Edirne'de yurttaşlar ölen sokak hayvanları için eylem yaptı
Kamuoyunda “katliam yasası” olarak anılan 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un yürürlüğe girmesinin birinci yılında Edirne’de yaşam hakkı savunucuları eylem yaptı. Yaşam hakkı savunucuları, son bir yıl içinde Edirne barınağında yaşamını yitiren 800 sokak hayvanı anısına 800 mum yaktı.
Yaşam hakkı savunucusu Özcan Kaya, hayvanların sessizce ölüme terk edildiğini, yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte şiddet, ihmal ve keyfi uygulamaların arttığının altını çizdi.
Kaya, şunları kaydetti:
“Bizler gönüllüler olarak Edirne barınağını düzenli ziyaret etmekte, eksikleri gidermek için kendi çabalarımızla mama ve ilaç temin etmeye çalışmakta, hayvanlarımıza mümkün olduğunca destek olmaktayız. Bu süre zarfında Edirne barınağında gördüklerimiz, ülke genelindeki tablonun yereldeki yansımasıdır. Barınakta bu denli eksiklikler varken, mevcut hayvan sayısına uygun şartlar, beslenme ve tedavi imkânları sağlanamazken, Valilik ve İl Özel İdaresi’ne soruyoruz: Eksiklikleri elbirliği ile giderme sözü vermenize rağmen, tüm bunlar sağlanmadan neden hayvan toplamalara devam ediyorsunuz? Süloğlu’nda yapımı devam eden ‘yaşam alanı’ projesi herkesin bildiği üzere bir ölüm kampına dönüşme riski taşımaktadır. Yüzlerce hayvan, sıcak-soğuk, açlık ve hastalıkla baş başa bırakılacaktır.”
Yaşam hakları savunucuları taleplerini şu şekilde sıraladı:
“Katliam yasası değiştirilmeli, kanun Meclis tarafından yeniden değerlendirilmelidir. Resmî rakamların üzeri örtülmemeli, gerçekler halktan saklanmamalıdır. Bilimsel ve etik temelli çözüm modelleri; etkin kısırlaştırma, kayıt ve kimliklendirme, rehabilitasyon, denetim hayata geçirilmelidir. Belediyelere ayrılan kaynaklar gerçekten barınak, rehabilitasyon ve sahiplendirme faaliyetlerine kullanılmalıdır.
Barınaklar şeffaf olmalı, denetime açılmalı ve kamu vicdanı dikkate alınmalıdır. Edirne özelinde barınaktaki koşullar acilen düzeltilmeli, şeffaflık sağlanmalı, mama ve tedavi eksiklikleri giderilmelidir. Barınak, çalışanlar için sürgün yeri olmaktan çıkarılarak gerçekten hayvansever ve hayvanlar hakkında bilgi sahibi olan personeller işe alınmalı ve ekipman eksikleri giderilmelidir.
Yaşam hakkı savunucuları olarak Valilik, İl Özel İdare ve diğer tüm idari yetkililere sesleniyoruz; gerekli şartlar sağlanana kadar sokak hayvanlarının toplanması durdurulmalıdır. Hayvanların yaşam hakkı, tüm canlıların yaşam hakkının temelidir. Bu hak pazarlık konusu yapılamaz. Hukukun görevi, merhameti ve bilimi esas alarak toplumsal barışı ve canlı yaşamını korumaktır. Hayvanları katletmek şiddeti meşrulaştırır. Hayata sahip çıkmak, hukukun ve vicdanın zaferidir. Burada bu 800 mumu, şimdiye kadar barınakta hayatını kaybeden en az 800 can anısına yakıyoruz ve katliama dur diyoruz.”
Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un gelecek…
TBMM Genel Kurulu'nda CHP ve DEM Parti tarafından verilen kadına yönelik şiddetin nedenlerinin tüm boyutlarıyla…
İtalya’da kadın cinayetlerine ayrı suç tanımı getiren ve faile ömür boyu hapis cezası öngören yasa,…
İstanbul Valiliği tarafından yayımlanan sokakta yaşayan hayvanlara yönelik genelgeyi Valilik binası önünde protesto eden yaşam…
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan Gökçek Ailesi'nin Mansur Yavaş aleyhine kulis yaptığını iddia etti.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 25 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada "Bugün Türkiye’de başta kadınlar olmak üzere…