ekledi. Almanya, 27 Ocak 1996’da “Yahudi Soykırımını Anma Günü” yani “Holokost”u ilan etti. O yıldan bu yana her 27 Ocak’ta Almanya’nın onlarca şehrinde etkinlikler düzenlemekten ibaret.
Aragon’un dizeleriyle : “Polonya sınırında var bir cehennem / Korkunç bir şarkının ıslığı, esinti adı / Auschwitz! Auschwitz! Ey kanlı heceler /İşkenceyle yaşanır, işkenceyle ölünür burada.”
Faşizm bir daha asla!