İliçte'ki maden faciasının üzerinden bir yıl geçti: Faciayla ilgili neler yaşandı?

Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni’nde 9 işçinin toprak altında kaldığı liç kaymasının üzerinden bir yıl geçti. 43 sanığın "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" ve "çevreyi taksirle kirletmek" suçlamasıyla yargılanmasına 17 Mart'ta başlanacak. Faciaya neden olan eksikler iddianameden ve bilirkişi raporlarında yer aldı.

İliçte'ki maden faciasının üzerinden bir yıl geçti: Faciayla ilgili neler yaşandı?

Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeni ocağında 13 Şubat 2024’te 9 işçinin hayatını kaybettiği toprak kaymasının üzerinden bir yıl geçti.

Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede, geçen yıl 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kayması sonucu hem kaybolan 9 işçi için arama kurtarma çalışması hem de ihmali bulunanların yakalanması için İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı.

Kayıp işçilere ulaşılması için ​​​​​​kayan toprak depolama alanına taşınırken, yetkililer ise heyelanın çevresel etkilerini araştırmak için su ve toprak analizleri yaptı.

‘ÇATLAK FOTOĞRAFLARI’ DELİL OLARAK KULLANILDI

Maden sahasında inceleme yapan bilirkişi heyetinin 17 Şubat’ta hazırladığı ön raporda, aralarında “yığındaki çatlaklar için vaktinde önlem almayan” proses oksit müdürünün de bulunduğu 5 kişi asli kusurlu bulundu. Toprak kaymasının yaşandığı gün sabah saatlerinde madenciler tarafından çekilen ‘çatlak fotoğrafları’ da bilirkişi raporunda delil olarak yer aldı.

Konuyla ilgili araştırma yapmak üzere Meclis’te grubu bulunan tüm partilerin ortak kararıyla TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu kuruldu ve komisyon 7 Mayıs’ta Erzincan’daki çalışmalarına başlayarak olaya ilişkin elde ettiği verileri raporlaştırdı.

13 KİŞİ ASLİ KUSURLU BULUNDU

Maden sahasındaki heyelana ilişkin bilirkişi heyeti de mayıs ayında çalışmalarını tamamlayıp raporu savcılığa sundu. Raporda, proje yönetim mekanizmasının doğru ve işler şekilde sürdürülmediği, maden alanındaki uyarı sisteminin de yetersiz olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. Raporda ayrıca şirketin yönetici ve mühendislerinden 13 kişi asli kusurlu bulundu.

KAMU YETKİLİLERİ HAKKINDA KARAR

Kasım ayında ise heyelana ilişkin çevresel etki değerlendirmesini (ÇED) kapsayan bilirkişi raporu hazırlandı. İstanbul Teknik, Hacettepe, Yıldız Teknik ve Gazi üniversitelerinden çevre, inşaat, jeoloji ve maden yüksek mühendislerinden oluşan heyetin değerlendirmeleri sonucu hazırlanan yeni bilirkişi raporunda, “ÇED raporunda onay veya imzası bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerinin kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” ifadesi kullanıldı.

Ayrıca İliç Cumhuriyet Başsavcılığı, heyelana ilişkin soruşturmada, ÇED raporlarında onay ve imzası bulunan kamu yetkilileri hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı”na karar verdi.

43 ŞÜPHELİ HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI

Heyelana ilişkin 18 Aralık 2024’te, 5’i tutuklu 43 şüpheli hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” ve “çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından iddianame hazırlanarak mahkemeye sunuldu.

Tutuklu şüpheliler I.R.G, S.K.S, A.R.K, S.Ç. ve Ö.A. ile tutuksuz 38 zanlı hakkında hazırlanan 69 sayfalık iddianamede, tüm şüphelilerin “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Şüphelilerden altın madenini o dönem işleten şirketin Kanadalı yöneticisi I.R.G. ile C.Y.D. ve K.Ö. hakkında ayrıca “çevreyi taksirle kirletmek” suçundan adli para ya da toprak, suda veya havada kalıcı etki bırakması halinde 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamedeki bilirkişi raporuna göre, 43 şüpheliden 12’sinin “genel olarak projenin doğru yönetilememesi, risklerin belirlenmemesi, acil yönetim planı oluşturulmaması, iletişim ve koordinasyonun yeterince sağlanamaması” gibi nedenlerle asli kusurlu oldukları kanaatine varıldı.

İLK DURUŞMA 17 MART’TA

İddianamede, “Olayın meydana gelmesinde proje yönetim mekanizmasının doğru ve işler şekilde kurulmadığı, Faz 4B olarak kapasite artışına gidildiği ve hazırlanan projelerde tasarım hatalarının bulunduğu, işletme aşamasında proje tasarım kriterlerinin yetersiz takip edildiği, Faz 5 inşaatı sırasında yığın liçine yakın mesafelerde ve yüksek miktarlarda patlayıcı kullanılarak yapılan patlatmaların yığın liçine olası hasar risklerinin belirlenmediği anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesince 3 Ocak’ta iddianamenin kabul edilmesinin ardından 17 Mart’ta 43 sanığın yargılanmasına başlanacak.

Öte yandan kayıp işçilerden birinin 5 Nisan’da, diğerinin 19 Nisan’da, ikisinin 4 Mayıs’ta, beşinin de 10 Haziran 2024’te cenazelerine ulaşıldı.

ŞİRKETİN VERGİ BORCU SİLİNMİŞTİ

Anagold Madencilik’in yüzde 80’i daha önce vergi borcu silinen Kanadalı altın maden şirketi Alacer Gold’a, yüzde 20’si ise Çalık Grubu bünyesinde bulunan Lidya Madencilik’e ait.

Şirket, daha önce bu madendeki siyanür sızıntısı nedeniyle ceza almış, siyanür borusunun patlamasına ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne şirket hakkında dava açılmıştı.