Laiklik Meclisi: İstanbul Valiliği'ni siyasi iktidarın dediğini değil hukukun gereğini yapmaya davet ediyoruz!..

Laiklik Meclisi'nden yapılan açıklamada "Siyasi iktidarca yapılan düzenlemelerle, kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kaldırıldığı, yargın da bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybederek iktidarın kontrolüne girdiği şu günlerde; üzerlerindeki her türlü baskıya rağmen iktidarın böylesi hukuksuz bir işleminin iptali kararının önemli olduğunu düşünüyoruz" denildi.

Laiklik Meclisi: İstanbul Valiliği'ni siyasi iktidarın dediğini değil hukukun gereğini yapmaya davet ediyoruz!..

Laiklik Meclisi, İstanbul Valiliği’nin alkollü içkilere yönelik yasaklarının açılan dava sonucunda iptal edilmesi sonrası yaptığı açıklamada “İstanbul Valiliğini, bu karar doğrultusunda gereğini yapmaya davet ediyoruz” denildi.

“Bu ülkede artık çok az da olsa, hâlâ bağımsız ve tarafsız karar verebilen, Anayasamızın öngördüğü laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesine, temel hak ve özgürlüklerine uygun hüküm veren yürekli hakimler olduğunu gösteren bu İptal Kararına sonuna kadar sahip çıkıyoruz” ifadeleri kullanılan açıklamda Anayasal özgürlüklere sahip çıkılması gerektiği vurgulandı.

Laiklik Meclisi’nden yapılan açıklama şu şekilde:

İstanbul Valiliği’nin “Alkol Satışı ve Alkollü İçeceklerin Tüketimi” konulu genel emrinin, özellikle alkol tüketiminin halka açık park, piknik, mesire alanları, sahil ve plaj gibi mekanlarda yasaklanmasına yönelik kısmı, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesinin 27.12.2024 tarihli ve 2024/826-2045 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Siyasi iktidarca yapılan düzenlemelerle, kuvvetler ayrılığının tamamen ortadan kaldırıldığı, yargın da bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybederek iktidarın kontrolüne girdiği şu günlerde; üzerlerindeki her türlü baskıya rağmen iktidarın böylesi hukuksuz bir işleminin iptali kararının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Anılan İptal Kararı; temel hak ve özgürlüklerin ancak yasayla sınırlanabileceğinin ve kamu düzeni ile kişisel özgürlükler arasındaki dengenin hukukun öngördüğü sınırlar çerçevesinde korunması ve idari işlemlerin yasal dayanağı olması gerektiğine vurgu yaparken; idarenin de eylem ve işlemlerinde özgürlükleri esas alan, her türlü inanç ve ideolojiden arınmış bir uygulama içinde olması gerektiğini de ortaya koyar. Böylece bu karar Anayasamızda yer alan laik, demokratik hukuk devleti ilkesine de bir gönderme yapar.

Nitekim Anayasamıza göre, temel hak ve özgürlüklerin korunması, yalnızca ve açıkça kanunla öngörülen durumlarda sınırlanabilir. İşte bu İptal Kararı da İdareye (dolayısıyla, Anayasa tanımayan siyasi iktidara), eylem ve işlemlerinin meşruiyetini ancak ve ancak Anayasadan alabileceğini söylüyor. İlgili mahkeme kararının bu prensipleri teyit etmesi, demokratik ve laik hukuk düzenine olan bağlılığımızı güçlendirmektedir.

Laiklik Meclisi olarak biz de; bu ülkede artık çok az da olsa, hâlâ bağımsız ve tarafsız karar verebilen, Anayasamızın öngördüğü laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesine, temel hak ve özgürlüklerine uygun hüküm veren yürekli hakimler olduğunu gösteren bu İptal Kararına sonuna kadar sahip çıkıyor; İstanbul Valiliğini, bu karar doğrultusunda gereğini yapmaya davet ediyoruz.