Reklam
Kategoriler: Gündem

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Epözdemir’in tutukluluğuna itiraz

Reklam

İstanbul Barosu üyeleri, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir’in “terör örgütü propagandası ve üyeliği” suçlamasıyla tutuklanmasına karşı itiraz etmek üzere Çağlayan Adliyesi’ne geldi. İtiraz dilekçesinin verilmesinden önce adliye önünde toplanan hukukçular açıklama yaptı.

EPÖZDEMİR’İN MEKTUBU OKUNDU

Epözdemir’in vekili Baran Doğan ve İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu açıklamaları öncesinde, Epözdemir’in cezaevinden yazdığı mektup okundu. Epözdemir mektubunda “Dünyanın en müstesna barolarından biri olan İstanbul Barosu’na karşı yapılan saldırının son dalgasıyla birlikte tutuklandım. Tutuklandıktan sonra, hiçbir zaman yalnız bırakılmadım. Sizlerden ricam, İstanbul Barosu’na yaraşır şekilde davranıp, baromuza sahip çıkılmasıdır” dedi.

Epözdemir’in vekili avukat Baran Doğan, şu açıklamayı yaptı:

“Bugün yine bir hukuksuzluk için buradayız, bir adaletsizliğe itiraz etmek için buradayız. Bir ülkede avukatlar adliyelerin önünde sürekli basın açıklamaları yapıyorlar ise, o ülkede her şey yanlış gidiyor demektir. Bir ülkede insanlar, hakkını kullandığı için veya mesleğini icra ettiği için tutuklanıyor ise o ülkede yasa yok demektir. Bir ülkede devlet, kendi koyduğu kanunlara uymuyor ise, o ülkede hukuk güvenliği yok demektir.

Fırat Epözdemir’in tutuklanması hukuksuzluklarla dolu. Bakın, ‘Anayasa’ya aykırı’ diyecek hocam birazdan, anlatacak size. Bırakın anayasayı, CMK 91. maddeye aykırı. CMK’nın 91’inci maddesini geçtim, yakalama ve gözaltına alma yönetmeliğini uygulamış olsalardı bugün, somut delillere dayanan suç şüphesi olmadığı için Fırat Epözdemir tutuklanmamış olacaktı.

“BU SORUŞTURMAYI ACABA CUMHURİYET SAVCISI MI AÇTI, BİZ BUNDAN ŞÜPHELİYİZ”

Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, CMK’nın 160. maddesine göre soruşturmaları Cumhuriyet savcıları açar. Ama bizim bir şüphemiz var, bu soruşturmayı acaba Cumhuriyet savcısı mı açtı? Biz bundan şüpheliyiz. Hem usul açısından, hem gözaltından itibaren yapılan uygulamalar açısından. Müvekkilim Fırat Epözdemir, İstanbul Barosu’nun yönetim kurulu üyesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dört günlük bir etkinlik kapsamında bir ziyaret için gitmiştik. O ziyaret dönüşünde, havaalanında bir sansasyon yaratmak için, yurt dışından geliyormuş gibi gözaltına alınmış, boynunda bir sarı, kırmızı, yeşil kaşkolla resmi basına servis edilerek, bir bütün olarak ötekileştirilerek, yani sarı, kırmızı, yeşil kaşkolun olması sanki bir suç unsuruymuş gibi ötekileştirilerek, bunun üzerine yaratılan bir havayla bir gözaltı işlemi yapıldı.

“BİR AVUKATIN DAVA DOSYALARINA NEDEN BAKILIR?”

Gözaltı işleminden sonra ofis araması yapıldı. Ofis araması herhangi bir arama şeklinde yapılmadı. Ofisin içerisine girildiğinde, ofisin her tarafı darmadağın edildi, bütün dosyalar didik didik arandı. Dava dosyalarına didik didik bakıldı. Bir avukatın dava dosyalarına neden bakılır? UYAP e-imzası alındı. Ne yapacaksınız UYAP imzasıyla? Dolayısıyla hukuka aykırı bir ev araması, bir ofis araması söz konusu oldu.

“AVUKAT, ADLİ KAYDI OLAN KİŞİLERE HUKUKİ YARDIM YAPAR ZATEN, GÖREVİ BUDUR”

Müvekkilimin dosyasında KYOK (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) kararı vardı hakkında, 2015 yılındaki vakalara dayalı olarak, 2024 yılında verilen KYOK karar. Bu KYOK kararı savcılık tarafından kaldırılmış. Savcı dedi ki, ‘Biz KYOK kararının kaldırılma kararını görmedik’. Beyanı şu şekilde, ‘Biz bunu kaldırdık, avukat bey. Yeni delil var’. Şimdi, bize sorulan sorulardan baktık, yeni delil nedir? HTS analiz raporu. 16 Ocak’ta bir HTS analiz raporu alınmış. Yani, Fırat Bey kiminle görüşmüş, kim Fırat Bey’i aramış, Fırat Bey kimi aramış, böyle bir rapor. Ve deniliyor ki, bu rapora göre 635 tane adli kaydı olan kişiyle görüşmüş Fırat Epözdemir, 10 yılda. Senede 63 kişiyle görüşmüş. Avukat polis değil ki insanların GBT’sine baksın. Savcı değil ki soruşturma açsın, hakim değil ki hüküm versin. Avukat, adli kaydı olan kişilere hukuki yardım yapar zaten, görevi budur. Bir hakkın kullanılması, TCK madde 26’ya göre suç olarak kabul edilemez. Ama bir hakkın kullanılması, avukatlık mesleğinin yapılması suç olarak kabul edildi bu dosyada. Bu HTS raporunu, geriye dönük olarak on yıllık arama geçmişinizi yeni delil saymayı ben artık akıl ve vicdanla değerlendirilebilir bir şey olarak göremiyorum. Bu HTS raporunun bu şekilde kullanılmış olması şu şekilde de hukuka aykırı: Buradaki 635 kişi, bir kısmı müşteki, bir kısmı şüpheli. Dolayısıyla bunları da masumiyet karinesini ihlal edilmiştir. Savcılık, dürüst işlem ilkesine aykırı hareket etmiştir.

Avukatların korunaklı bir ifade özgürlüğüne sahip olması gerekir. Eğer avukatlar korunaklı bir ifade özgürlüğüne sahip değillerse hiç kimsenin savunma hakkı yoktur. Biz, Fırat Epözdemir’in mesleki faaliyetleri ve düşünceleri nedeniyle tutuklandığını düşünüyoruz. Bu hukuksuz tutukluluğa birazdan itiraz edeceğiz, itiraz dilekçesi vereceğiz. Bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”

“ADALET MÜLKÜN TEMELİ OLDUĞUNA GÖRE, DEVLET DE KALMAZ”

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu da Epözdemir’in tutuklanmasına ilişkin açıklama yaptı. Kaboğlu şunları söyledi:

“Savunma hiçbir zaman susmadı, susmayacak. Sav, savunma, hüküm üçlüsünün yani adil yargılanma hakkının bel kemiğidir savunma. Bu Anayasamız açısından böyledir. Hukuk devleti savunma hakkını güvence altına alır. Hukuk devleti adil yargılanma hakkını güvence altına alır. Eğer savunma çökerse, çöktürülürse, o zaman adalet de çöker. Adalet mülkün temeli olduğuna göre, devlet de kalmaz. Cumhuriyet’in koruyucularıdır avukatlar, insan haklarının koruyucularıdır.

“HUKUKU ETKİLİ KILMA ÇALIŞMASININ BAZILARINI RAHATSIZ ETMESİ MUHTEMELDİR”

Biz İstanbul Barosu yöneticileri olarak hep hukukun üstünlüğünü, hukuku etkili kılma çabasını öne çıkardık ve bu çabada, bu çalışmalarda kararlılığımız sürmektedir. Buna karşılık, hukuku etkili kılma çalışmasının bazı çevreleri rahatsız etmiş olması muhtemeldir ki İstanbul Barosu’na karşı bir soruşturma başlatıldı bir ay kadar önce, tamamen hukuki ve anayasal dayanaktan yoksun olarak. Ve davalar üzerine davalar açılmaya başlandı. İşte tam da o davalar karşısında, İstanbul Barosu’na mensup bütün bileşenlerin, önceki başkanların, 20 Ekim günü Değişim İçin Aukatlar Grubu’yla yarışan bütün grupların ‘Hayır, seçimle gelen yönetim, seçimle gider’ düşüncesiyle, söylemiyle İstanbul Barosu yönetimiyle kenetlendikleri andan itibaren, bu kez yeni adımlar atılmaya başlandı. Fırat Epözdemir’in tutuklanması, Anayasa’ya, hukuka, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı bir biçimde tutuklanmış olması da bu dalganın bir kilometre taşı olarak görülebilir.”

Reklam

Önceki Haberler

Laiklik Meclisi’nden Çiğdem Bayraktar Ör’ün gözaltına alınmasına tepki

Laiklik Meclisi, Çiğdem Bayraktar Ör'ün gözaltına alınmasına yönelik yaptığı açıklama "siyasi iktidarın toplumu gözaltılar, tutuklamalar…

31 Ocak 2025 00:39

Yurtsever’in 14. sayısı çıktı: Saray korkuyor,korktukça saldırıyor

Aylık olarak yayınlanan Yurtsever gazetesinin Şubat sayısı "Saray korkuyor, korktukça saldırıyor" manşetiyle çıktı.

30 Ocak 2025 20:36

Kazada bir gencin ölümüne neden olan Zehra Kınık yurtdışı çıkış yasağının da kaldırılmasını istedi

17 yaşında gencin öldüğü kazadan tutuksuz yargılanıp adli kontrol kararı kaldırılan Kızılay eski Başkanı Kerem…

30 Ocak 2025 17:34

Katar Emiri Al Sani, HTŞ yönetimindeki Suriye’yi ziyaret eden ilk lider oldu

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, resmi ziyarette bulunduğu Suriye'de dün geçici hükümetin…

30 Ocak 2025 17:16

Bakan Bayraktar, elektrik faturasında yüzde 80’lik fiyat artışı anlattı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, elektrik faturalarında 1 Şubat'ta başlayacak yeni dönemi anlattı.…

30 Ocak 2025 16:44
Reklam