Melisa Sözen'in 'oynadığı rol nedeniyle' ifadesi alındı

Fransa'da yayınlanan 'Le Bureau des Legends' dizisinde Esrin karakterini canlandıran Oyuncu Melisa Sözen, oynadığı rolden dolayı ifade verdi.

Melisa Sözen'in 'oynadığı rol nedeniyle' ifadesi alındı

Oyuncu Melisa Sözen, Fransa’daki bir dizide oynadığı rolden dolayı ifade verdi. Sözen’in, 2015 yılında Fransız yapımı “Le Bureau des Legends” dizisinin üçüncü sezonunda YPG üyesi bir kadının rolünü canlandırdığı için “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla ifadeye çağrıldığı belirtildi.

İlk olarak 2016’da yayınlanan diziye üçüncü sezonda dahil olan Sözen, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan YPG’lilerin arasına sızan ‘Esrin’ isminde bir ajan rolünü canlandırmıştı.

Melisa Sözen’in havalimanında ülkeye giriş yaptığı esnada gözaltına alındığı iddia edilmişti. Sabah’ta yer alan bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yaptığı açıklamada Sözen’in gözaltına alınmadığını, “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyle şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulduğunu belirtti.

“LİNÇ KÜLTÜRÜNÜN PARÇASI OLMAYIN”

Ünlü oyuncu Fransız yapımı dizide canlandırdığı karakter nedeniyle hedef gösterilmişti. Melisa Sözen, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile ‘internet zorbalığına maruz kaldığını’ belirterek “Linç kültürünün bir parçası olmayın” demişti.

Sözen, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:

1-Söz konusu dizi gizli saklı bir iş değil. 2015 çıkışlı Fransa’nın en ünlü polisiye dizisi.

2-Dizinin benim oynadığım sezonu 2017 yılında yayınlandı. Deaş’la (Işıd) savaşan çift taraflı bir ajanı canlandırdım.

3-Dizide herhangi bir terör örgütünün övgüsü yok. Olsaydı, geçen yedi yıl içinde zaten çoktan duymuş olurdunuz.

‘Hayat tecrübesi az olanların bu zorbalıkla baş etmesi imkansız’

Ben 25 yıldır oyunculuk yapıyorum. Kötü niyetli eleştiri, haksızlığa uğramak, hakaret, yalan haberler benim ne yazık ki büyürken alışık olmak zorunda kaldığım şeyler. Dolayısıyla bu internet zorbalığıyla derim kalınlaşmış bir dönemimde karşılaştım. Hakkımda atılan iftiraları elbette kabul etmiyorum.

Ama yaşı küçük ve hayat tecrübesi az yahut duygusal olarak hassas bir dönemde olan insanların bu zorbalıkla baş etmesi neredeyse imkansız. Yukarıdaki üç madde çok yeterli olduğu halde bu satırları da zaten bununla başa çıkması güç insanlar için ekliyorum.

‘Bunun bir parçası olmayın’

Ne yazık ki bilginin doğruluğunu ve nereden geldiğini dahi düşünmeden, kontrol etmeden inanmak çağımızın kara deliklerinden biri. Linç kültürü de öyle.

Bunun bir parçası olmayın, kendinizin ve etrafınızdaki insanların internet zorbalığı ile duygusal şiddet yaşamasına izin vermeyin. Ben vermeyeceğim.

Kendi aklımızı, kendi bilgilerimizi kullanmayı, araştırmayı, doğru kaynakları kullanmayı ve önce bir durup düşünerek hareket etmeyi öğrenmemiz gerek. Bu tuhaf olaydan hep birlikte çıkaracağımız ders varsa bu olsun.”