Eğitim Sen’den beden eğitimi derslerinin kaldırılmasına tepki: Eğitim sadece akademik başarıya indirgenemez

Fen liseleri ve proje okullarda 12. sınıfta beden eğitimi dersinin kaldırılması; Anadolu liselerinde seçmeli olmasına tepki gösteren Eğitim Sen "Tüm okullarda zorunlu ders haline getirilmeli" dedi.

Eğitim Sen’den beden eğitimi derslerinin kaldırılmasına tepki: Eğitim sadece akademik başarıya indirgenemez

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2025 yılı itibariyle fen liseleri ve proje okullarında 12. sınıflarda beden eğitimi dersini programdan çıkarması; Anadolu liselerinde ise seçmeli ders haline getirmesine tepki gösterdi. Açıklamada beden dersinin kaldırılmasının eğitimin bütüncüllüğüne ve öğrencinin çok yönlü gelişimine vurulan bir darbe olduğu vurgulanarak; bu kararın yalnızca öğrencilerin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkilemekle kalmadığı; binlerce beden eğitimi öğretmeninin mesleki güvencesini de ortadan kaldırdığı belirtildi.

“BEDEN EĞİTİMİ, “FAYDASIZ” OLARAK DEĞERLENDİRİLEREK DERS ÇİZELGESİNDEN ÇIKARILMIŞTIR”

Evrensel’de yer alan habere göre beden eğitiminin, sadece spor faaliyetleri değil; disiplin, takım ruhu, özgüven, stresle başa çıkma ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının kazandırıldığı bir eğitim alanı olduğuna dikkat çekilen açıklamada; “Özellikle sınav baskısının en yoğun yaşandığı 12. sınıfta, öğrencilerin bedensel etkinliklerle rahatlaması, zihinsel ve duygusal olarak dengede kalması hayati bir gerekliliktir. Ne var ki, fen liseleri ve proje okulları gibi yoğun akademik programların yürütüldüğü kurumlarda bu dengeyi sağlayacak nadir alanlardan birisi olan beden eğitimi, “faydasız” olarak değerlendirilerek ders çizelgelerinden çıkarılmıştır” denildi.

“YÜZLERCE BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ NORM KADRO FAZLASI DURUMUNA DÜŞMÜŞTÜR”

Alınan bu kararın pedagojik açıdan olduğu kadar mesleki açıdan da büyük bir sorun olduğu vurgulanan açıklamada şöyle denildi; “Yüzlerce beden eğitimi öğretmeni bu düzenlemeyle birlikte ders saatlerini kaybetmiş; norm kadro fazlası durumuna düşmüştür. Öğretmenler ya başka okullara gönderilmekte ya da ders saatlerini tamamlayamadıkları için ek ders gelirlerinden mahrum kalmaktadır. MEB, öğretmenlerin istihdam güvencesini sağlamakla yükümlüyken, adeta öğretmenleri kendi mesleklerinden soğutan bir düzenlemeye imza atmıştır.”

“EĞİTİM SADECE AKADEMİK BAŞARIYI İNDİRGENEMEZ”

Eğitimin sadece akademik başarıya indirgenemeyecek kadar geniş ve kapsamlı bir alan olduğuna işaret edilen açıklamada; “Çocuğun bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişimi bir bütündür. Bu bütünlüğü parçalamak, eğitimi sadece sınav odaklı bir yarışa dönüştürmek, uzun vadede sağlıksız bireylerin ve eşitsizliklerin çoğaldığı bir toplumun yaratılması anlamına gelecektir” denildi.

“EĞİTİM POLİTİKALARI, SERMAYE ODAKLI DEĞİL; ÇOCUK ODAKLI OLMALIDIR”

Eğitim politikalarının, sermaye odaklı değil; çocuk odaklı olması gerektiği belirtilen açıklamada; “Öğretmeni değersizleştiren, öğrenciyi sadece test çözmeye ve sınava girmeye iten, sanatı, sporu, sosyal etkinlikleri dışlayan bir eğitim yaklaşımı ile çağdaş ve özgür düşünen bireylerin yetiştirilmesi mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.

“YENİDEN ZORUNLU DERS HALİNE GELMELİ”

Açıklamada son olyarak şu çağrı yapıldı; “Beden eğitimi dersinin tüm okul türlerinde zorunlu ders olarak yeniden düzenlenmesi, beden eğitimi öğretmenlerinin haklarının korunması ve eğitimde çok yönlü gelişimin esas alınması gerekmektedir” denildi