KCK: Öcalan'ın açıklaması görüntülü olmazsa kabul etmeyiz
PKK lideri Öcalan tarafından yapılması beklenen çağrının hangi formatta yayınlanacağına dair tartışma devam ediyor. KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Hozat, mesajın görüntülü olamamasını kabul etmeyeceklerini söyleyerek "inandırıcı olmaz" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, PKK lideri Abdullah Öcalan’a “örgütünü feshederek Meclis’te DEM Parti grup toplantısına katılıp terörün bittiğini ilan etme” çağrısıyla başlayan süreç devam ederken, Öcalan’ın da 15 Şubat’ta “silah bırakma” çağrısında bulunacağı iddia edilmişti.
DEM Parti, Öcalan tarafından Kandil, Avrupa, Kuzey ve Doğu Suriye’ye mektup yollandığını doğrularken, kamoyuna yönelik herhangi bir mesaj hala yayınlanmadı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, çağrının Şubat sonu ya da Mart ayında gerçekleşebileceğini duyurdu. Ancak konuya ilişkin bir diğer tartışma konusu da mesajın hangi formatta yayınlanacağıyla ilgili.
BAKAN TUNÇ: HÜKÜMLÜ VİDEO İLE MESAJ VEREMEZ
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, pazar günü gerçekleştirilen AKP 8. Olağan Büyük Kongresi’nin öncesinde çeşitli açıklamalarda bulundu.
Öcalan’ın yapacağı çağrının video formatında olup olmayacağına ilişkin soruya da yanıt veren Tunç, “video ile mesaj verilemeyeceğini” söyledi.
Tunç, “Hükümlü video ile mesaj veremez. Terör elebaşının muhatabı terör örgütüdür. Hükümlülerin video ile dışarı ile temasını sağlayacak kanunumuz, yönetmeliğimiz, mevzuatımız söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“SESİNİ DUYMALIYIZ”
Rudaw’ın aktardığına göre KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat da Abdullah Öcalan’ın beklenen mesajı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hozat, Öcalan’ın çağrı yapması yönündeki beklentilere ilişkin “Tecrit devam ederken Önder Apo’nun yapacağı bir açıklamanın anlamı olmaz. Kendi hukuklarını ve uluslararası hukuku çiğniyorlar. Eğer gerçekten bir açıklama isteniyorsa, tecrit kalkmalı ve Önder Apo’nun özgür yaşama ve çalışma koşulları sağlanmalıdır” dedi.
Tunç’un görüntülü mesajın mevzuata uygun olmadığı yönündeki açıklamasına tepki gösteren Hozat, “Peki, yazılı açıklama mevzuata uygun olacak mı? Bu sürece nasıl yaklaştıklarını, Önder Apo’ya, Kürt halkına, Türkiye toplumuna, dünya halklarına ne kadar gayrı ciddi yaklaştıklarını ortaya koyuyor. O zaman siz oyun mu oynuyorsunuz? Siz ne yapmak istiyorsunuz?” dedi.
Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta yapması beklenen çağrının gecikmesine dair de Hozat, “Koşullar değişti mi ki Önder Apo çağrı yapsın? Önder Apo’nun koşullarının değiştirilmesi, iyileştirilmesi gerekiyor. Tecridin tamamen ortadan kalkması gerekiyor. İlla da yapsın çağrıyı fakat görüntülü yapmasın, yazılı yapsın, kendisi de değil birileri alsın okusun onun adına. Biz bunu şiddetle reddediyoruz. Bunun hiçbir inandırıcılığı olmaz. Hiçbir etkisi olmaz, olur mu böyle şey? Sen Önder Apo’yu işkence ve tecrit koşullarında tutacaksın, Önder Apo adına birileri de bir belge okuyacak. Hareketten de halktan da bunun gereklerini yerine getirmesini bekleyeceksin. Bu boş bir hayaldir. Kimse böyle boş hayallere kapılmasın. Böyle gayrı ciddi yaklaşımları kimse ciddiye almaz, ciddiye almayız” dedi.
Ayrıca Hozat, “Önder Apo’nun çağrısını bir başkası okuyarak iletirse bunun hiçbir inandırıcılığı olmaz. Hareketimiz ve halkımız bunu kabul etmez” dedi. Hozat, “Öcalan’ın çağrısının geniş kitleler tarafından kabul görebilmesi için doğrudan kendisi tarafından, görüntülü bir şekilde yapılması gerektiğini” söyleyerek, “Önder Apo’yu görmeliyiz, sesini duymalıyız. Aksi halde hiçbir anlamı olmaz” dedi.