Buldan: Sayın Cumhurbaşkanı'nın bizi külliyesinde kabul etmesi bu sürecin içerisinde olduğunun ispatı anlamına geliyor
Buldan "Sayın Cumhurbaşkanı bizi AKP Genel Merkezi’nde değil, kendi külliyesinde kabul etti. Bu da şu anlama geliyor; bu sürecin içerisinde olduğunun ispatı anlamına geliyor." dedi.

2 gün önce Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen İmralı heyeti üyesi ve DEM Parti Van Milletvekilli Pervin Buldan, hem görüşmenin içeriği hem de sürecin devamı hakkında Medya Haber’e açıklamalarda bulundu.
Buldan, ‘yeni bir aşamaya’ geçildiğini belirtirken “Sayın Cumhurbaşkanı bizi AKP Genel Merkezi’nde değil, kendi külliyesinde kabul etti. Bu da şu anlama geliyor; bu sürecin içerisinde olduğunun ispatı anlamına geliyor.” dedi.
Buldan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“İlk defa Sayın Cumhurbaşkanı İmralı heyetini kabul etti. Bizden görüş aldı ve bu konudaki görüşlerini bize aktardı. Dolayısıyla siyasetin ve barış sürecinin merkezinde olması gereken isimle bir araya geldik. Sayın Cumhurbaşkanı bizi AKP Genel Merkezi’nde değil, kendi külliyesinde kabul etti. Bu da şu anlama geliyor; bu sürecin içerisinde olduğunun ispatı anlamına geliyor. Sadece Sayın Cumhurbaşkanı konuşmadı, diğer iki isim de (AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın) konuştu ve bilgi aktardı.
Siyasetin güçlenmesi, yani barışın oluşabilmesi ve güçlenmesi için, demokratik siyasetin güçlenmesi konusunda aslında biraz görüş alışverişinde bulunduk. Nelerin yapılması gerektiğine dair biz de beklentilerimizi söyledik. Örneğin; atılması gereken adımlar nelerdir? Sayın Öcalan’ın koşullarında bir değişiklik olacak mı, olmayacak mı? Cezaevleriyle ilgili bir süreç başlayacak mı, başlamayacak mı? Hasta tutuklular, infazı yakılan insanlar… Bütün bunlar dile getirilen konular.
Ancak ‘Şu konuda, şu zaman diliminde bir adım atılacak’ demekten ziyade, karşılıklı olarak demokratik siyasetin ve aynı zamanda barışın güçlenmesi anlamına geldiği için bu adımların yavaş yavaş atılması gerektiği konusunda herkes kendi fikrini söyledi. Olumsuz herhangi bir aktarım ya da tepki olmadığını söylemek isterim. Kısa zaman içerisinde insanların göreceği ve hissedeceği şekilde bu adımların atılacağına gerçekten inanıyorum. Ki bunu da dün biraz istişare ettik diyebilirim.
Umut hakkı başta olmak üzere, sürecin ilerleyebilmesi için yasal adımlara ihtiyaç var, parlamentonun devreye girmesine ihtiyaç var. Çünkü, bu işin asıl çözüleceği yer parlamentodur. Bütün partilerin, muhalefet partilerinin de dahil olabileceği bir mekanizmaya ihtiyaç var. Biz beklentilerimizi elbette dile getirdik. Fakat az önce de söylediğim gibi; ‘Şu konuda, şu tarihte şu olacak’ demekten ziyade, ‘Bunların olması gerektiği konusunda belli bir zaman sonra zaten bunu göreceğiz ve yaşayacağız. Bunlar ilgili adımların atıldığını görebiliriz’ diye ifade edildi.
Sayın Adalet Bakanı ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. Adalet Bakanı ile yapılacak olan görüşme de önemli bir görüşme olacak. İşte belki de çıkarılacak olan yasaları orada gözden geçireceğiz, tartışacağız, nelerin yapılması gerektiğine dair fikir alışverişi yapacağız. Sadece Adalet Bakanı ile sınırlı değil, parlamentoda yasaların çıkmasıyla ilgili birçok temasta bulunacağız.”