İddia: Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davalarını takip eden gazeteciler hakkında 'çalışma' başlatıldı
Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davalarını takip eden gazeteciler hakkında bir savcı tarafından 'çalışma' başlatıldığı ancak bunun henüz soruşturmaya dönüşmediği ileri sürüldü. Gazeteci Barış Terkoğlu, " Bir soruşturmaya benzeyen “çalışma”, savcıların kaydetmek zorunda olduğu UYAP sistemine girilmemiş. Haliyle resmi olarak bir soruşturmaya dönmemiş. Ama bir “soruşturma çalışması” olarak savcının arşivinde bekliyormuş" diye yazdı.
Gazeteci Barış Terkoğlu, Sinan Ateş ve Ayhan Bora Kaplan davalarını takip eden gazeteciler hakkında MHP’ye yakın bir savcı tarafından ‘çalışma’ başlatıldığını yazdı.
“Savcılıkta MHP’ye çok yakın üst düzey bir savcı var. MHP ile ilişkileri herkesçe bilinen o savcı, dosyanın üzerine giden ve kamuoyunun yakından tanıdığı bazı gazeteciler hakkında bir ‘çalışma’ başlatmış” diyen Terkoğlu, bugün yayımlanan yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ilginç bir “çalışma” bu aralar kulislerde konuşuluyor.
Neden mi? Şöyle anlatayım.
Malum, hem Sinan Ateş cinayeti soruşturmasını hem de Ayhan Bora Kaplan operasyonunu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. İki davada da cezalar çıktı. İki davadan da MHP’nin rahatsızlığı sır değil. Öyle ki sanıkların üzerine gidenlere MHP sık sık tepki gösterdi. Hatta MHP lideri operasyonu yapan polisleri “darbe” ile suçladı. Dosyanın üzerine giden gazetecileri de sık sık hedef gösterdi, bir listeyle şikâyet etti.
Gelelim meseleye.
Savcılıkta MHP’ye çok yakın üst düzey bir savcı var. MHP ile ilişkileri herkesçe bilinen o savcı, dosyanın üzerine giden ve kamuoyunun yakından tanıdığı bazı gazeteciler hakkında bir “çalışma” başlatmış.
“Çalışma” diyorum.
Çünkü soruşturmaların UYAP sistemine kaydedilmesi ve soruşturma numarası alınması bir zorunluluk. Bir soruşturmaya benzeyen “çalışma”, savcıların kaydetmek zorunda olduğu UYAP sistemine girilmemiş. Haliyle resmi olarak bir soruşturmaya dönmemiş. Ama bir “soruşturma çalışması” olarak savcının arşivinde bekliyormuş. Kim bilir belki de bir gün arşivler açılır ya da soruşturmaya döner de bütün Türkiye meselenin aslını öğrenir.”