İmamoğlu'nun avukatlarından dokuz kanal için yaptırım talebi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 7 yıl 4 aya kadar hapsi istendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, İmamoğlu’nun ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’, ‘tehdit’ ve ‘terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek’ suçlarından 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi
İddianamede, İmamoğlu’nun görevinin getirdiği konumu ve nüfuzunu basın önünde aleni olacak şekilde kullanarak yargı organları ve mensupları üzerinde baskı oluşturmayı ve mensubu olduğu parti lehine etkilemeyi amaçladığının değerlendirildiği ifade edildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Başsavcı Akın Gürlek ‘mağdur’ sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, İmamoğlu’nun katıldığı bir panelde yaptığı konuşmada, Başsavcı Akın Gürlek’e yönelik kullandığı ifadelerde ‘suç içerikli ifadeler olduğunun tespit edilmesi üzerine’ resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Gürlek’in ‘terör örgütlerinin’ çeşitli basın ve yayın organları ile sosyal medya hesaplarında açık kimlik bilgileri ve fotoğrafının yayımlanarak tehdit edildiği, İmamoğlu’nun ise söz konusu konuşmasıyla Gürlek’i hedef göstererek, “terörle mücadelede yer almış kişileri hedef gösterme” suçunu işlediği öne sürüldü.
İddianamede, İmamoğlu’nun aleni şekilde kullandığı söylemlerin, kamu görevini sürdüren mağdur Akın Gürlek’i ‘küçük düşürmeye yönelik ve küçültücü ifade niteliğinde’ olduğu vurgulandı. Söz konusu ifadenin düşünceyi açıklama sınırlarını aştığı, suça konu ibare ve konuşmanın da ayrıca bir bütün halinde kişinin saygınlığına zarar vermeyi amaçladığı ve görüş açıklama niteliğinde bulunmadığı, eylemin ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı belirtildi.
İmamoğlu hakkında ayrıca, Türk Ceza Kanunu (TCK) 53. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ‘kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, ‘sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılır’ maddesinin uygulanması, yani kamuoyunda bilinen ismiyle ‘siyasi yasak’ talep edildi.
İddianame, değerlendirilmek üzere ağır ceza mahkemesine gönderildi.
Mahkeme heyetinin incelemesi sürüyor.
Bu haber en son değiştirildi 5 Şubat 2025 16:41 16:41
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan suç duyurusu ile eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil…
19 Mart tarihinde başlayan protestolara katılan toplam 189 kişi, İstanbul Adliyesi'ndeki iki ayrı davada hakim…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “24 bin konutun inşaatını başlattılar” dediği Sazlıdere Barajı’nın etrafında onlarca iş…
Yaklaşık 3 yıldır AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, CHP'li milletvekili Servet Mullaoğlu aracılığıyla…
Kronik kalp ve böbrek hastası tutuklu öğrenci Esila Ayık'ın kalp hastalığı cezaevinde ilerlerken tutukluluğuna itiraz…
Gazeteci Furkan Karabay, Erdoğan ve ailesinin şikayetiyle hakkında açılan "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret" ve "iftira" iddialarıyla…