Laiklik Meclisi: Lozan Cumhuriyettir! Tartışmaya açılamaz!
Laiklik Meclisi'nden yapılan açıklamada Lozan Antlaşması'nın tartışmaya açılamayacağı ifade edildi.

Laiklik Meclisi, Lozan Antlaşması’nın 102. yılında yaptığı açıklamada “Emperyalizme karşı zaferin son etabı olan Lozan, aynı zamanda, Laik Cumhuriyet’in bağımsızlık ve esas olarak da kuruluşunun ve onurlu barışın ilanıdır” ifadeleri kullanıldı.
Bugün gelinen noktada emperyalizmin en sert saldırılarıyla karşı karşıya olduğu belirtilen açıklamada “Bu karşı devrim sürecinde laik Cumhuriyet tasfiye edilirken, onun temeli olan Lozan Antlaşması da hedef alınmaktadır” denildi.
“Lozan, bağımsızlık ve egemenliği sağlayan onurlu barıştır. Emperyalizme boyun eğmeyen Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün direnciyle sağlanan barış iradesidir” şeklinde ifadeler kullanılan açıklamada “Lozan, Cumhuriyettir! Tartışmaya açılamaz!” vurgusu yapıldı.
Laiklik Meclisi’nden yapılan açıklama şu şekilde:
Lozan Antlaşması’nın 102. yılında ülkemiz, karşı devrim sürecinin en sert saldırılarıyla karşı karşıya. Emperyalizme karşı zaferin son etabı olan Lozan, aynı zamanda, Laik Cumhuriyet’in bağımsızlık ve esas olarak da kuruluşunun ve onurlu barışın ilanıdır.
Emperyalistlerin dayattığı çok hukuklu yapıyı reddederek hukuk birliğine ve yurttaşlar topluluğuna atılan adımdır.
Cumhuriyet’in kuruluşu için Sevr Antlaşmasıyla birlikte Osmanlı’nın tarihe gömüldüğü, yabancı sermayenin ayrıcalıklarının reddedildiği, kapitülasyonlardan kurtularak bağımsızlığın ve egemenliğin kazanıldığı büyük adımdır.
Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli Lozan’da oluşturulmuş, çağdaş ve laik Cumhuriyetin yolu Lozan ile açılmıştır.
Ancak, özellikle 1950’li yıllarla birlikte emperyalizm güdümlü siyasi iktidarlar, laik Cumhuriyet’i ve ülkemizin egemenlik haklarını aşındırmış, NATO üyeliği ile birlikte ülkemiz emperyalist savaşların tarafı haline getirilmiş, emperyalizm destekli askeri darbeler ile ülkenin ilerici birikimi yok edilmeye çalışılmıştır.
Bugün ise Lozan karşıtlığını hiç çekinmeden ifade eden siyasi iktidar, Kurtuluş Savaşı’nın önderleri ile Cumhuriyet’in kurucu kadrolarını karşısına almaktan çekinmeden emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) sözcülüğüne soyunmaktadır.
Bu karşı devrim sürecinde laik Cumhuriyet tasfiye edilirken, onun temeli olan Lozan Antlaşması da hedef alınmaktadır. Bu açıkça egemenliğin ve ülkemizin varlığının hedef alınması demektir.
Bir süredir gerek siyasi iktidar tarafından, gerekse, “Terörsüz Türkiye” sürecinin bütün taraflarından Lozan’a yönelik saldırılar açıktır ki, emperyalizmin yanı başımızdaki bölgeye yönelik yürüttüğü planlara ülkemizin dâhil edilmesi anlamına gelmektedir.
Son dönemde başta ABD olmak üzere, siyasi iktidar ile “Terörsüz Türkiye” masasının bileşenlerinden yükselen karşı devrim hamlelerinin Lozan’la birlikte 1924 Anayasasını hedef alması, laik Cumhuriyet’in, onun temeli olan ülkemizin bağımsızlığının ve egemenliğinin tasfiye edilmesi, yurttaşlığın tamamen ortadan kaldırılması, hukukun parçalanması anlamına gelmektedir.
Gerek siyasi iktidarın en yetkili ağzı tarafından dillendirilen Türk-Kürt-Arap ittifakı ile ümmetçilik, gerek siyasi iktidarın destekçisi tarafından şuursuzca ifade edilen devletin en üst kademelerinin Türk, Kürt, Alevi kimliklere göre belirlenmesi, gerekse “Terörsüz Türkiye” masasının bileşeni DEM Partinin Cumhuriyeti ve Lozan’ı 100 yıllık zulüm olarak niteleyen kimlikçi siyasetiyle birlikte Cumhuriyet düşmanı HÜDAPAR’ın hilafetin katli olarak adlandırması, bir bütün olarak, ABD Büyükelçisinin “Türkiye için en iyi sistem Osmanlı millet sistemidir” sözleriyle uyum içerisindedir.
Cumhuriyetle taban tabana zıt olan bu girişimler, etnik kimlikler ve mezhepler üzerinden parçalanmış bir toplum, hukuk birliğinin ortadan kalktığı çoklu bir yapı ile yüzlerce yıl öncesinin ilkel yönetim modelini hedeflemektedir.
Açıktır ki, emperyalizmin planlarıyla uyumlu bir süreç işlemektedir. Birçok unsur tarafından açıkça dillendirilen “Yeni-Osmanlıcılık” yöneliminin hangi hesap ve hedeflerle bağlantılı olduğu gözlerden kaçırılmaktadır. Bu yönelimin aktörleri, laik Cumhuriyet’in tasfiyesini, Lozan karşıtlığıyla taçlandırmaktadır. Karşı devrim cephesi açıkça Sevr’i ve emperyalizm için mümkün olduğunca daha fazlasını çağırmaktadır.
Lozan, bağımsızlık ve egemenliği sağlayan onurlu barıştır. Emperyalizme boyun eğmeyen Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün direnciyle sağlanan barış iradesidir.
Laiklik Meclisi, Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu olan Lozan Barış Antlaşması’nın 102. yılını kutlarken, bütün ilerici kesimleri ve yurttaşları bağımsızlık, laiklik ve Cumhuriyet için bir kez daha mücadeleye çağırır.
Lozan, Cumhuriyettir! Tartışmaya açılamaz!
Lozan Antlaşması’nın 102. Yılı Kutlu Olsun!
Laiklik Meclisi, 24 Temmuz 2025