Laiklik Meclisinin İzmir’de düzenlediği “Laiklik Özgürlüktür” paneli İzmir Barosu Tahir Elçi konferans salonunda yapıldı. Toplantı Laiklik Meclisi Yürütme Kurulu üyesi Semiha Özalp Günal’ın açılış konuşmasıyla başladı. Konuşmasında “emperyalizm ve kapitalizmin yoğun bir biçimde desteklediği gericiliğin en çok emekçi ve yoksulları baskı altına aldığını” söyleyen Günal, “Laiklik Meclisinin yaşanabilir, eşit ve özgür bir ülkenin inşası için laikliği kazanmayı hedefleyenlerin oluşturduğu bir örgüt olduğunu” belirtti. 9 Ocak günü yitirdiğimiz Laiklik Meclisi üyesi Murtaza Demir’i andıktan sonra, meclisin yaptığı etkinliklerden söz ederek, salonu laiklik meclisinin çalışmalarına destek vermeye ve 2 Mart’ta yapılacak olan Laiklik günü kutlamasına davet etti. “Yeni anayasanın laikliğin tasfiyesi anlamına geldiğini, bilimde, eğitimde, toplumsal yaşamda da karşı devrimin hızla ilerlediğini, laiklik meclisinin memleketin her yerinde ve hayatın her alanında bunlarla mücadele ettiğini ve edeceğini” ifade ederek, “laiklik özgürlüktür özgürlüğümüzü kimseye kaptırmayacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.
Panelin ilk konuşmacısı Doç. Dr. Bilgin Çelik “Kemalizm ve Laiklik” başlıklı konuşmasında ‘Kemalizm ifadesinin 1921 yılından beri kullanıldığını ve Laiklik ilkesinin Kemalizm’in temel direği olduğunu’ söyledi. ‘Cumhuriyetin en büyük kazanımının laiklik olduğunu ve Demokrat Parti iktidarından itibaren bu ilkenin aşındırılmaya başladığını’ ifade ederek günümüzde laiklik için mücadele etmek zorunda kaldığımızı söyledi.
İkinci konuşmacı Avukat Murat Fatih Ülkü “Yeni Anayasa ve Laiklik” başlıklı konuşmasında özetle “Laikliğin günümüzde kötü değil çok kötü durumda olduğunu, yeniden kazanılması için mücadele edenlere dinozor deniyorsa hepimizin dinozorluğu kabul ettiğini, resmî gazetede bile şer’i hükümlerin yer aldığını, ‘nas var’ denilerek ülkenin nasıl ekonomik krize götürüldüğünü, ülkenin yeni bir anayasadan çok laikliğe ihtiyacı olduğunu” söyledi.
Üçüncü konuşmacı Av. Mehrigül Keleş “Eğitimin Dincileştirilmesi Projesi: ÇEDES” başlıklı konuşmasında “ÇEDES kapsamında yasalara ve anayasaya aykırı bir biçimde Diyanet İşleri Başkanlığı ve çeşitli tarikat ve cemaatlerin, dinci vakıfların Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile yaptıkları protokollerle KYK yurtlarından anaokullarına, yatılı bölge okullarından, yaygın eğitime kadar neredeyse her eğitim kurumunu işgal ettiklerini ve bunların mali yüklerini de bakanlıklara yüklediğini” söyleyerek ÇEDES kapsamında yapılan gerici etkinliklerden örnekler verdi ve bunlarla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Son konuşmacı Prof. Dr. Kemal Kocabaş “Köy Enstitüleri ve Laiklik” başlıklı konuşmasında “Köy Enstitülerinin kuruluşundaki devrimci ruhun eğitimi bilimsel, demokratik ve laik hale getirmek için yoğun bir çaba gösterdiğini, köylerde söz sahibi olan imamların yerine öğretmenlerin geçmesi ile ancak laikliğin halk içinde yaygınlaştırılabileceğini bildiklerini” söyledi. “Kurucular Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un söz ve eylemlerinden örnekler vererek laikliğin tüm köy enstitülerinde ve toplumda benimsetilmesi için çabaladıklarını” anlattı. “Laikliği yeniden kazanmak için Köy Enstitülerinin çok önemli örnek olduğunu ve Köy Enstitüsü ruhunun canlandırılması gerektiğini” söyledi.
Salondaki konukların soru ve katkılarıyla katıldıkları panel, yönlendirici Dr. Ersin Sağlamtaş’ın “laiklik konulu bu toplantıların farklı başlıklarla sürdürüleceğini söylediği” kapanış konuşmasıyla sonlandı.
Mark Zuckerberg ABD istihbarat örgütü CIA'in kişilerin WhatsApp mesajlarına erişebileceğini açıkladı.
Sabah saatlerinde gözaltına alınan alınan Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat, İstanbul'a getirildi. Hastane götürüldüğü sırada basın…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'ihale yolsuzluğu' soruşturması kapsamında örgütün elebaşı olduğu iddia edilen Aziz…
Yenidoğan Çetesi'nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davaya devam ediliyor. Suç örgütünün elebaşı olduğu belirtilen Fırat…
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin üst üste yaptığı çağrılar ve sonrasında gerek Abdullah Öcalan gerekse Meclis’te…
İSİG, 2024'te en az 1897 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini açıkladı. Ölen işçilerin sadece yüzde…