Eğitim Sen ve Eğitim-İş'ten MEB'in 'sürgün' kararını karşı ortak açıklama: Proje okulları atamaları durdurulsun
Eğitim Sen ve Eğitim-İş, proje okullarına MEB tarafından yapılan atamalar sonrası öğretmenlerin sürgün edilmesine ilişkin basın açıklamasında bulundu.

Eğitim Sen ve Eğitim-İş, proje okullarına MEB tarafından yapılan atamalar sonrası öğretmenlerin sürgün edilmesine ilişkin basın açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada, “Hukuku yaralayan, vicdanları yaralayan, insanları mağdur eden bu Orta Çağ zihniyetinden vazgeçin. Proje okulları atamaları durdurulsun Milli Eğitim Bakanlığı Atama yönetmeliği kriterlerine göre atamalar yapılsın” denildi.
39 öğretmenin atamalar sonrasında uzaklaştırıldığı Mamak Çağrıbey Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan açıklamada konuşan Eğitim-İş Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Banu Günüç Kete, “Bir okulu başarıya taşıyan, okul kültürüdür. Bu kültürü oluşturan ve yerleştiren de eğitim öğretim kadrosudur. Ne acıdır ki Çağrıbey Anadolu Lisesi burada tek tek saymaya kalksak dakikalar sürecek bir listenin içinde yalnızca bir örnektir. Atatürk Lisesi, Ankara Lisesi, Ankara Fen Lisesi gibi yalnız Ankara’nın değil Türkiye’nin önde gelen, eğitimde yüz akı liseleri de aynı kıyımla karşı karşıyadır. Buradan Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyoruz. Okullarımız, keyfi atamalar yapabileceğiniz şirketler değildir. Proje okul yönetmeliği baştan sona yanlışlarla dolu bir garabettir. Çocuklarımızın hak ettikleri nitelikli eğitime ulaşmaları, okulların adının yanına ” nitelikli ” sözcüğü getirilerek olmaz. Bakanlığımız, objektif kriterlere dayalı olmayan bu keyfi atamaları bir an önce iptal etmeli ve şeffaf bir atama sistemiyle liyakat gözeterek yeniden yapmalıdır” diye konuştu.
Evrensel’de yer alan habere göre Eğitim Sen Ankara 1 nolu Şube Başkanı ve aynı zamanda Çağrıbey Anadolu Lisesinde öğretmenlik yapan Mehmet Aydoğdu, uzaklaştırılan 39 öğretmenin birinin de kendisi olduğunu ifade etti. Aydoğdu, Çağrıbey Anadolu lisesi öğretmenleri olarak 8 Nisandan bu yana mağdur edilmiş binlerce öğretmen gibi hâlâ şaşkınlık, endişe ve üzüntü içindeyiz. Çağrıbey Anadolu Lisesi Ankara’nın en köklü okullarından biri olmayı teknik imkanları yüzünden kazanmadı, hatta teknik imkanları hâlâ sınırlı bir okul. Bilgisayar donanımlı bir sınıfı şu an itibariyle hâlâ yok. Öğrenciler ve veliler bu teknik imkansızlıkları tercih etmedi. Okulumuz merkezi bir alanda da değil hatta gördüğünüz gibi yerini bulmak bile zor. Peki, nedir o zaman öğrencileri buraya çeken? İsimleri çizilen öğretmenlerimiz. Doktorasını, yüksek lisanslarını çocuklara daha nitelikli eğitim vermek için yapan öğretmenlerimiz.
Bin bir çabayla, ilmek ilmek yapılan Tübitak projeleri, AB projeleri üreten öğretmenlerimiz. Şu anda bir öğretmenimiz yurt dışına bir proje kapsamında öğrencileri götürdü. Ve orada öğrendi bu okuldan gönderildiğini” diye konuştu.
‘KIYIM KARARI ÖLÇÜTLERİNİ KİM BELİRLEDİ’
Aydoğdu, “Bu okulda kıyım kararı ölçütlerini kim belirledi? Hafta sonu Norm fazlası olduk, bugün tayin istemek zorunda kaldı öğretmenler. Diğer illerden hizmet puanını şeffaf bir şekilde bakanlığın sayfasında açıklanmış. Ankara da bu bile yapılmıyor. Zaten 7 bin öğretmen norm fazlası var idi. Kargaşa üstüne kargaşa çıkarıyorlar. Yarın bilmediğimiz puanlarla tayin sonuçlarımız açıklanacak. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Belirsizlik yaratıp burada da mı torpil yapacaksınız? Keyfiyete göre sayı belirleme Keyfiyet isim belirleme Ortada çok açık bir haksızlık var. Liyakat ilkeleri tamamen çiğnenmiş Adamcilik, kayırmacılık yapılmış. İtiraz dilekçelerimizi verdik. Davalarımızı açmaya hazırlanıyoruz.2023 yılında Eğitim Sen genel Merkez hukuk büromuz Proje Okulları yönetmeliğine dava açtı. Davamız şu anda istinaf mahkemesinde. Hukuku yaralayan, vicdanları yaralayan, insanları mağdur eden bu Orta Çağ zihniyetinden vazgeçin. Proje okulları atamaları durdurulsun Milli Eğitim Bakanlığı Atama yönetmeliği kriterlerine göre atamalar yapılsın” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “Öğretmenleri hangi kriterlere göre gönderiyorsunuz? Liyakata değil sadakaya göre, kendi gibi düşünen sendikalara üye olmayan, kendi gibi düşünmeyen öğretmenleri bir cezalandırma aracı olarak kullanılıyor. Ama biz bugün olduğu gibi bundan sonra da eğitime el uzatılmasının önüne geçeceğiz. Öğrencilerimizi laik bilimsel ve cumhuriyetin değerlerine uygun yetiştirecek bir eğitim sistemini hayata geçireceğiz” dedi.
Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, “AKP iktidarında her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bir yapboz düzeni işletiliyor. AKP Türkiye’nin yarınlarıyla oynuyor. AKP iktidarı hiçbir alanda sorun çözmüyor, sorunların katlanarak artmasına neden oluyor. Öğretmenin çalışma koşullarını iyileştirmek yerine her geçen gün koşulları ağırlaştırıyor. Eğitim alanını tamamen keyfiliğe belirsizliğe bırakıyor. Bu böyle devam etmeyecek. Her alanda olduğu gibi örgütlenerek, hukuki yollarla mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.