Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

María Corina Machado: Emperyalizmin Venezuela’daki Nobelli kapak kızı

Reklam

2025 Nobel Barış Ödülü, María Corina Machado’ya “demokrasi ve insan hakları mücadelesi” gerekçesiyle verildi. Batı medyası, ödülü “diktatörlüğe karşı cesaret” diye alkışlarken, işin aslı o kadar basit mi? Nobel’in tarihi, Soğuk Savaş’tan bu yana Batı’nın dış politika çıkarlarıyla sıkça kesişiyor. Machado’nun ödülü de bu çizginin devamı gibi duruyor. Seçim sonuçlarını “hileli” diye reddeden, dış yaptırımları “kurtuluş” olarak savunan bir figürün “barış” ödülü alması, en hafif tabirle ironik.

Faşizm denince aklınıza tüfekler, tanklar mı geliyor? Artık öyle değil. 21. yüzyıl faşizmi, kurnazca bir kılıf giyiyor: “Demokrasi” sadece sen kazanırsan geçerli, şiddet “özgürlük” diye pazarlanıyor, dış destek ise “bağımsızlık” maskesiyle sunuluyor. Machado’nun sicili, bu yeni faşizmin ders kitabı gibi.

Machado, 2002’de Hugo Chávez’e karşı darbe girişimini destekledi, Carmona Kararnamesi’yle demokratik kurumları askıya alma planına imza attı. Aynı yıl kurduğu SÚMATE, sözde seçim şeffaflığı için vardı ama kısa sürede ABD’nin NED, USAID ve NDI gibi fonlarıyla anıldı. Bağımsız muhalif mi demiştiniz?

2014’te “La Salida” (Çıkış) kampanyasıyla Maduro’yu sokak gösterileriyle devirme çağrısı yaptı. Sonuç: 43 ölüm, yüzlerce yaralı, kaos. Sokaklar, demokrasi sahnesi olmaktan çıkıp rejim değiştirme ringine döndü. Machado’nun “demokrasi” nutukları, sahte bir parfüm gibi kokuyor.

LATİN AMERİKA’NIN SAĞCI İKONU

Machado, sadece Venezuela’da değil, Latin Amerika’nın sağcı sahnesinde de parlıyor. 2019’da Bolivya’da Evo Morales’e karşı yapılan darbeye alkış tuttu. Küçük asker Jair Bolsonaro, testerec1 Javier Milei ve José Antonio Kast gibi isimlerle omuz omuza. Özellikle Milei’nin Arjantin’deki “elektrikli testere” devrimi, Machado’nun “özgürlük” tiyatrosuyla akraba. İkisi de devleti küçültme, piyasayı yüceltme ve “solcu diktatör” masalını satma konusunda hemfikir. Machado, Venezuela’da bu yeni sağ dalganın camekândaki yüzü.

Onun “demokrasi şampiyonu” imajı, kulağa hoş bir melodi gibi gelse de gerçek başka. Demokrasi, sadece o kazanırsa meşru; aksi halde “hile” var. Seçimlere karşı çıkıp dış güçlerden medet umuyor. Bu, muhalefetten çok, kurnaz bir iktidar oyunu. Milei’nin Arjantin’de halkı “şok terapisi”yle hizaya sokma çabası gibi, Machado da halk iradesinden ziyade kendi ideallerini dayatıyor.

TIME’ın 2025’te Machado’yu en etkili 100 kişiden biri seçmesi, Avrupa Parlamentosu’nun Sakharov Ödülü ve Václav Havel İnsan Hakları Ödülü gibi unvanlar, onun ABD-AB emperyalizm tarafından parlatıldığını gösteriyor.

Machado, TIME dergisi tarafından 2025’in en etkili 100 kişisinden biri seçildiğinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio onun için yaptığı güzelleme pek manidardır: “Venezuela’nın Demir Kadını María Corina Machado, direnç, azim ve vatanseverliğin kişileştirilmiş halidir. En büyük zorluklar karşısında yılmayan María Corina, özgür, adil ve demokratik bir Venezuela için mücadele etme misyonundan asla vazgeçmemiştir. Machado’nun rehber ilkesi, on yıl önce onunla ilk tanıştığımdan beri aynı kalmıştır: çocukları Ana Corina, Ricardo, Henrique ve Venezuela’nın çocukları için, zulümden arınmış bir ülke bırakmak. “Hasta el final” (sonuna kadar) ifadesi, onun kalıcı mirasını özetlemektedir. Geçtiğimiz yıl boyunca, Maduro rejiminin Venezuela halkının iradesini zayıflatma çabalarına cesurca karşı koyarken, kararlılığı benzeri görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Kutsal tespihle donanmış ve sayısız cesur Venezuelalı’nın desteğiyle vatanının sokaklarında cesurca yürüyen inançlı bir kadın olan Machado, Bolívar’ın ülkesini savunarak tüm bunlara karşı dimdik durdu. İlkelere bağlı liderliği, bölgemizi ve dünyamızı daha iyi bir yer haline getiren bir umut ışığıdır.”

Evet, Rubio’nun Machado’yu “Demir Leydi” olarak yüceltmesi onun emperyalizmin kapak kızı olduğunu açıkça gösteriyor. Bu övgüler, Machado’nun Venezuela’daki muhalefetini yerel bir hareketten çok, ABD ve Avrupa emperyalizminin jeopolitik çıkarlarına hizmet eden bir proje olduğunu gözler önüne seriyor.

1960’larda kurulan USAID, özünde Latin Amerika ve diğer bölgelerde ABD emperyalizminin siyasi hegemonyasını pekiştirmeyi amaçlıyordu. Bu tür bağlantılar, Machado’nun güya “bağımsız” bir muhalif olduğu iddiasını tamamen çürütüyor. Nobel ödülünün ötesinde, Machado’nun uluslararası sahnede emperyalist çıkarlara hizmet eden bir figür olarak kullanıldığı açıkça görülüyor; bu hal onun Venezuela’daki rejim değişikliği operasyonlarının bir parçası olduğu gerçeğini gizleyemiyor.

Bu haber en son değiştirildi 12 Ekim 2025 15:15 15:15

Reklam

Önceki Haberler

Valiliğin sokakta yaşayan hayvanları besleme yasağına tepki: Ölüme terk etmeyeceğiz

İstanbul Valiliği tarafından yayımlanan sokakta yaşayan hayvanlara yönelik genelgeyi Valilik binası önünde protesto eden yaşam…

25 Kasım 2025 18:44

Mansur Yavaş soruşturmasında Gökçek, kulis yapıyor iddiası

CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan Gökçek Ailesi'nin Mansur Yavaş aleyhine kulis yaptığını iddia etti.

25 Kasım 2025 16:11

TKH: Kadınlar yaşayacak, bu düzen değişecek!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 25 Kasım dolayısıyla yaptığı açıklamada "Bugün Türkiye’de başta kadınlar olmak üzere…

25 Kasım 2025 15:59

Cemil Tugay’dan AKP’ye geçecek iddialarına yanıt

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, AKP’ye geçeceği yönündeki iddiaları sert bir dille reddetti. Saygı…

25 Kasım 2025 12:49

İBB iddianamesi kabul edildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan İBB iddianamesi mahkemece kabul edildi. Hazırlanacak tensip zaptının ardından duruşma…

25 Kasım 2025 12:25

TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer: Kamuoyu yeni çözüm süreci ile neyin tasarlandığını bilmiyor

Türkiye Komünist Hareketi MK üyesi Kurtuluş Kılçer, YUrtsever TV'de yayınlanan “Komünistler Diyor Ki” programında gündeme…

25 Kasım 2025 12:11
Reklam