AYM'nin 'süre aşımı'ndan reddettiği Taybet İnan davası AİHM'e taşınıyor
AYM, Silopi'de 2015'teki sokağa çıkma yasakları sırasında cansız bedeni 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen Taybet İnan'a (Taybet Ana) ilişkin yapılan 'yaşam hakkı ihlali' başvurusunu 'süre aşımı' gerekçesiyle reddetti. İnan'ın ailesi ve avukatları davayı AİHM'e taşıyacak.

Cansız bedeni 7 gün boyunca sokak ortasında bekletilen Taybet İnan’ın ‘yaşam hakkı ihlali’ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınacak.
Bianet’ten Ayşegül Başar’ın haberine göre, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonuçsuz kalırken Adalet Bakanlığı ise Taybet İnan soruşturmasına dair soru önergesine “Bakanlığımızda bilgi bulunmamaktadır” diyerek yanıt vermişti.
İnan ailesi, soruşturma da herhangi bir ilerleme kaydedilemeyince 14 Ocak 2021 tarihinde AYM’ye başvurdu.
4 İHLALİN 3’Ü REDDEDİLDİ
AYM, 4 yıl sonra başvuruyu değerlendirdi ve karara bağladı. Mahkeme, başvuruyu ‘yaşam hakkı’ bakımından, otopsi raporuna göre kurşunların doğrudan öldürücü nitelikte olduğu, yardım edilse de hayatta kalamayacağı; ayrıca soruşturma sürecine ilişkin başvurunun ‘süre aşımı’na uğradığı gerekçesiyle reddetti.
Mahkeme, ayrıca, “işkence ve kötü muamele yasağı ile adil yargılama hakkı ihlallerinde de başvurunun yasal süre içerisinde yapılmadığını, bu nedenle dayanaktan yoksun olduğunu” belirterek başvuruyu kabul edilemez buldu. ‘Aile hayatına saygı hakkı’ bakımından ise cenazenin üç günlük süre dahi verilmeden resen defnedilmesini, açık bir kanuni dayanağa sahip bulunmadığından ihlale karar verdi. Mahkeme, kararı oybirliğiyle verdi.
“90’LARDAKİ UYGULAMA DEVREYE SOKULDU”
Kararı değerlendiren İnan ailesinin avukatı Ramazan Demir, şöyle konuştu:
“AYM, 90’lar faili meçhul dosyalarını incelememe bahanesini son olarak bu dosya için kullandı. 20-30 yıl gibi çok uzun süre dosyanın hareketsiz bırakılmasını ret gerekçesi yaptığı o dosyalarda, ‘soruşturmanın etkisiz olduğunu anladığınız anda AYM’ye başvurmanız gerekirdi’ deyip başvuru süresini başlatıyordu. Şimdi bu dosya açısından aynı gerekçeyi kullanıldı. Etkili soruşturma yürütülmediğini tahmin etmiş olmanız lazımdı, o yüzden daha erken başvuru yapmalıydınız diyerek süre aşımı kararı verdi.”
“AİHM’E TAŞIYACAĞIZ”
Demir, ihlal başvurusunun “süre aşımı” gerekçesiyle reddedilmesine şu sözlerle tepki verdi:
“Etkili soruşturma yürütülmediği ne zaman anlaşılır peki? Belli değil. Dosyaya bakıldığında gelen giden evraklar olduğu ve dolayısıyla savcılığın soruşturmayı yürütmeye devam ettiği görülüyor. Ama AYM diyor ki sen savcılığın etkili soruşturma yürütüp yürütmediğini denetle sonra ona göre bana başvur. Ben nasıl denetleyeyim? İçtihat bu belirsizliği ile mağdur ve başvurulara çok büyük külfet yüklüyor, savcılığın işlemlerini denetleme yükümlülüğü yüklüyor. Biz aylarca dosyanın kendisine ulaşamadık zaten. Savcı ya yerinde yoktu, ya izinde ya da dosyayı göstermekten imtina ediyordu. Haftalarca dosyaya bir dilekçe sunamadık, savcı almadı dosyaya. En son avukat arkadaşımız Silopi’ye en yakın ilçe adliyesi olan Cizre adliyesinden havale yoluyla dilekçeyi silopideki dosyaya gönderdi. Bizim bu kadar özenle takip ettiğimiz dosyaya savcılık aynı özeni göstermediği için biz cezalandırılıyoruz. AYM’nin yaptığı bu haksızlığı en yakın zamanda AİHM önüne taşıyacağız.”
“KARAR SÜRPRİZ OLMADI”
AYM’nin ret kararını beklediklerini söyleyen Taybet İnan’ın oğlu Ömer İnan da “Adaleti olmayan bir ülkede adalet beklemek zor. Bu karar bizim için sürpriz olmadı” dedi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın mücadelesini hatırlatan İnan, “Bugüne kadar faili meçhul cinayetlerin hangisi aydınlatılmış ki burada hukuk yerini bulsun. Kimler yargılandı ve hesap verdi? Hiç kimse” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Son olarak davayı AİHM’e taşıyacaklarını belirten İnan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak “Adalet ve barışı başka ülkelere istiyor ama kendin ülkesinde yaşanan ölümlerden haberi yok. Mesele Kürt halkının sorunu olunca görmüyor” ifadelerini kullandı.