Gerici saldırıların odağındaki Leman Dergisi'nin karikatürü Doğan Pehlivan'ın ifadesi ortaya çıktı
LeMan'da çarpıtılan karikatürü sebebiyle hedef gösterilen Doğan Pehlivan, emniyet ifadesinde, “Barış mesajı verdim, hedef gösterildim” dedi. GYY Tuncay Akgün ise, "Bu bilinçli bir çarpıtma" dedi.

LeMan’da çarpıtılan karikatürün çizeri Doğan Pehlivan’ın emniyet ifadesi ortaya çıktı. Pehlivan ifadesinde, “Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur” dedi.
Filistin katliamı ve İran savaşında hayatını kaybeden insanlara dikkat çekmek amacıyla çizdiği karikatür nedeniyle hedef olan Pehlivan, çalışmasının savaş karşıtı ve barışçıl bir mesaj taşıdığını belirtti.
Karikatürde geçen “Muhammed” ve “Musa” isimlerinin toplumlarda sık kullanılan popüler isimler olduğuna dikkat çeken sanatçı, “Burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda yaşamını yitiren sıradan insanlardır, peygamberler değil” dedi.
Çizimin kıyafet ve mekan detaylarının günümüzü yansıttığını vurgulayan Pehlivan, “Ruhların anlaşabildiğini ama bunun için ölmek mi gerektiğini sorgulamak istedim” ifadelerini kullandı.
“BAZI KİŞİLER BU TARTIŞMAYI BENİM ÜZERİME YIKMAYA ÇALIŞIYOR”
Karikatürünün güncel siyasi tartışmalara çekilmesini doğru bulmadığını söyleyen sanatçı, konuyu gündeme taşıyan kişi hakkında şikâyetçi olduğunu belirterek şunları ekledi: “Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum, bazı kişiler birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere ‘provokatör’ denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerlik yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.”
Doğan Pehlivan’ın emniyet ifadesinin tamamı:
“Benim, Leman dergisinde sorumlu olduğum yarım sayfalık bir köşem vardır. Eskiden haftalık yayımlanırken, şu anda 15 günde bir basın-yayın faaliyeti yürütmekteyiz. Her 15 günde bir karikatür çizip dergiye teslim ederim. Bahsi geçen karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve derginin sahibi olan Tuncay Akgün’e gönderdim. Aynı süre içerisinde, derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okçu ve Murat Yücesan’a da ilettim. Karikatürün yayımlanmasında yetkili kişi, Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün’dür. Onun onayı olmadan karikatür yayımlanmaz. Eğer gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı, Tuncay Akgün kesinlikle yayına izin vermezdi.
Filistin katliamından bugüne, İran savaşı da dâhil olmak üzere karşılıklı olarak hayatını kaybeden insanlarla ilgili bu karikatür, aslında barış dolu bir çalışmadır. Karikatürde geçen Muhammed ve Musa isimleri, bu toplumlar içinde çokça kullanılan, popüler isimlerdendir. Muhammed ismi, Müslümanları temsil eden bir isim gibi görünürken; Musa ismi ise Yahudileri temsil eden bir isim olarak algılanabileceğinden dolayı bu iki ismi karikatürde kullandım. Ayrıca, eğer peygamberlerden bahsedilecekse, isimlerinin başında “Hz.” ve sonrasında “(s.a.v.)” gibi ifadeler kullanmamız gerekir ki peygamber oldukları açıkça anlaşılsın. Ancak benim burada kastettiğim, günümüzde savaşlarda hayatını kaybeden sıradan insanlardır.
Karikatüre bakıldığında, çizimdeki kıyafetlerin ve mekânın günümüzü yansıttığı net bir şekilde görülecektir. Bu da anlatılmak istenenin tarihsel değil, tamamen bugüne ait bir durumu temsil ettiğini göstermektedir. Savaşın anlamsızlığına vurgu yapmak; ruhların birbirleriyle anlaşabileceğini fakat bunun fark edilmesi için illa ölmek mi gerektiği sorusunu sormak istedim. Vermek istediğim mesaj yalnızca budur. Başka herhangi bir amacım yoktur. Hatta karikatürün oldukça neşeli ve sevgi dolu bir anlatıma sahip olduğunu düşündüm. Bu çalışmanın, güncel olaylarla ilişkilendirilmesini hiç doğru bulmuyorum. Konuyu ülke gündemine taşıyıp toplumu galeyana getiren şahıstan şikâyetçiyim. Bu süreçte mağdur olan benim, aynı zamanda toplumdur. Ben bu karikatürde barıştan söz ediyorum, bazı kişiler birileri farklı bir tartışma yaratarak, bu tartışmayı benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu tarz kişilere “provokatör” denildiğini düşünüyorum. Türkiye’de uzun yıllardır çizerlik yapıyorum. Bu meslekte öğrendiğimiz ilk kural, din konularına girmemek ve dinle alay etmemektir. Bu ilkeye her zaman bağlı kaldım. Hakkımda yöneltilen suçlamayı kabul etmiyorum.”
“BU BİLİNÇLİ BİR ÇARPITMA, BİLİNÇLİ BİR BİR İMHA HAREKETI”
LeMan’ın Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Akgün, “5 Filistin özel sayısı yaptık İslam’a hakaret etme amacımız olabilir mi?” dedi.
Fransa’da bulunan Tuncay Akgün, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada derginin hedef alınmasının arkasında organize bir operasyon olduğunu belirterek “Bu bilinçli bir çarpıtma. Bu bilinçli bir imha harekâtı. Karikatürde peygamber tasviri yok, niyeti yok, kastı yok. Zaten köşe karikatürlerinden oluşan standart bir mizah bölümüdür. Karikatürü çizen arkadaş bile linç başladığında ne olduğunu anlayamadı” dedi.
Akgün, karikatürün İslam’ı hedef aldığı iddialarının aksine, “200 milyon insanın taşıdığı Muhammed ismi üzerinden bölgedeki Arap coğrafyasına göndermede bulunulmuş” diye konuştu.
“FİLİSTİN İÇİN YÜZLERCE CİZİM YAPTIK, ŞİMDİ LİNÇ EDİLİYORUZ”
LeMan’ın yıllardır Filistin halkının haklarını savunan, İsrail’in saldırgan politikalarına karşı açık duruş sergileyen bir yayın çizgisi olduğunu hatırlatan Akgün, “Beş özel sayı yaptık Filistin için. Yüzlerce kapağımız, binlerce karikatürümüz var. Şimdi Filistin’i savunduğunu iddia eden bazı kesimler tarafından linç edilmek çok ağır ve acı bir çelişki. Leman’ın kimliğinde asla kutsal değerlere hakaret olmaz. Böyle bir niyetimiz asla olmadı” dedi.
LeMan binasına yönelik taşlı saldırılar hakkında da konuşan Akgün, “Bu bir planlı saldırıydı. Gözaltına alınan arkadaşlarımız karikatürle hiçbir ilgisi olmayan, idari görevlerde bulunan insanlar. Ters kelepçeyle alındılar” ifadelerini kullandı.