Dmitri Shostakovich’in 7. SenfonisiLeningrad şehrine adadığı eseri, kurtuluşa ve ardından gelecek zafere dair umudu notalarla anlatır.
9 Ağustos 1942 Pazar günü Kuşatma altındaki Leningrad’da orkestra şefi Karl Eliasberg Alman faşist ordusu askerlerinin dinlemesini sağlamak için cephe hattına yerleştirilmiş sayısız hoparlörlerden seslenir:
“Yoldaşlar! Şehrimizin kültürel tarihinde yer alacak büyük bir olay gerçekleşmek üzeredir. Birkaç dakika içinde, harikulade vatandaşımız Dmitri Şostakoviç’in ‘Yedinci Senfoni’sini duyacaksınız. Kendisi bu müthiş besteyi düşman Leningrad’a delicesine saldırdığı esnada yapmıştır… Faşist domuzların bütün Avrupa’yı bombaladığı ve Avrupa’nın da Leningrad’ın sonunun geldiğini düşündüğü esnada. Ama bu performans ruhumuzun, cesaretimizin ve savaşa hazır olduğumuzun şahididir. Dinleyiniz, yoldaşlar!”
1939-45 tarihleri arasında altı yıl boyunca süren II.Emperyalist paylaşım savaşı, milyonlarca insanın öldüğü tarihin en yıkıcı savaşıdır. Doğu Cephesi’ndeki Leningrad Kuşatması ise şüphesiz savaşın en kanlı kuşatmalarının başında geliyor. Sosyalizme ihanetin ardından yeniden St. Petersburg olarak anılan Leningrad’ın 8 Eylül 1941’de Alman kuvvetlerince kuşatılmasıyla başlayan süreç Sovyetler Birliği’nin direnişi ile 27 Ocak 1944’e kadar sürdü. Yaklaşık üç seneye yakın süren kuşatma, aynı zamanda bir direniş destanıdır.
DÖRT BİR YANDAN KUŞATILAN LENİNGRAD
Adolf Hitler ve Alman Nazizmi, başta Almanya’da olmak üzere komünistleri kışkırttığı iddiasıyla Sovyetler Birliği’ni en büyük tehlike olarak görüyordu. Tüm dünyaya karşı açtığı savaşta en önemli engel olarak görülen Sovyetler Birliği’nin işgali için II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’ni oluşturacak olan büyük işgal ve yok etme planı olan ve tarihe “Barbarossa Harekâtı” olarak geçen plsn devreye sokuldu.
Almanya tarafında saldırı hazırlıkları yaklaşık bir yıla yakın süredir son hız devam ederken Sovyetler Birliği imzalanan “Saldırmazlık Paktı” na uyulmayacağını görmüştü.
Kuşatma, Barbarossa Harekâtı’nın bir parçası olarak 22 Haziran 1941 tarihinde, Alman Kuzey Ordular Grubu ile Fin Ordusu desteğinde başlatılmıştı. Hitler’in 6 Ağustos’ta tekrarladığı “Önce Leningrad, sonra Donets Havzası, daha sonra Moskova” emri ile Alman kuvvetleri Leningrad’ın güney kesimindeki bölgeleri işgal ederken Fin kuvvetleri, kentin kuzey kesiminde mevzilenmişti. Böylece kenti ablukaya alarak dışarıyla olan bağlantısını kesmeyi ve kente gıda ve her türlü ihtiyaç maddesinin girişini engellemeyi amaçlamışlardı.
Halk açlık ve soğukla birlikte yoğun bombardımanlarla karşı karşıya kalmıştı. Kuşatmanın sonlarına doğru, 12 yaşındaki Tanya Saviçeva açlıktan ölmeden önce günlüğüne şunları yazmıştı: “Zhenya 28 Aralık 1941’de saat 12.30’da öldü. Büyükannem 25 Ocak 1942’de saat 3’te öldü. Lyoka 17 Mart 1942’de saat 5’te öldü. Vasya amcam 13 Nisan 1942’de saat 2’de öldü. Lyoşa amcam 10 Mayıs 1942’de saat 4’te öldü. Annem 13 Mayıs 1942’de saat 7.30’da öldü. Saviçeva’lar öldüler. Herkes öldü. Yalnızca Tanya hayatta.”
FAŞİZME KARŞI DİRENİŞ
Naziler saldırıların ilk anından itibaren beklemedikleri bir direnişle karşılaşmıştı. Leningrad Temsilciler Konseyi “direniş grupları” örgütlemiş, bir milyonun üzerinde yurttaş savunma çalışmaları için seferber edilmişti .
Wilhelm von Leeb komutasındaki Alman ordusu, Sovyet silahlı kuvvetleri olan Kızıl Ordu’nun savunması ile kısa sürede karşı cevabı almıştır. Bu askeri savunmaya Sovyet halkının da topyekûn katılması, Leningrad’ın işgalinin Almanların tahmin ettiği gibi kolay olmayacağını göstermiştir.
1942 sonbaharı başlarında başarılı bir biçimde gelişen Sinyavin Harekâtı’yla Alman kuvvetlerinin direnci zayıflatılmıştı. Kuşatma, Sovyet birlikleri Leningrad-Novgorod Harekâtı ile direnişinin karşılığını alarak, sınırdaki Fin ve Alman ordularını geri püskürtmeyi başarmıştır. 27 Ocak 1944’te geri çekilen Alman kuvvetleriyle Leningrad 872 gün süren kuşatmadan kesin olarak kurtulmuştur
Leningrad Kuşatması, bugün de aynı kararlılıkla yürüdüğümüz mücadelede yolumuzu aydınlatmaktadır.
Kütahya'da Eti Maden'e bağlı Emet Bor işletmesinde deneme üretimi yapılan tesislerde asit patlama yaşandı. Patlama…
Ellerinde numaralandırılmış valizlerle Auschwitz’e gelen Yahudilere “isimlerinizi unutun, artık isminiz size vurulan numaralar olacaktır” deniyordu.…
TSK’dan ihraç edilen teğmenlerin avukatı Serdar Öztürk, MSB’nin ihraç kararını muhataplardan önce basınla paylaştığını belirterek,…
Konya'nın Selçuklu ilçesinde bir imam hatip ortaokulunda görevli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni R.U.'nun…
Laiklik kavramı Fransız İhtilali’nden beri süregelen bir tartışma konusu, en basit anlamıyla din ve devlet…
Teğmenlerin ihracı sonrasında TKH'den yapılan açıkalamada "AKP eli ile 1923 Cumhuriyeti’nin yıkıldığı ve sermayenin Amerikancı…