6 Temmuz 1996’da evinin önünde planlı bir şekilde katledilen Kıbrıs’lı yurtsever Kutlu Adalı cinayeti aradan geçen 29 yıla rağmen aydınlatılamadı. Tek bir kişi bile adalet önüne çıkarılmadı.
Kuzey Kıbrıs’ta Yeni Kıbrıs Partisi, Devrimci Komünist Birlik ve Sol Hareket, ölüm yıldönümünde bir eylem düzenleyeceklerini açıkladı.
Açıklamada, “Bu cinayet, bir bireye değil, bir halkın hafızasına, barış umuduna ve düşünce özgürlüğüne karşı işlenmiş siyasi bir suikasttir.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şöyle:
Kutlu Adalı’nın gerçeklerin üzerine giden ve tehditler karşısında geri adım atmayıp görevini sürdüren bir gazeteci olduğu belirtilerek, “Bu cinayet, bir bireye değil, bir halkın hafızasına, barış umuduna ve düşünce özgürlüğüne karşı işlenmiş siyasi bir suikasttir.” ifadeleri kullanıldı.
Adalı cinayetinin faillerinin kimler olduğunun yıllar içinde defalarca kamuoyunun önüne serildiği kaydedilen açıklama şöyle:
Kutlu Adalı, gerçeklerin üzerine giden ve tehditler karşısında geri adım atmayıp gazetecilik görevini sürdüren bir gazeteciydi. 6 Temmuz 1996’da evinin önünde planlı bir şekilde katledildi. Bu cinayet, bir bireye değil, bir halkın hafızasına, barış umuduna ve düşünce özgürlüğüne karşı işlenmiş siyasi bir suikasttir.
Adalı cinayetinin devlet eliyle işlendiği, faillerin kimler olduğu yıllar içinde defalarca kez kamuoyunun gözleri önüne serildi. Ancak ne Türkiye Cumhuriyeti ne de yerel makamlar bu cinayeti etkin şekilde soruşturmuş, failleri yargı önüne çıkarmamıştır. Sessizlik ve cezasızlık politikası, suça ortaklık anlamına gelmektedir.
Bizler, adalet ve hakikat talebimizi bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz:
TC Lefkoşa Büyükelçiliği, Adalı cinayetinin faillerini ortaya çıkarmak ve yargı önüne çıkarmak için sorumludur. Bu sadece bir siyasi zorunluluk değil, tarihsel ve ahlaki bir görevdir.
6 Temmuz’da sokaktayız çünkü:
• Bu topraklarda işlenen her siyasi cinayetin hesabı sorulana kadar susmayacağız.
• Kutlu Adalı’nın kalemi yere düştüğü yerden biz kaldıracağız.
• Barışın, özgürlüğün ve halkların kardeşliğinin sesi olmaya devam edeceğiz.
ETKİNLİK PROGRAMI
– 19.00 – Elçilik önünde basın açıklaması
– 19.30 – Kızılbaş Kilisesi’nde buluşulup Kutlu Adalı’nın katledildiği yere yürüyüş
Etkinlik sonunda Grup Üretim tarafından kısa bir müzik dinletisi gerçekleştirilecektir.
KUTLU ADALI KİMDİR?
3 Ocak 1935’te Kıbrıs Lefkoşa’da doğdu. Ailesi 1938’de Türkiye’nin Antalya iline göç etti. İlk, orta ve lise eğitimini burada tamamlayan Adalı, 1954 yılında Kıbrıs’a döndü.
1950’lerde yazmaya başlayan Adalı, 1959’da Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu tarafından yayımlanan Nacak gazetesinde yazı işleri müdürü olarak gazeteciliğe başladı. Aynı yıl Beşparmak Yayınevi’ni kurdu. Söz, Ortam, Kıbrıs Postası ve Yenidüzen gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı; Beşparmak adlı kültür dergisini çıkardı.
1961-1972 yılları arasında Rauf Denktaş’ın özel sekreterliğini yaptı. Bu görevden ayrıldıktan sonra Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda çalışmaya başladı.
1974 yılında Nüfus Kayıt Dairesi’nin kimlik kartları bölüm başkanlığı görevine getirildi. 1979 yılında KKTC Turizm Bürosu danışmanlığına tayin edildi. 1987 yılında bu görevden emekliye ayrıldı.
Memurken Kerem Atlı müstear adıyla çeşitli yayınlarda yayımlanan yazılar kaleme aldı. 1981 yılından itibaren ise yazılarında gerçek adını kullandı.
Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ın iç işlerine müdahale etmesine, “derin devlet” ve “kontrgerilla” tipi karanlık yapılanmalara karşı çıktı.
Kıbrıs Sorunu’nda çözüme dair yazılar kalem aldı. Denktaş’ın milliyetçi ve Taksimden yana olmasına karşı muhalefet eden ve Kıbrıslılık kavramını öne çıkaran köşe yazıları yazdı.
Kıbrıs Türk Barış Derneği ile Bağımsız ve Federal Bir Kıbrıs İçin Temas Grubu’nun kurucuları arasında yer aldı.
Bu yıllarda düşünceleri nedeniyle hedef gösterildi. Evine polis baskınları düzenlendi, aramalarla karşı karşıya kaldı, hakkında davalar açıldı. Bu dönemde evi birden fazla kez taşlandı ve kurşunlandı.
1996’da 14 Mart’ı 15 Mart’a bağlayan gece Gazimağusa’daki tarihi St. Barnabas Manastırı silahlı ve maskeli bir grup tarafından basıldı. Kutlu Adalı, 17 Mart 1996 tarihinde soygunda kullanılan arabaların iki “KKTC Sivil Savunma Örgütü ” mensubu üzerine kayıtlı resmi araçlar olduğunu yazdı. 23 Mart 1996’da yayımlanan yazısında da Kıbrıs Harekatı’nda görev yapmış ve yasa dışı işlere bulaşmış askerlerin harekat sırasında Rum evlerinden çaldıkları mücevher ve değerli eşyaları St. Barnabas Manastırı’na sakladıklarını ve söz konusu baskının bu ganimeti almak amacıyla düzenlendiği yönünde söylentiler dolaştığını aktardı.
Dönemin Başbakanı Hakkı Atun olayın “askeri bir operasyon” olduğunu söyledi.
Manastırdaki üç nöbetçiyi saf dışı edip bir odaya kilitleyen, Aziz Barnabas’ın mezarını kazan maskeli ve silahlı kişilerin çaldıkları hala bir sır.
Adalı, silahlı baskına dair yazdıklarından sonra Yenidüzen gazetesini arayan Sivil Savunma Örgütü tarafından tehdit edildi, ölüm tehditleri aldı ve 6 Temmuz 1996’da, evinin önünde vurularak katledildi.
Suikastın ardından onlarca kez araştırma yapılması için başvuruda bulunuldu ve bu nedenle eylemler gerçekleştirildi. Ancak Polis Genel Müdürlüğünün başlattığı soruşturmadan sonuç alınmadı, failler ortaya çıkarılmadı.
Kutlu Adalı’nın eşi İlkay Adalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye aleyhine dava açtı. AİHM, 31 Mart 2005’te, cinayet hakkında yeterli ve inandırıcı araştırma yapılmadığı gerekçesiyle Türkiye’yi mahkum etti. İlkay Adalı’ya manevi tazminat ödenmesine hükmetti, Türkiye’ye 95 bin avro para cezası kesti.
Geçtiğimiz yıllarda suç örgütü lideri Sedat Peker yayımladığı videolarda Kutlu Adalı cinayetinde Mehmet Ağar, Korkut Eken gibi isimlere işaret etmişti.
Bütün olan bitene rağmen Kutlu Adalı cinayeti benzerleri gibi karanlıkta kalmaya devam ediyor.
Gazeteci Timur Soykan sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.
İsrail'in bugün şafak vaktinde Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 29 Filistinli öldürüldü.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Cumhuriyet Halk Parti'li belediyelere yönelik sürdürülen operasyonlarla ilgili olarak bir açıklama…
AFAD, Silivri'de saat 14.24'te 3,8 büyüklüğünde depremin meydana geldiğini açıkladı.
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı…
CHP'li Manavgat Belediyesi'ne yönelik 'rüşvet' iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında aralarında Manavgat Belediye Başkanı Niyazi…