İslamcılığın Filistin için döktüğü timsah gözyaşları
Yeni aşama, Filistin davasının her zaman yanında olan Baas iktidarının Suriye’de yıkılmasıyla başlamıştır. İsrail’e karşı mazlum Filistin halkının mücadelesiyle kodlanan Direniş Cephesi, yaklaşık 10 yıldır bizzat emperyalizm tarafından çökertilmeye çalışılmıştır. Filistin davasının dostları bizzat emperyalizm ve İsrail tarafından büyük bir yenilgiye uğratılmıştır.
Siyonist İsrail devleti tarafından Filistinlilerin soykırımına varan bir katliam insanlığın gözü önünde gerçekleşiyor. Gazze’de 50 binin üzerinden Filistinli yaşamını yitirirken geri kalanlar İsrail devleti tarafından uygulanan abluka nedeniyle açlıkla karşı karşıya bırakılmış durumda.
Tek başın emperyalizmin taşeronu ya da haydut devlet tanımları, İsrail’i tarif etmekte yetersiz kalıyor. “Hamas terörüne” karşı savaştığını söyleyen İsrail’in, Filistinlilere karşı yürüttüğü savaş siyaseti, terör yöntemlerini aratmıyor. Dün Nazizm’in süngüsü altında kamplarda binlerce Yahudi ölürken, bugün bizzat İsrail tarafından binlerce Filistinli katlediliyor.
İsrail adım adım topraklarını genişletiyor. Bizzat paramiliter güçlerle yeni yerleşim alanları açmak uzun süredir uyguladığı siyaset. 1967 Arap-İsrail savaşından sonra işgal ettiği topraklardan çekilmemiş ve milyonlarca Filistinliyi topraklarından sürmüş durumda. Filistin sorunu, yarım asrı aşan bir sorun olarak bugün yeni bir aşamaya geçmiş bulunuyor.
Yeni aşama, Filistin davasının her zaman yanında olan Baas iktidarının Suriye’de yıkılmasıyla başlamıştır. İsrail’e karşı mazlum Filistin halkının mücadelesiyle kodlanan Direniş Cephesi, yaklaşık 10 yıldır bizzat emperyalizm tarafından çökertilmeye çalışılmıştır. Filistin davasının dostları bizzat emperyalizm ve İsrail tarafından büyük bir yenilgiye uğratılmıştır. Baas iktidardan düşmüş, İran geriletilmiş ve Lübnan Hizbullah’ına büyük bir darbe vurulmuştur. Açıktır ki buradaki en kritik halka, Suriye’de Baas iktidarının devrilmesi olmuştur.
İslamcıların yaratmış olduğu “Filistinciliğin” nasıl bir ikiyüzlülüğe ve sahtekarlığa sahip olduğu tam da Suriye’deki Baas iktidarına karşı gerçekleştirilen darbede gizlidir. Siyasal İslamcılık, Filistincilik” örtüsüyle bizzat Filistin halkının İsrail tarafından katliamına ve Gazze’nin işgaline payanda olmuş, ona yol vermiştir.
Bir; El Kaide’nin türevi ve IŞİD’den kopan Colani liderliğindeki HTŞ, emperyalizmin yaptığı darbe planı ile iktidara geldi. Cihatçı terör, Baas iktidarına karşı 10 yıldır bizzat emperyalizm ve İsrail tarafından silahlandırılmış ve savaşa sürülmüştür. Amaçları, Suriye’de iktidar değişikliği idi. İstedikleri amaca ulaşır ulaşmaz da Gazze’nin işgali için harekete geçtiler. Cihatçılar, İsrail’e çalışmışlardır.
İki; Colani liderliğindeki HTŞ’nin, İsrail ile yaptığı yeni anlaşmalarla Suriye’nin stratejik alanları İsrail’e bırakılmıştır. İsrail için eline silah alanlar, iktidara geldikten sonra İsrail’in çıkarları için yeni anlaşmalara imza atmışlardır. “Şam’dan sonra Kudüs” narası atanlar, yalnızca İsrail’in uzattığı kağıtlara imza atmışlardır. Cihatçılar, İsrail’e hizmet etmişlerdir.
Üç; cihatçı terörü besleyen, koruyan, silahlandıran Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi İslamcıların deyişiyle “Müslüman ülkeler” bizzat ABD planlarının “eş başkanı” olmuş, İran’ı tehlike olarak göstererek aslında ABD ve İsrail’in çıkarlarına taşeronluk etmişlerdir. Türkiye’de AKP iktidarı, Suriye’de cihatçı terörü destekleyerek, İsrail’in “savaş siyasetine” yol yapmıştır. AKP, özünde İsrail’in çıkarlarına paralel bir dış siyaset yürütmüştür.
Dört; Gazze’de Hamas’a dayatılan “Trump anlaşması” için bizzat Trump’tan teşekkür alanlar Suudi Arabistan ve doğrudan Erdoğan olmuştur. İsrail ve ABD tarafından hazırlanan anlaşmayı bağıtlama görevinin AKP iktidarına verilmesi, bir siyasal İslamcı geleneği temsil eden AKP’nin misyonunun ne olduğunu fazlasıyla göstermiştir. AKP, İsrail için Trump anlaşmasının taşeronluğunu yapmıştır.
Beş; AKP’nin Gazze’de bir insanlık dramı yaşanırken, İsrail ile ticareti devam ettirmesi gerçeği, ülkemizdeki İslamcılığın maskesini çıkarıp atmıştır.
Bugün Filistin için dünya ayağa kalkıyor. Kalkmalı… Hele hele batı dünyasında özellikle solun göstermiş olduğu tepki ayrıca belirtilmeli. Ülkemizdeki İslamcıların sokaklara çıkması ise tam bir riyakarlık örneğidir. Suriye’de cihatçı teröre verilen destek, İslam ülkelerin İsrail ile yaptığı anlaşmalar, AKP’nin gizli İsrailciliği siyasal İslamcılığın aslında Siyonist İslamcılık olduğunu bir kez daha açığa çıkartmıştır.
Döktükleri gözyaşı, timsah gözyaşıdır.