Evren ve 12 Eylül: Türk sağının maskesiz hali
Duru Selin
“Anarşi ve bölücülüğün her gün 20 civarında vatandaşımızın hayatını söndürdüğü” gerekçesiyle yola çıkılan ama nihayetinde 230 bin kişiyi yargılayan, 7 binden fazla kişi için idam cezası talep eden, 517 kişinin ölüm cezasına hükmedildiği bir sıkıyönetim dönemi ilan eden Kenan Evren’in mirası bugün gazeteciler, oyuncular, akademisyenler, milletvekilleri, parti başkanları, öğretmenler, avukatlar olmak üzere AKP iktidarına muhalif herhangi bir düşüncesi olanın yargılandığı bir dönemle devam ediyor.
12 Eylül tarihinde Kenan Evren’in Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Orgeneral imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan bildiride, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ülkenin ve milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kendi kendini kontrol edemeyen demokrasiyi sağlam temeller oturtmak, kanun ve nizam hakimiyetini, devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kaldığı belirtilmiştir.
Açıklamada, vatandaşlara, işçilere, köylülere çağrı yapıldığı görülmektedir, zira asıl hedef açıktır ki yükselen sol siyasete, sosyalizme yüzünü çeviren halktır. “Temiz Türk işçisini sömüren, işçinin hakkı yerine kendi menfaatlerini ön planda tutan bazı ağalara” parmak sallayan, “Türk köylüsünün tarlasından ayrılıp şehirlere göç etmesini zorlayan ekonomik ve sosyal nedenlere çare aranacaktır” diyen metin Enternasyonal’in sapık ideolojik amaçlarla söylendiğini belirterek, kendi kendini kontrol edemediği ileri sürülen demokrasinin sol ve sosyalizm düşüncesine yönelik empatiyi yükselttiğini düşünülmektedir.
Sosyalizm düşüncesine karşıtlık ise salt Evren’in kişisel tutumu değil, aslında dönemin uluslararası siyasetinin de bir ihtiyacıdır. 24 Ocak 1980 tarihinde ortaya konulsa da ülke içindeki dinamikler nedeniyle hayata geçirilemeyen ekonomik düzenlemelerin hayata geçirilmesinin de bir yolu olmuştur 12 Eylül 1980 darbesi. Birçok siyasi parti, sendika ve öğrenci derneği kapatılmış, üniversitelerin kontrol alınması için YÖK kurulmuştur. “Fazla” sosyal devlet anlayışı olan 1961 Anayasası yürürlükten kaldırılmış, yeni bir anayasa yapılmıştır. Sosyal devlet politikaları ve buna ilişkin düzenlemelerin ortadan kaldırılması ile ülkenin küresel sermayenin parçası olması sağlanarak ithal ikameci bir ekonomik programa geçilmiş, üretim sınırlandırılmış, KİT’ler satılmış, kamuya ait fabrikaların özelleştirilmiştir. Bunun devamı elbette işverenler lehine gelişmiş, grev yasakları ile birlikte işçi sınıfı örgütsüz hale gelmiştir. Sosyalizm ve komünizm karşıtlığı uğruna öğrenciler, akademisyenler, aydınlar aleyhine idam kararları verilirken irtica faaliyetleri alanları geliştirmiş, tarikatlar palazlanmış ve kurumları ele geçirmeye başlamıştır. Bu haliyle Evren’in bıraktığı miras, salt baskı yöntemleri, yargının ele geçirilmesi, toplumun sosyal olarak bir korku toplumuna dönüşmesi, işçi sınıfının örgütsüzleştirilmesi gibi benzerlikleri ile değil, ilericilik karşıtlığı ile de bugünkü dönemle büyük benzerlikler içermektedir.
Sosyalizm ve komünizm karşıtlığı ile beslenen 12 Eylül darbesi ile yerle yeksan edilen toplumsal ve siyasal düzende, siyasal İslam kendisine gelişecek alan bulmuş ve haliyle aslında uzun süredir Türkiye iktidarına hâkim olan 45 yıllık bir dinci-gerici siyasetin de temelini oluşturmuştur.
Cumhurbaşkanı olduğu dönemde elinde Kuranı Kerim ile miting yapan da odur, zorunlu din dersinin mimarı da Evren’dir. Milli Güvenlik Konseyi’nin 1982 Anayasası görüşmeleri esnasında “Din Kültürü veriyoruz. Din dersi değil; yani dinin tarihi, dinimizin kuralları içerisinde öğretilmesi lazım gelen hususları bu çocuklara öğreteceğiz. ‘Din dersi’ deyince, Kuranı Kerim’i baştan alıp sonuna kadar… O değil… Çocuk, ilkokulu ve ortaöğretimi bitirdiği zaman bir din kültürüne sahiptir. İslamiyet nedir? Nasıl doğmuştur? Nasıl gelişmiştir?” (…) Bir milleti dinsiz yapmak mümkün değil. Bu çocuklar din kültürünü okulda almayacak, ailesi vermeyecek. Nereden verilecek? Bu haliyle maskesiz, dolaysız, doğrudan bir sağ siyasetçidir Evren, tıpkı diğer sağcılar gibi.
Bu haber en son değiştirildi 10 Mart 2025 16:56 16:56
Öyle gözüküyor ki, kapitalizmin kolektivizme dönüştürülmesinde tarihte ilk defa ezilenler sistemi dönüştürme misyonu ile yükümlü…
Emeklilerin alacağı bayram ikramiyesi belli dolu. AKP Grup Başkanvekili Abdullah Güler, daha önce bin 3…
X kullanıcıları hesaplarına girmekte sorun yaşıyor.
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in tutuklanmasının ardından bugün yapılan başkan vekili seçimlerinde CHP'nin adayı olan…
Tarihler değişmekte, söylem güncellenmekte, yeni ortaklar bulunmakta ancak amaç değişmemektedir. 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet…
Adnan Menderes’in şahsında cisimleşen istibdat rejimi artık her şeyi kontrol altında tutmanın yolu olarak yasakları…