Memmed Emin Resulzade - 1

Memmed Emin Resulzade (1884-1955), Rusya ve Çin hariç Asya’da kurulan ilk cumhuriyet olan Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin 1918 yılındaki kurucularından biridir. Ancak onun Türkiye’nin 20. yüzyıl siyasi hayatındaki etkisi, Rusya Türklerinden Yusuf Akçura veya Azerbaycan Türklerinden Ahmet Ağaoğlu’na göre daha sınırlı olmuştur

20. yüzyıl milliyetçilikle sosyalizmin bazen mutlu ama çoğu zaten mutsuz biten evliliklerine sahne oldu. Otokrasiye, emperyalizme ve sömürgeciliğe karşı mücadelede sosyalistlerle ve reel sosyalizmle işbirliği yapan milliyetçiler sosyalizmin prestiji yüksek iken sosyalizme eğilimli göründüler, başta SSCB olmak üzere reel sosyalist devletlerin çözülüşüyle birlikte kapitalizme ve bir anlamda asıllarına geri döndüler. Kardeş ülke Azerbaycan’ın aydınları arasında da böyle milliyetçilikten gelip bir süre Bolşeviklerle yolları kesişen, sonra da ayrılanlar çoktur. Bunlardan belki de en tanınmış olanı geçen 31 ocakta 141. doğum günü Azerbaycan’da kutlanan Memmed Emin Resulzade’dir. Resulzade (1884-1955), Rusya ve Çin hariç Asya’da kurulan ilk cumhuriyet olan Azerbaycan Halk Cumhuriyetinin 1918 yılındaki kurucularından biridir. Ancak onun Türkiye’nin 20. yüzyıl siyasi hayatındaki etkisi, Rusya Türklerinden Yusuf Akçura veya Azerbaycan Türklerinden Ahmet Ağaoğlu’na göre daha sınırlı olmuştur

Resulzade Rusya’da 1905 devrimi sırasında Bakü’de Hümmet adında bir sosyal demokrat örgütün kurucuları arasındaydı. O zamanlar Bakü, çarlık Rusyasının Bakü ilinin merkeziydi ve petrolden dolayı çok sayıda işçi barındırıyordu. Şehirde Azerbaycan Türkleri, Ermeniler, Ruslar, ve başka milliyetlerden emekçiler yanında İran’dan gelmiş çoğu yine Türk olan yabancı işçiler bulunuyordu. Dolayısıyla Bakü Kafkasya’da Bolşeviklerin ve Menşeviklerin yoğun olduğu şehirlerden biriydi. Bolşeviklerin Kafkasya’daki önderlerinden olan İosif Cuğaşvili de (Stalin) Bakü’de işçiler arasında çalışırken Resulzade ile tanışmıştı. Resulzade bu dönemde Bolşeviklere yakındı. 1909 yılında İran’a geçen Resulzade burada İran-e Nev adında bir gazete çıkardı. İran meşrutiyet devrimi de yenildikten sonra İstanbul’a gelen Resulzade 1911-13’te Türk Ocağında çalıştı, İttihatçılarla yakınlaştı, Ziya Gökalp’ın Türkçülüğünden etkilendi. O yıllarda Azerbaycan Müsavat partisinin kurucuları arasında yer aldı, dört yıl sonra partinin başkanlığına seçildi. 1913’te Bakü’ye döndü.

Müsavat Partisi’nin yayın organı ve Mehmet Emin Resulzade’nin kurucusu ve başyazarı olduğu Açık Söz gazetesinin daha 1915 yılında, Rusya ve Osmanlı devleti savaş halindeyken birinci sayfadan “Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak” düsturunu benimseyen bir “Türk gazetesi” olduğunu duyurması Rusya ve Azerbaycan Türkleri tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. 1914’te başlayan dünya savaşında Osmanlı devletiyle savaş halinde olan Rusya imparatorluğunun, Kafkasya Türkleri için (Batum ve Kars oblastlarındaki yerli Türkler dahil olmak üzere) Türk etnonimini ve hatta Tatar etnonimini dahi kullanmaktan vazgeçip Müslümanlar demeyi tercih ettiği ve resmi Kafkasya yıllığı olan Kavkazskiy Kalendar’da nüfus sayılarını verirken Ruslar, Kartveller, Ermeniler ve Kürtleri etnik adlarıyla kaydedip, Türkleri ise “çeşitli Asya halkları” üst başlığı altında Şii veya Sünni Müslümanlar olarak gösterdiği bilinmektedir. Bu durumda çarlık rejiminin Bakü’de yayımlanan bir gazetenin kendisine açıkça “Türk gazetesi” demesine ve “Türkleşmek” ilkesini benimsediğini ilan etmesine nasıl göz yumduğu açıklamaya muhtaç bir durumdur. Belki de Türkçe yazılardan sorumlu olan Kafkasya sansür memurunun Türkçülere sempatisi etkili olmuştur.

Resulzade, 1914-1915’te Birinci Dünya Savaşı sırasında Kars ve Batum oblastlarından Azerbaycan, Kafkasya içlerine kaçmak zorunda kalan Osmanlı tebaası Türklere yardım kampanyasını örgütleyenlerden biri oldu; bu yolda hizmet gören Azerbaycan Cemiyet-i Hayriyesinin faaliyetlerini destekledi; 1917’de Kardaş Kömeği adlı bir dergi çıkararak gelirini bu kampanya için harcadı. Türkiye ve Azerbaycan milliyetçi tarihçileri, Kardaş Kömeğine değinirken, Kars Ardahan yöresindeki Müslümanların yani Türk ve Kürt ahalinin savaştan neden zarar gördüğünü ya tam olarak anlatmazlar ya da Ermeni çeteleri ve Rusya ordusunun sivil halka yönelik zulmünden dolayı olduğunu yazarlar. Kuşkusuz Kars ve çevresinde Taşnak Ermeni çeteleri sivil Müslüman halka zulmettiler. Rus Kazak askeri birlikleri de yollarının üstündeki köylerde Osmanlı ordusuna ve çetelere yardım ettiklerini düşündükleri Müslüman köylülere zulmettiler, bazen de öldürülen Hristiyanların öcünü almak istediler. Batum ve Kars oblastları Müslümanlarının “kaçakaçlık” adını verdikleri bu büyük paniğin nedeni sadece Ermeni çeteleri değildir. Ayrıca evini terk ederek kaçanlar da sadece Müslümanlar değildir, yörenin Rum ve Ermenileri de kaçmak zorunda kalmıştır. Özellikle Artvin, Ardanuç ve Ardahan çevresindeki Müslümanların çetin kış koşullarında perişan olmasının sebebi 1914 sonlarında Artvin, Ardanuç ve Ardahan’ı alan Osmanlı ordusu ve Teşkilat-ı Mahsusa çetelerinin yerli Müslüman halkın bir kısmını da örgütlemiş olması ve bu çetelerin yöredeki Ermenilere, Rumlara ve Ruslara (Malakanlara) zulmetmesidir. Osmanlı ordusu ve çetelerin ilerlemesi öncelikle yerel Hristiyanları mağdur etmiş ve Batum, Ahıska, Ahalkelek ve Kars yönünde kaçmalarına sebep olmuştur. Ahıska ve Ahalkelek üzerinden gelerek 3 Ocak 1915’te Ardahan’ı Osmanlı 8. Alayı ve Teşkilat-ı Mahsusa çetelerinden geri alan Sibirya Kazak Tugayının ilerlemesi ise bu kez Müslümanların Anadolu’ya doğru kaçmalarına sebep olmuştur. Her iki durumda da sivil halk, çetelere katılmış olsun veya olmasın, Osmanlı ordusu veya Rusya ordusundan ve çetelerden korktuğu için kaçmıştır. Evlerini bırakarak kaçan Müslümanlar ve Hristiyanlar geri döndükleri zaman evlerini ve ambarlarını komşu köyler tarafından yağmalanmış olarak bulmuşlardır. Hristiyan ahalinin Osmanlı ordusu ve çetelerinden gördüğü zulümden hiç söz etmemek, Müslümanların uğradığı zulmü de sadece Ermeni çetelere bağlamak yaşanan gerçekliğe uygun değildir.

Resulzade’nin 1917 Rus devrimi ve sonrasındaki faaliyetlerine bir sonraki yazımda değineceğim.