ABD’de Trump’ın yeniden seçilmesine sahip olduğundan daha büyük bir anlam yüklemek gerekmiyor elbette. Amerikan tekellerinin iki partili totaliter sisteminde yer alan iki partinin de yani Cumhuriyetçilerin de Demokratların da aynı sınıfa hizmet ettikleri tüm dünyada sosyalistlerin sürekli vurguladığı bir gerçektir. Tekelci sermayenin her iki kanadı da milyarlarca dolarlık seçim kampanyaları yürüttüler. Bu iki parti medyanın çok büyük bölümünü de kontrol ettiği için dışarıdan üçüncü bir partinin olağan koşullarda bu tekelci totaliter kuşatmayı kırması zor görünüyor. Tekelci medyanın yaydığı dezinformasyona maruz kalan ortalama Amerikalı emekçinin bu iki parti arasında bir seçimin dışına çıkması kolay değil. Trump’ın kazanmasına sevinecek değiliz ancak ikiyüzlü sahtekar Demokratların kaybetmesine de üzülecek değiliz. Trump ile aynı emekçi düşmanı ekonomik politikaları ve aynı saldırgan dış politikayı savunan ve Trump kadar düşük zekalı olan Kamala Harris’in Amerikan emekçilerine verecek bir vaadi yoktu. Hayatın temel meselelerinde muhafazakarlardan bir farkı olmayan liberallerin, farkındalık (woke) kültürü ve kimlik siyaseti ile ilerleyemeyeceği de belli oldu. 2020’den beri geçim standartları hayli düşmüş olan Amerikan emekçileri tekelci medyanın kuşatmasını aşamadıkları için ve Biden yönetiminden hayal kırıklığı yaşadıkları için çözümü Trump’ta gördüler. Esasen Biden ve Harris’in çizdikleri düşük profile ve kazandıkları nefrete bakarsak Trump’ın kazanmak için özel bir çaba harcamasına bile gerek yoktu. Cumhuriyetçi partiden aday olabilmesi yeterliydi.
Amerikan Devrimci Komünist Partisinin bildirdiğine göre, Trump’ın kabinesinde tam 13 dolar milyarderi var. Trump’ın çevresindeki zenginlerin varlıklarının toplamı, yarım trilyon dolara yakın ve dünya ülkelerinin % 88’inin GSMH’sından daha fazla. Trump’ın kabinesinde Elon Musk gibi milyarderlerin varlığı, Amerikan tipi plütokrasinin belki de şimdiye kadarki en berrak görüntüsünü sunuyor. Musk’ın şirketlerinin kamu ihaleleri ve teşvikleriyle zengin olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu kadar zenginlere dayanan bir hükümetin kendisini elitin dışında göstermeye çalışması da faşizmin çok bilinen, tipik taktiğinden başka bir şey değil. Nitekim bizdeki İslamcı faşistler de bir plütokrasi yarattıkları halde anti-elitist söylemden vazgeçmiyorlar. Kuşkusuz aynı ikiyüzlü söylemi Demokratlar da kullandılar ve kullanıyorlar. Biden, milyarder George Soros’a özgürlük madalyası verdikten kısa süre sonraki veda konuşmasında bir oligarşinin yükseldiğinden söz etmesi liberal Demokrat ikiyüzlülüğün sadece bir örneği. Amerikan oligarşisinin her iki kanadı da tencere dibin kara, seninki benden kara misali, oligarşinin sadık hizmetkarıdır.
Şimdi Trump’ın vaatlerini gerçekleştiremeyeceğini göreceğiz. Nitekim Rusya-Ukrayna savaşını 24 saatte bitirme vaadi şimdiden fiyaskoya uğramış durumda. Meksika Körfezine Amerikan Körfezi adını vermek, Kanada ve Grönland’ı ABD’ye katacağını söylemek gibi ucuz popülizmler Amerikan halkına bir şey kazandırmayacak. Halkın gerçek gündeminde artan gıda fiyatları, sağlık sistemi ve konut sorunu var ve bu konularda Trump’ın halka verebileceği bir şey yok. Nitekim anketlerde Trump’ın vaatlerini gerçekleştirebileceğine inananların sayısı % 20 civarında. Sağlık sigortası şirketi United Healthcare CEO’su Brian Thompson’u öldüren Luigi Mangione’nin kahraman gibi görülmesi ve sağ sol meselesi değil, yukarıdakiler ve aşağıdakiler meselesi diyen seslerin artması ABD’de Trump’la birlikte sınıf siyaseti içinde fırsatlar doğduğunu gösteriyor. Trump’ın Çin’e karşı da yapabileceği bir şey yok. Çinli yapay zeka şirketi DeepSeek, Amerikan tekno tekellerinin kamu parası da kullanarak yarattığı modelden daha iyisini ve çok daha az para harcayarak ve açık kaynak kodlu olarak yaptı. Amerikan kapitalizminin bunalımı derinleşiyor ve bu durumlarda kapitalizmin saldırganlaşıp savaş çıkardığı da tarihten iyi bildiğimiz bir gerçek.
Aylık olarak yayınlanan Yurtsever gazetesinin Şubat sayısı "Saray korkuyor, korktukça saldırıyor" manşetiyle çıktı.
17 yaşında gencin öldüğü kazadan tutuksuz yargılanıp adli kontrol kararı kaldırılan Kızılay eski Başkanı Kerem…
İstanbul Barosu üyeleri, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir'in tutuklanmasına itiraz etti. Çağlayan Adliyesi öncesinde…
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, resmi ziyarette bulunduğu Suriye'de dün geçici hükümetin…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik faturalarında 1 Şubat'ta başlayacak yeni dönemi anlattı.…