6 Şubat depremlerinin ikinci yılında Hatay’ın İskenderun ve Antakya ilçesinde yurttaşlar kayıplarını düzenlenen yürüyüşle andı.
6 Şubat Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşte yapılan basın açıklamasında ” Memleketimiz depremden en çok etkilenen yıkım ve ölümün en çok yaşandığı kent olmuştur. Devletin bir afet planının olmamasını,seçim dönemleri yapılan imar afları ile ruhsatsız kaçak binalara göz yummasını ve ilgili bilim insanlarının,meslek odalarının raporları ile uyarılarına rağmen depremlere dair hiçbir önlem almamış olmasını unutmadık,unutturmayacağız!” denildi.
Hatay halkının iki yıldır yaşam mücadelesi verdiği vurgulanan açıklamada pek alanda temel ihtiyaçların dahi karşılanamadığı belirtildi.
“Demografik yapıyı bozacak ve göç hareketlerini hızlandıracak, şehrin kültürel yapısına zarar verecek “meskun mahalde rezerv alan ilanı” nı düzenleyen yasa belirsizlikler ve sahadaki uygulamasıyla bizleri tedirgin etmeye devam ediyor” ifadeleri kullanılan açıklamada “Deprem doğal bir tehdit olsa da, felakete ve afete dönüşmesinin temel sebepleri ranta dayalı kentleşme politikaları ve kapitalist sistemdir. Kartalkaya’da da gördüğümüz ve yeni katliamlara neden olan bu kâr hırsını ve sistemin destekçisi iktidarı tanıyoruz” denildi.
İskenderun ve Antakya’da düzenlenen yürüyüşe Türkiye Komünist Hareketi heyet olarak katılım sağladı.
TKH Merkez Komite üyesi Nuray Yenil’in yaptığı açıklamada, alınmayan önlemler sonucu onbinlerce yurttaşın hayatını kaybettiği felaketleri unutturmamak için burada oldukları vurgulandı.
“Bugün depremin ikinci yıldönümü dolayısıyla Antakya’dayız. Türkiye Komünist Hareketi heyeti olarak depremin ikinci yıldönümünde hep birlikte haykırdığımız bir sloganımız var ‘Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok’.
Unutmadık, altı Şubat depremini, altı Şubat depreminde yitirdiklerimizi, canlarımızı unutmadık. Unutmadığımız başka şeyler de var, günlerce sesimi duyan var mı çığlıklarına, yanıt gelmediğini de unutmuyoruz. Enkaz altında bizi unutanları unutmuyoruz, unutmadık, unutturmayacağız.
Günlerce bizler çadır beklerken burada Kızılay’ın parayla çadır satmasını unutmadık. Aradan iki yıl geçmiş olmasına rağmen halen en temel ihtiyaçlarımızın karşılanmadığı en temel barınma, beslenme, sağlık, eğitim haklarımızın halen yeterince karşılanmadığı bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu unutturmamak adına da bugün buradayız”
Bu haber en son değiştirildi 6 Şubat 2025 12:27 12:27
19 Mart tarihinde başlayan protestolara katılan toplam 189 kişi, İstanbul Adliyesi'ndeki iki ayrı davada hakim…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “24 bin konutun inşaatını başlattılar” dediği Sazlıdere Barajı’nın etrafında onlarca iş…
Yaklaşık 3 yıldır AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, CHP'li milletvekili Servet Mullaoğlu aracılığıyla…
Kronik kalp ve böbrek hastası tutuklu öğrenci Esila Ayık'ın kalp hastalığı cezaevinde ilerlerken tutukluluğuna itiraz…
Gazeteci Furkan Karabay, Erdoğan ve ailesinin şikayetiyle hakkında açılan "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret" ve "iftira" iddialarıyla…
Ebubekir Şahin, RTÜK tarafından yayıncı kuruluşlara kesilen cezaları "Yayıncılarımız hatalarıyla bizleri 'cezacı başkan' konumuna düşürüyorlar"…