Azledilme ile karşı karşıya kalan Hadaş-Ta’al milletvekili, susturulma girişimlerini kınadı
Gazze’deki Filistinlileri savaş öncesi Nazi Almanyası’ndan kaçan Yahudilere benzetmesi nedeniyle, Arap çoğunluklu Hadaş-Ta’al partisinin tek Yahudi milletvekili Ofer Cassif’i görevden almak isteyen sağcı milletvekilleri harekete geçti. Cassif, The Times of Israel'e yaptığı açıklamada susturulma girişimlerini kınadı.

Gazze’deki Filistinlileri savaş öncesi Nazi Almanyası’ndan kaçan Yahudilere benzetmesi nedeniyle, Arap çoğunluklu Hadaş-Ta’al partisinin tek Yahudi milletvekili Ofer Cassif’i görevden almak isteyen sağcı milletvekilleri harekete geçti.
Salı günü, Otzma Yehudit partisi milletvekili Almog Cohen, Knesset (Parlemento) Üyesi Ofer Cassif’in azledilme sürecini başlatmak için milletvekillerinin imzalarını toplamaya başlayacağını duyurdu. Cohen, Cassif’in, Gazze sakinlerinin gönüllü göç programını Nazi Almanyası’ndan Yahudilerin gönüllü göçüne benzetmesini “iğrenç ve utanç verici” olarak nitelendirdi.
Cassif, Arap çoğunluklu Hadaş-Ta’al partisindeki tek Yahudi milletvekili olarak, sosyal medya platformu X’te yaptığı bir paylaşımda, 1938’de Viyana’daki bir göç ofisinin önünde sıraya giren Yahudilerin fotoğrafını paylaştı. Altına da şu notu düştü: “Bu ay, tam 86 yıl önce, Berlin’de ‘Merkez Yahudi Göç Bürosu’ kuruldu ve amacı Alman Yahudilerini gönüllü göçe teşvik etmekti.”
İsrail’in Temel Yasası’na göre, 90 Knesset (Parlemento) üyesi, İsrail Devleti’ne karşı “silahlı mücadeleyi desteklediğini” ifade eden bir meslektaşlarını meclisten ihraç etmek için oy kullanabilir. 70 imza toplandığında konu Knesset İçişleri Komitesine havale edilir ve orada onaylanırsa genel kurulda oylamaya sunulur.
2019’da Merkez Seçim Komitesi tarafından Knesset’e adaylığı, dönemin adalet bakanı Ayelet Shaked’e “neo-Nazi pisliği” demesi gibi açıklamaları nedeniyle iptal edilmiş, ancak bu karar daha sonra Yüksek Mahkeme tarafından bozulmuştu.
Kasım ayında Cassif, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Gazze savaşı hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle Knesset’ten altı ay süreyle uzaklaştırıldı. Uzaklaştırma şartlarına göre, sadece oy kullanmak için Knesset genel kuruluna veya komite toplantılarına katılmasına izin veriliyor.
The Times of Israel ile Çarşamba günü Knesset’teki ofisinde konuşan Cassif, tam bir yıl önce azledilme girişiminin beş oy farkla başarısız olmasının yıldönümünde, kendisini sindirme girişimlerinde bulunulduğunu öne sürerek geri adım atmadı ve İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını savundu.
The Times of Israel: Bir yıl önce, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’i soykırımla suçlayan Güney Afrika’nın girişimine kamuoyu önünde destek verdiğiniz için Knesset’teki meslektaşlarınız sizi azletmeye çalışmıştı. Şimdi yeniden aynı durumla karşı karşıyasınız. Tepkiniz nedir?
Ofer Cassif: İlk olarak hukuki açıdan, bu süreç geçersizdir çünkü yasa… antidemokratiktir; aslında çoğunluğun zorbalığını kurumsallaştırıyor. Çünkü bu yasa, Knesset’teki çoğunluğa, sadece fikirlerini, inançlarını veya sözlerini beğenmedikleri bir milletvekilini görevden alma yetkisi veriyor. Ancak yasaya bağlı kalırlarsa ve Yüksek Mahkeme’ye itiraz etmek gerekirse, yasa çok açık. İki neden dışında bir milletvekili azledilemez. Biri ırkçılığı desteklemek — ki ironi şu ki, bu uygulanırsa Knesset üyelerinin en az %80’i burada olamazdı. Diğeri ise İsrail’e karşı şiddet veya terörü desteklemek. Ben teröre ve ırkçılığa karşıyım. Ama görünen o ki, onlar bunu umursamıyor çünkü mesele kişisel bir cadı avı hâline gelmiş durumda.
The Times of Israel: Paylaşımınızda Gazze’deki mevcut duruma açıkça değinmeseniz de birçok kişi bunu bir kıyaslama olarak gördü. Amacınız bu muydu?
Ofer Cassif: Elbette, amacım buydu. Ama ben bir kıyaslama yapmadım. Kıyaslama, beni eleştirenlerin kafasında oluştu. Bu da bir şey söylüyor. Eğer onlar iki durum arasında bir benzerlik görüyorlarsa, belki de ortada gerçekten bir şey var. Ben sadece tarihten ders çıkarılması gerektiğini ve tarihsel olaylardan sonuçlar çıkarmamız gerektiğini vurguladım. Mesele, mevcut koşullarda “gönüllü göç” teriminin kullanılamayacağıdır. Bir insan ölüm tehdidi altında, yıkımla karşı karşıya ve kaçmaya çalışıyorsa buna gönüllü göç diyemezsiniz.
The Times of Israel: Sizi eleştirenler, 2019’da “askerlere saldırmak terörizm değildir” dediğinizi hatırlatıyor. Bunu açıklayabilir misiniz?
Ofer Cassif: Netanyahu’yu alıntılayacağım. Netanyahu, Terörizm: Batı Nasıl Kazanır? adlı bir kitap yazdı. Bu kitapta Netanyahu, gerilla savaşçıları ile terör gruplarını birbirinden ayırıyor.
Teröristler sivillere saldırır ve askeri güçlerle yüzleşmekten kaçınırlar. Askerlerle yüzleşenler ise gerilla gruplarıdır. Ancak şunu açıkça belirteyim: Bir kişiyi terörist olarak görmemem, onun eylemlerini desteklediğim anlamına gelmez. Ben her zaman şiddetsiz direnişi destekliyorum.
The Times of Israel: Knesset’teki sağcı milletvekilleri, partinizin lideri Ayman Odeh’in rehinelerin ve mahkumların serbest bırakılmasına yönelik açıklamaları nedeniyle onun da azledilmesini talep ediyor. Buna cevabınız nedir?
Ofer Cassif: Ayman’ın söyledikleri sadece meşru değil, aynı zamanda gerekliydi. Ne dedi ki? “İnsanların serbest bırakılmasından mutluyum” dedi. Bu, temel bir insanlık anlayışıdır. Çoğu, suçlamasız bir şekilde idari gözaltında tutulan kadınlar ve çocuklardı. Ama asıl dikkat çekici olan şu: Knesset’te terörü desteklemekten hüküm giyen tek kişi [Otzma Yehudit lideri] Itamar Ben Gvir’dir. Ne ben ne de arkadaşlarım terörü destekledik. Bu tamamen yalan ve iftira.