Komünistler emperyalizme ve siyonizme karşı eylem yaptı 

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) ABD ve İsrail'in İran'a yönelik saldırılarından sonra Taksim-Tünel Meydanı'nda bir eylem yaptı. İstanbul İl Başkanı Ahmet Tarık Yenil ve Genel Başkan Aysel Tekerek konuşma yaptığı eylemde ABD ve İsrail saldırganlığına karşı sloganlar atılırken, Türkiye'nin NATO ile ilişkilerine karşı çıkıldı.

Komünistler emperyalizme ve siyonizme karşı eylem yaptı 

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), ABD emperyalizmi ve İsrail siyonizminin başta Filistin ve İran olmak üzere Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren saldırganlıklarını protesto etmek ve emperyalizmin savaş örgütü NATO’nun ülkemizde buluna üslerini kapatılarak tüm açık ve gizli tüm anlaşmaların feshedilerek NATO’dan çıkılması için Taksim Tünel’de bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

ABD emperyalizminin simgesi Sam Amca kuklasının kırıldığı eylemde, ” Katil İsrail, Katil ABD”, “Yankee Go Home”, “Üslere el konsun, ABD defolsun” ,”İran Halkı Yalnız Değildir” sloganları atıldı.


Basın açıklamasında konuşan TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek,”Ancak NATO’dan çıkmış bütün İsrail, NATO üslerini kapatmış ABD üslerine el koymuş bütün gizli anlaşmalardan çıkmış bağımsız bir Türkiye Sosyalist bir Türkiye emperyalist saldırganlığı durdurabilir ve emperyalizmi yenebilir. Biz burdan bu ülkenin emekçilerine her zaman olduğu gibi bugün İran’a yönelik başlatılan savaş nedeniyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Bugün ihtiyacımız olan tek şey sosyalist bir Türkiye. Ülkemizi de dünyayı da yalnızca sosyalizm kurtarır. Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun siyonizm! Yaşasın sosyalizm yaşasın direnen halkların onurlu mücadelesi” dedi.

Türkiye Komünist Hareketi adına basın açıklamasını TKH İstanbul İl Başkanı Ahmet Tarık Yenil okudu.

Yapılan açıklamada, ” Bölgemizdeki tüm ülkelere açık askeri müdahalede bulunmayı kendine hak gören bu iki ülkenin, artık “meşruluk” arayışını da bir kenara bırakarak askeri operasyonlar düzenlemesi sadece bölgemiz için değil tüm insanlık için ortak tehdit haline gelmiştir!” ifadelerini kullandı.

TKH olarak İran halkının yanında olduklarını belirten Yenil, Türkiye emekçi halkının NATO’dan çıkılması, İncirlik Üssü’ne el konulması, bölgedeki nükleer silahların yok edilmesi ve İsrail’in saldırganlığı bitene kadar tüm ticari, askeri, bilimsel faaliyetlerini askıya almasına yönelik mücadele etmesi gerektiğini vurguladı.

TKH’den yapılan basın açıklaması şu şekilde:

Emperyalizm ve siyonizm yenilmeden bağımsızlık da, barış da yok!

Emperyalizmin bölgede aralıksız olarak sürdürdüğü askeri operasyonlar halkasına İran’ı da eklenmiş durumda. Onlarca yıldır bölgemizde istikrarsızlığın kaynağı olan İsrail ve ABD’nin başlattığı saldırganlık dalgası ile istikrarsızlık yeni bir aşamaya çıkmıştır. ABD ve İsrail, tüm uluslararası anlaşmaları ve hükümleri yok sayarak, nükleer tesisler de dahil olmak üzere birçok noktayı vurarak, “güç gösterme” yarışına girmiştir. Bölgemizdeki tüm ülkelere açık askeri müdahalede bulunmayı kendine hak gören bu iki ülkenin, artık “meşruluk” arayışını da bir kenara bırakarak askeri operasyonlar düzenlemesi sadece bölgemiz için değil tüm insanlık için ortak tehdit haline gelmiştir!

Bugün emperyalizm ve siyonizm insanlığı yeni bir yıkımın eşiğine getirmiştir. Nükleer silah kullanma tekelini kendinde gören ABD ve Gazze’de “soykırım” girişimine başvuran İsrail’in, İran’ın nükleer silah geliştirme ihtimalini öne sürerek gerçekleştirdikleri bu saldırı, yeni bir savaş dalgasının da başlangıcıdır. İran’da rejimi değiştirme çağrısı yapan İsrail ve ABD’nin rejimden çok kendi emperyalist çıkarlarını temele koyduğu bilinmektedir. Dün Yugoslavya, Afganistan, Irak,Libya ve Suriye’de “özgürlük masalları” anlatan emperyalizmin istediği saldırma özgürlüğüdür!

“Saldırma özgürlüğü” emperyalizmin kendi koyduğu kuralları dahi kenara bırakması, etnik ve dinsel mitleri saldırının dayanak noktası olarak görmesidir. 21.yüzyılı kan, saldırı ve sömürü yüzyılına çeviren ABD’nin ve onun bölgedeki bir numaralı askeri gücü İsrail’in açıklamasının hiçbir meşruluğu ve geçerliliği yoktur.

Sadece bölgemiz için değil, tüm ülkeler için ABD, onun silahlı örgütü NATO ve askeri gücü olan İsrail bir numaralı tehdittir! Bu tehdide karşı kulakları tıkamak, başka hedeflere gözlerini dikmek mümkün değildir. Bağımsızlık arayışının ve sınıf mücadelesinin yerine hiçbir ulusal, dinsel çıkar konulamayacak noktaya gelmiştir. NATO’ya, ABD’ye ve İsrail’e karşı çıkmayan ya da onların saldırısını görmezden gelen tüm anlayışlar, etnik ve dinsel boğazlaşmanın bir parçası olmak, dolayısıyla da 21.yüzyılın “şer cephesi” olan ABD-NATO-İsrail’in payandası olmak demektir.

Ülkemizi yönetenlerin insanlığa karşı suç işleyen emperyalist ABD ve siyonist İsrail’in karşısında değil, yanında yer aldığı da bu saldırı ile birlikte bir kez daha ortaya çıkmıştır. NATO üslerini, Kürecik’i, İncirlik’teki nükleer silahları görmeyen bir iktidarın, saldırıyı kınaması mümkün olmadığı gibi, yaptığı açıklamalar emperyalizme “biz daha iyi hizmet ederiz” demenin diplomatik yoludur. Kameralar karşısında İsrail’e karşı “demediğini bırakmayan” iktidarın, perde arkasından yürüttüğü ticaret bilinirken, İran’a dönük İsrail ve ABD saldırısı karşısında “tarafsızlık” çağrısı yapması da aynı “perde arkası” pazarlıkların yaptığının kanıtıdır.

Bugün Ortadoğu’yu bir örümcek ağı gibi saran ABD ve NATO üsleri ile İsrail’in askeri saldırganlığı, AKP’nin karşısına aldığı olgular değildir. Tersine AKP ve sermaye devleti tüm aygıtları ile “bu savaştan nasıl bir pay çıkarırız” hesabı yapmaktadır. Bunun anlamı da basittir: Türkiye’nin emekçi halkının çocuklarının bu saldırganlığın bir parçası haline getirilmesi, kanının “bir avuç dolar için” satılmasıdır.

Türkiye bir kez daha Suriye’de, Irak’ta, Libya’da oynadığı rolü oynayamaz. ABD ve İsrail açık bir karar almış, orman kanunlarını devreye sokmuştur. Türkiye, emperyalizmin ve siyonizmin “lojistik üssü” rolü oynamaya kendine hak görürse, bu savaş kendisini de yakar!

Emperyalizmi ve siyonizmi durdurmanın tek yolu da; emekçi halkın örgütlü mücadelesinden geçmektedir. İktidar ve muhalefet “kim daha çok NATO’cu” oyunu oynarken, bu ülkenin ilericileri, yurtseverleri, devrimcileri ve komünistleri emekçileri güçlü bir anti-emperyalist irade çıkartmaya çağırmaktadır.Emperyalizmi ve siyonizmi emekçilerin birliği dışında durduracak bir güç yoktur!

Türkiye Komünist Hareketi bu mücadelenin Türk-Kürt-Arap-Fars halklarından olan emekçilerin birliği ve ortak cephesi ile sürdürülmesi konusunda ısrarcıdır. Partimiz, tüm emekçilere, ilerici ve yurtseverlere çağrı yaptığı gibi, bölgedeki tüm anti-emperyalist güçlere de aynı çağrıyı yapmaktadır.

İran’da ve İsrail’de baskı altında olan komünistlerin yaptığı ortak çağrı, bu saldırganlığa karşı emekçilerin birliğinin ne kadar önemli ve yaşamsal olduğunu göstermiştir. Türkiye’den de aynı sesin yükseldiğini, saldırgan ABD ve İsrail’e karşı tutumumuzun benzer olduğunu hatırlatmak isteriz.

Partimiz Türkiye Komünist Hareketi bir kez daha bu saldırganlığa karşı tutumunu İran emekçilerinden yana olduğunu bildirir ve Türkiye’nin emekçi halkına aşağıdaki maddeler uğruna mücadele etmeye çağırır:

1-Türkiye’de tüm NATO varlığı sona erdirilmeli, Türkiye NATO’dan çıkmalıdır.
2-Kürecik ve İncirlik dahil olmak üzere tüm üslere el konulmalıdır.
3-İncirlik dahil olmak üzere bölgedeki tüm nükleer silahlar yok edilmelidir.
4-İsrail’in saldırganlığı sona erene kadar Türkiye İsrail ile üçüncü taraflar dahil olmak üzere tüm ticari, askeri, bilimsel faaliyetlerini askıya almalıdır.

Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki, emperyalizm ve siyonizm yenilmeden ne bölgeye bağımsızlık gelir, ne de barış. Başka bir yol yok, tek yol emperyalizme ve siyonizme karşı mücadeledir!