Kadınların istihdam ve işsizlik oranları neyi gösteriyor?
İstihdamda yer alan kadınların arasında ise güvencesiz ve kayıt dışı çalışma yaygın. DİSK’e göre kadınların %30’u kayıt dışı çalışırken, 3 milyondan fazla kadın herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışıyor.
Ezgi Oral
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre kadınların %53’ü güvenceli, tam zamanlı bir işte çalışmak istiyor, %12’si ise bakım emeği, ev içi sorumluluklar nedeniyle istihdama katılamayacağını belirtiyor.
DİSK-AR’ın TÜİK istihdam verilerine göre hazırladığı İşsizlik ve İstihdam Görünümü Raporu’na göre işsizliğin en yüksek olduğu kategori yüzde 35,7 ile geniş tanımlı kadın işsizliği olarak karşımıza çıkıyor. İkinci en yüksek kategori ise yüzde 25 ile dar tanımlı genç kadın işsizliği. Geniş tanımlı kadın işsiz sayısının 5 milyon 543 bin olduğu tahmin edilirken, 12 milyon kadının ise bakım emeği yükü, ev içi sorumluluklar nedeniyle üretim sürecinde bulunamadığı için istihdam verilerinde yer almıyor.
TÜİK’in Temmuz 2024 verilerine göre kadınların istihdam oranı yüzde 32.2, erkeklerin ise yüzde 67.4.
3 yaş altı çocuğu olan kadınlar arasındaki istihdam oranı ise yüzde 25. Bu rakamlara göre, kadınların ev içi roller, hasta yaşlı ve çocuk bakımı gibi nedenlerle istihdama katılamadığını söylemek mümkün.
İstihdamda yer alan kadınların arasında ise güvencesiz ve kayıt dışı çalışma yaygın. DİSK’e göre kadınların %30’u kayıt dışı çalışırken, 3 milyondan fazla kadın herhangi bir sosyal güvencesi olmadan çalışıyor.
Kadınların, erkeklerden daha fazla istihdam edildiği tek çalışma biçiminin ise yarı zamanlı istihdam olduğu görülüyor. TÜİK verilerine göre, istihdam edilmiş kadınların %20 ’si yarı zamanlı çalışırken, erkeklerin yalnızca %9’u yarı zamanlı çalışıyor. Bu rakamlardan çok daha fazla kadının parça başı işler, ev temizliği, çocuk bakımı gibi işlerde çalıştığını tahmin etmek zor değil. Ancak bu alanlarda kadınlar kayıt dışı ve güvencesiz çalıştığı için verilerde yer almıyor.
Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği verilerinin de kadınların aleyhinde seyrettiği görülüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2018 verilerine göre Dünya genelinde kadınlar eşit işi yaptıkları erkeklerden %20 daha az ücret alıyor. OCED ülkeleri arasında bu oran %13. Türkiye’de ise cinsiyete dayalı ücret farkı %16.
Bu tabloya göre kadınlar ev içi sorumluluklar, bakım emeği yükü nedeniyle istihdamda yer alamıyor. Çalışan kadınlar ise güvencesiz ve kayıt dışı çalıştırılıyor. Cinsiyete dayalı ücret eşitsizliğinde yine kadınlar dezavantajlı, kadın emeği ucuz emek gücü olarak görülüyor.
Kadınların üretim sürecine katılımının sağlanması, kadın sorununun ortadan kaldırılmasının ilk koşulu. Kadınların üretim sürecine katılımına engel olan tüm koşullarla mücadele etmek önümüzdeki öncelikli görevlerden biri.
Kadınların üretime katılmaları için ev eksenli işlerin yarattığı yük kadınların üzerinden alınmalı.
Hasta, yaşlı ve çocuk bakımı kamusal bir hizmet olarak verilmeli.
Esnek ve güvencesiz çalışma kaldırılmalı.
Kadına yönelik her türlü ayrımcılığa karşı siyasal, ekonomik, ideolojik ve toplumsal alanlarda mücadele edilmeli. Eşitliğin yolu da, kadınların kurtuluşu da buradan geçiyor.