Elon Musk'ın selamı
Hitler’in ya da Mussoli’nin yani faşizmin selamı da Roma İmparatorluğu’ndan öykünmeydi. Bugün bir insanlık suçu olarak kayıt altına alınan faşizmin selamını göğsüne vura vura gösteren Elon Musk, dünyanın geleceğinin emperyalist-kapitalistlerin elinde nasıl bir distopyaya dönüşeceğinin en güzel kanıtını oluşturuyor.
Kanada, Grönland, Panama Kanalı! Buraları gözüne kestiren Trump şimdi de Filistin toprağı Gazze’ye göz koydu!
“Gazze ‘dünya insanları’ için bir yer olacak, Gazzeliler için değil” diyor. İsrail Gazze’yi Amerika’ya verecek, biz de Filistinlileri gönderip Gazze’ye oteller dikecek ve asker yerleştireceğiz demektedir mealen.
Şaka gibi. Ama Trump’ın burayı bir turizm bölgesi haline getirmeye niyetlenmesi bizler için hiç şaşırtıcı değil. Bir inşaat patronu olan Trump’ın ufkunun “sıcak paraya bağımlı, dış kaynağa dayalı ve inşaat odaklı” AKP’ye benzemesi bizim şaşırmamamızın bir başka dayanağı. Örneğin AKP de Suriye’de inşaat, konut, müteahhitlik işleri görüyor, buna hevesleniyor. Ne kadar insanın yaşamını yitirdiğinin ya da milyonlarca insanın evinden barkından olmasının önemli olsaydı, bu yıkım savaşına 12 yıl boyunca destek vermezdi. İtiraf eski MİT başkanı, şimdinin Dışişleri Bakanı’ndan geliyor. Suriye’nin yıkım sürecinde nasıl zorluklar yaşadığını anlatmayı maharet sayabiliyor.
Trump’ın iktidarı, bir arızi durum mudur? Yani emperyalist dünya sisteminin hegemonik gücü ABD’nin başına geçmesi, münferit sayılabilir mi?
ABD derin güçleri tarafından “istenmediği” iddiasına rağmen ikinci defa seçilen Trump’ın münferit bir vaka olmadığını tespit edebiliriz. Tekelci kapitalizm açısından arızi bir durum olmadığı ise Trump’ın bizzat sermaye sınıfının organik temsilcisi, kurduğu kabinenin de yine benzer bir biçimde dolar milyarderlerinden yani halis, öz, hakiki, organik patronlardan oluşan bir “oligarşiden” ibaret olmasında somutlanıyor.
Kapitalizmin en yüksek aşaması olan emperyalizmin tipik ülkesi ABD’yi yönetenler, kapitalist sınıfın ta kendisi. Ne arızi bir durum ne de münferit bir vaka olarak kodlamak, kapitalizmin içsel mantığını çözümleyememek anlamına gelir.
Devletin görece özerkliği, teoriye rahmet okutacak şekilde, artık örttüğü gerçekliğin üzerinden çekilip alınıyor! İhtiyaç duyulmuyor.
Her anlamıyla doğrudan sermaye diktatörlüğü; bu diktatörlüğün hizmetinde bulunan ABD derin devletinin ve dünyaya hükmeden emperyalist tekellerin arkasına dizildiği bir Trump iktidarı bugün dünyaya meydan okuyor!
Sadece ABD’nin sanayi sermayesi değil, mali sermayesi de ya da yeni “küresel dijital sermayesi” de Trump’ın arkasına dizilmiş durumda. Silah sanayinin doğrudan organik örgütü olan ABD derin devletiyle Trump’ın zıtlaşmadığını Gazze’nin işgalinde ve şimdi de ABD tarafından ilhak edilmek istenmesinde görmüyor muyuz?
Trump’ın ortaklarından ve en büyük destekçilerinden birisinin Elon Musk olması arızi mi sizce? Uzay ve teknoloji denince akla gelen Musk’ın “gölge Trump” gibi davranması, meselenin akıl-mantık-bilimle değil doğrudan sınıfsal davranışla ilgili olduğunu ispatlamıyor mu?
Trump başkanlığında ABD’nin “yeni Roma” olacağını düşleyen bir Musk ile karşı karşıyayız. Yani sadece X’ten, Tesla’dan ya da Starlink’ten bildiğimiz bir ismin kendisini Roma konsülü gibi görüp Roma İmparatorluk selamı vermesi kimseye şaşırtıcı gelmiyor mu?
Hitler’in ya da Mussoli’nin yani faşizmin selamı da Roma İmparatorluğu’ndan öykünmeydi. Bugün bir insanlık suçu olarak kayıt altına alınan faşizmin selamını göğsüne vura vura gösteren Elon Musk, dünyanın geleceğinin emperyalist-kapitalistlerin elinde nasıl bir distopyaya dönüşeceğinin en güzel kanıtını oluşturuyor.
Hitler’in ruhu bugün ABD emperyalizminin üzerinde geziyor!
Ama daha şaşırtıcı gelen ise Nazi selamından rahatsız olacağına Nazi selamını karşılıksız bırakmayan Siyonist İsrail ve dünya Yahudileri. Bu selamı içine sindirenler, işgal ettikleri Gazze’yi ABD’ye vermekten bahsedecek kadar çürüme içindeler!
Nazi selamına tek laf etmeyen “hür dünyanın” bütün liderleri de NATO karargahında sıraya girmiş, Trump’ın teftişini bekliyor! Ukrayna’da sadece Rus işgali görüp, Rus romanlarını dahi yasaklamaya kadar işi vardıran bir Avrupa’yla karşı karşıyayız artık!
Nazi selamıyla kendisini kutsayan yeni Roma İmparatorluğu’na, hediye olarak Gazze’yi sunan İsrail’in güvenliği için Büyük Ortadoğu Projesi’nin proxy gücü işlevi gören şeriatçı Colani’den Suriye’de devrim lideri çıkartmak, yeni dünyanın distopyasının bir başka örneği olarak karşımızda!
Irak, Libya, Suriye ve Filistin. Devletler hukuku kalmadı. İşgali, ilhakı, zorla sürgünü, katliamları yaşatan eski çağa namzet imparatorluklar çağından geçiyoruz. Lejyonlar Suriye’de, Ukrayna’da, Libya’da, Irak’ta arenalara sürülmüş durumda!
Çürümekte olan ve gittikçe daha da gericileşen bir emperyalizm görüyoruz!
Sovyetlerin çözülüşünün insanlığın en büyük kaybı olduğunu bir kez daha yazmak durumundayız!
Filistin halkının yanında yer almak ile emperyalizminin karşısına dikilmek sadece devrimciliğin değil aynı zamanda tarihin doğru yerinde durmanın da gereği sayılmalı.