Devlet Bahçeli'den Öcalan mitingi açıklaması: Bence mahsuru yok
DEM Parti öncülüğünde Diyarbakır'da gerçekleşecek Abdullah Öcalan'a Özgürlük Mitingi hakkında açıklama yapan MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Kanaatimce DEM Parti’nin 4 Ocak 2026’da düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti öncülüğünde 4 Ocak’ta Diyarbakır’da gerçekleşecek Abdullah Öcalan’a Özgürlük mitingi ve süreç hakkında açıklamalarda bulundu.
Yapılacak mitingin “hiçbir mahsurlu yanı yoktur” diyen Bahçeli, bununla beraber “PKK’nın kurucu önderliğinin 27 Şubat 2025 tarihli çağrısında cezaevinden çıkma ve özgürlüğüne kavuşma talebinin bulunmadığı ortadadır” ifadelerini kullandı. Bahçeli, mitinge ilişkin kendisine sorulan soruya şöyle cevap verdi:
“HİÇBİR MAHSURLU YANI YOKTUR”
“Evvela şunu söylemeliyim ki, ifade ve düşünce hürriyetinin meşru sınırları dahilinde, yürürlükteki yasa ve anayasa hükümleri kapsamında herkesin, her siyasi partinin toplanma, gösteri ve açık hava toplantısı yapmaya hakkı vardır.
Demokrasinin doğası, genel geçer ilkeleri bu hususta bellidir, bilinmektedir. CHP’nin bugüne kadar 75 miting yaptığı, irili ufaklı diğer partilerin her zemin ve platformda salon veya açık hava toplantıları düzenlediği bir ortamda DEM Parti’nin miting yapması büyütülecek ve mesele yapılacak bir husus değildir.
Kanaatimce DEM Parti’nin 4 Ocak 2026’da düzenleyeceği mitingin hiçbir mahsurlu yanı yoktur. Elbette toplanıp beklenti, talep ve düşüncelerini seslendirebilirler. Ne var bunda? DEM Parti’nin Türkiye partisi olma yönündeki kararlı adımlarını görüyor, değerli buluyorum.
“PKK ÖNDERLİĞİNİN CEZAEVİNDEN ÇIKMA TALEBİ BULUNMADIĞI ORTADADIR”
Ancak şunun da unutulmamasını ümit ediyorum; PKK’nın kurucu önderliğinin 27 Şubat 2025 tarihli çağrısında cezaevinden çıkma ve özgürlüğüne kavuşma talebinin bulunmadığı ortadadır.
Bu çağrı bizim için tek bağlayıcıdır. Bundan mülhem DEM Parti’yle bölücü terör örgütünün tüm bileşenlerinin 27 Şubat çağrısının hilafına tavır ve tutum içinde olmalarının “Terörsüz Türkiye” hedefini sekteye uğratmasa bile yavaşlatacağını değerlendiriyorum.
4 Ocak 2026’da toplansınlar, taleplerini açıklasınlar, buna diyeceğim bir şey olmaz. Ne var ki 27 Şubat çağrısını hiç kimse gözden uzak tutmasın, bu çağrının gölgelenmesine de hizmet etmesin. Bu vesileyle Diyarbakırlı kardeşlerimi hasretle, hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Olağan bir gelişmeye olağanüstü bir anlam yüklemenin hiçbir sonucu olmayacağını bilhassa paylaşmayı zaruri addediyorum.”

