Elif Atayman'dan tutuksuz yargılanma talebi: 100 gün geçti, neyle suçlandığımı öğrenemedim
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) dönük soruşturma kapsamında 19 Mart 2025’te gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Medya A.Ş. eski Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman, bugün itibarıyla tutukluluğunun 100. gününü doldurdu.
Atayman, aradan geçen sürede, genel müdürlük yaptığı 2019-2021 yılları arasındaki 20 aylık döneme ilişkin somut olarak neyle suçlandığını öğrenemedi ve hâlâ hakkında bir iddianame hazırlanmadı. MASAK raporu, şüpheli HTS kaydı ve tutukluğuna gerekçe gösterilebilecek bir suçlamaya muhatap olmadı. Atayman, “100 gün geçti, halen somut olarak neyle suçlandığımı öğrenemedim” diyerek tutuksuz yargılanma talebinde bulundu.
Görevde bulunduğu dönemde gerçekleştirdiği tüm işlemlerin kamu denetiminden geçtiğini ve yasa dışı herhangi bir işleme rastlanmadığının resmî denetim raporlarıyla sabit olduğunu hatırlatan Atayman, tutukluluğun gerekçesine dair şu ifadeleri paylaştı:
“Tutukluluk kararında, ‘…delil durumuna göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olgu ve delillerin bulunması, delilleri karartma şüphesinin varlığı, muhtemel ceza tehdidi karşısında adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması dikkate alınarak; tutukluluğun devamına…’ ifadeleri yer alıyor. Peki bu ‘kuvvetli suç şüphesi’ neye dayanıyor? Bana neden suç şüphesinin kaynağı sorulmuyor? Somut olgu ve deliller deniyor, nedir o deliller? Neden bana hiç sorulmadı?
Bir örgütten bahsediliyor, peki nerede bu örgüt? Ben o yapının neresindeyim, hangi görevdeyim, hangi eylemi gerçekleştirmişim? Delilsiz ve mesnetsiz varsayımlarla 72 gün tek başıma tutuldum, 5 gün koğuşta kaldım. Aileme ve avukatlarıma haber verilmeden 7,5 saat bileklerim kelepçeli halde, bir metrekarelik zırhlı kabinde Afyon’a sevk edildim…Bileklerim mor, eşyam çöp torbasında yerde yattım. 100 gün geçti. Sürekli sigara dumanı altında, temizlik ve hijyen açısından yetersiz bir ortamda suçumu öğrenmeyi bekliyorum. Delil gösterilmeden, soru bile sorulmamış suçtan tutukluyum; böyle tutukluluk sürdürülür mü? Hangi gerekçe, hangi hukuk sistemi varsayımlar üzerine bir insana bunları yaşatır.”
Avukatlarına fiziksel ve psikolojik açıdan yıpratıcı koşullarda olduğunu anlatan Atayman, sağlık sorunlarının hızla arttığını belirterek, tutukluluk gerekçesinde kaçma ihtimali bulunmasını da onur kırıcı bulduğunu vurguladı.
İpek Elif Atayman’ın avukatları Mehmet Ümit Erdem ve Faik Eren Kaptan, Atayman’ın tutukluk kararına gerekçe olarak gösterilen “örgüt üyeliği ve rüşvet şüphesine” dair somut tek bir kanıt sunulmadığını belirtti.
Soruşturmanın belirsiz ve hukuk dışı bir hâl aldığını söyleyen Av. Mehmet Ümit Erdem süreci şöyle değerlendirdi:
“Rüşvet suçuna ilişkin herhangi bir para trafiği, belge, tanık beyanı ya da delil bulunmuyor. Sabit ikametgâhı olan, kaçma riski bulunmayan bir kişinin özgürlüğünden bu kadar süre mahrum bırakılması, hukukla bağdaşmaz. Varsayımla değil, delille tutuklama yapılır. Aylık yapılması gereken tutukluluk incelemeleri de olağan işleyişe ve hukuka aykırı biçimde yürütülüyor. Zamanından önce aniden çağırıyorlar, ‘SEGBİS üzerinden hâkimle görüşeceksiniz’ deniliyor. Avukatlara bilgi verilmiyor. SEGBİS üzerinden 10 dakikada tutukluluğun devamına karar veriliyor. Dosya adeta bizden kaçırılıyor.”
Sorgusunda Atayman’a, var olduğu iddia edilen örgüte üyeliğine ilişkin herhangi bir soru ve takiben suçlama yöneltilmediğini ve somut bir bağ kurulmadığını vurgulayan Av. Faik Eren Kaptan ise şunları söyledi:
“Müvekkilimize var olduğu iddia edilen örgüte üyeliğiyle ilgili hiçbir soru yöneltilmediği gibi, bu yönde bir delil de mevcut değil. Dolayısıyla ortada ne suçun maddi unsurları ne de varlığı iddia edilen yapıyla bağını kuracak hukuki bir çerçeve var. Tanıdığı kamu görevlileriyle yasadışı bir irtibatı olduğu varsayılıyor. Ancak bu tür varsayımlar, ceza hukukunda delil yerine geçemez.
100 gün geçti, kendisi hakkında hâlâ bir iddianame yok. Delil yokluğuna rağmen ‘kuvvetli suç şüphesi’ gerekçesiyle tutukluluk hali sürdürülüyor. Yaşadığı süreç, muhatap olduğu muamele ve tutukluluk hali ilk günden itibaren baştan sona orantısız, ölçüsüz ve hukuka aykırıdır. Giderek artan sağlık sorunları tutukluluğu ağırlaştırıyor. Müvekkilimiz yıllardır sade, şeffaf ve denetlenebilir bir hayat süren bir iletişimcidir. Atayman’ın derhal tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması gerekiyor. Bunu ısrarla yargı makamının dikkatine sunuyoruz.”
Atayman’ın avukatları, Afyonkarahisar’ın İstanbul’a uzaklığı nedeniyle düzenli görüşmenin büyük zorluklarla yapılabildiğini belirtiyor. Kentteki meslektaşlarıyla dayanışma içinde bir görüşme trafiği kurmaya çalıştıklarını ifade eden avukatlar, “Afyon’a kısa sürede ulaşmak mümkün değil. Mevcut şartlar savunma hakkını fiilen engelliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Çin, ABD ile Londra'daki ticaret görüşmelerinde vardıkları mutabakata ilişkin anlaşmayı sonuçlandırdıklarını açıkladı.
Menzil tarikatı bu defa da nişan töreniyle gündeme geldi. Abdürrahim Elhüseyni için yapılan gösterişli nişan…
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefeti hedef alarak, "İdeolojik konfor alanlarının dışına çıkmaya hiçbir zaman…
BBP Genel Başkanı Destici, Eskişehir'de konuştu. Destici, "Elbette terörsüz Türkiye'yi hepimiz isteriz. Hepimiz huzur ve…
İktidar, kamu işçisine ikinci zam teklifini ilk 6 ay için yüzde 17, ikinci altı ay…
Haklarını alamadan işlerine son verilen Felece işçileri bugün Ataşehir Nida Kule önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.…